Kıdem tazminatı ile ilgili gündeme getirilen değişiklikler, işçilerin ve mücadeleci sendikacılann tepkisini çekiyor. Çiğli İşçi Kurultayını örgütleyen işçiler, Çiğli’de örgütlü sendikalar ve direnişteki Billur Tuz işçileri, hükümetin yaptığı düzenlemenin, işçilerin elindeki en büyük kazanım olan kıdem tazminatının gasp edilmesi olduğunu belirttiler.

 

Görüştüğümüz işçiler, işyeri temsilcileri ve sendikacılar, hükümetin kıdem tazminatı konusunda kamuoyunu aldattığını belirterek, işçilerin bilgilendirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti. Sendika, konfederasyon, işkolu ayrımı yapmadan birleşilmesi ve eyleme geçilmesi gerektiğini belirten işçi ve sendikacılar, Çiğli’de bu yönde çalışmalara başlayacaklarını bildirdiler.

 

 

Çiğli İşçi Kurultayı Komitesinden Amcor işçisi Resul Gökeş, kıdem tazminatını geleceğin güvencesi olarak gördüklerini, bunun üzerinden geleceğe dair planlar yaptıklarını ve çalışma koşullarına bunun için katlandıklarını anlattı.

 

Kıdem tazminatının aynı zamanda işçilerin iş güvencesi olduğunu vurgulayan Gökeş, "Patronlar toplu işçi çıkartacağı zaman vereceği tazminatı hesap ediyordu. Şimdi istedikleri gibi çıkartacaklar. Dolayısıyla bu yasa çıkarsa işsizlik artacaktır" dedi.

 

"Hükümet bu yasayı çıkarmayı göze aldıysa bari bugüne kadar çalışanların hak ettiği kıdemleri versin" gibi söylemlerin bulunduğunu belirten Gökeş, "Bazı fabrikalarda işçilerin, personel müdürlerine gidip, ‘bize çıkış yapıp kıdemimizi verin’ dediğini duyuyoruz. Onlar da ‘tamam ama maaşlarınız aynı olmaz aşağı düşürürüz’ diyorlar. Yani ücretler bir anda birçok işyerinde aşağı düşmüş olacak" diye konuştu.

 

Afiş, bildiri ve broşürlerle işçilerin bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Gökeş, "Organize sanayide 15-16 Haziran’m yıldönümünde olduğu gibi yürüyüşler yapmalıyız" dedi.

 

 

TEKSİF Sendikası İzmir Temsilcisi Faruk Aksoy: Ülkemizde bütün fonlar işçiler içinmiş gibi gösterilerek patronlara peşkeş çekiliyor.

 

İşsizlik fonunun başına neler geldiğini hep beraber görüyoruz. Ne işsizlik parası doğru düzgün amacına uygun veriliyor ne de artıyor. Kıdem tazminatının fona devredilmesi de aynı sonuçla karşı karşıya getirecektir bizleri. Ayrıca bu düzenlemeyle bence kayıt dışıyla mücadele edeceğini söyleyen hükümet tam tersi sonuçla karşılaşacaktır, kıdem tazminatı düzenlemesi kayıt dışı çalışmayı arttıracaktır.

 

 

Birleşik Metal-İş İşyeri Temsilcisi Mehmet Elmas da kıdem tazminatındaki yasa değişikliğinin tam olarak işçiyi değersizleştirmek olduğunu ifade ederek, "İşçinin can simidi olan tazminatını tamamen ortadan kaldırmaya varacak bir planın işaretidir. Metal işçileri genel grev haklarını kullanarak bu değişikliği, bu hak gaspını geri püskürtecek tir" dedi.

 

Elektrik İşyeri Baştemsilcisi Cihan İşçi, kıdem tazminatına yönelik saldırıyı göstermelik birkaç eylemle geçiştirmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Yeni bir genç işçi kuşağı gelişiyor. Bu genç kuşak iyi örgütlenirse, eminim ki artık işçiler hakkında bir şey çıkaracaklarsa iki üç kez düşünecekler" dedi.

 

Çoğu insanın AKP’nin yalanlanna kandığını belirten İşçi, "Bizlerin yani kıdem tazminatının fona devredilmesini istemeyenlerin yalan söylediklerini, fazla abarttıklarını söylüyorlar" dedi. Bunun sebebinin hâlâ mücadeleyi sendika genel merkezlerinden bekleyen tavrı kıramamış olmaktan kaynaklandığını belirten İşçi, "Yukarıdan bir yazı gelecek, panolara asacağız da işçi okuyacak ve bilinçlenecek! Durumu tam tersine çevirmeliyiz. İşyeri komiteleri kurultay komiteleri, yerel birlikler kurmalı, yanımıza örgütsüz işçileri alıp yeni çıkan yasalar hakkında yaygın bir bilgilendirme faaliyeti yapmalıyız. Gerekirse radikal eylemler yapmalı, sendikacıları bu konuda bir şey yapmaya zorlamalıyız. Yoksa, ‘suskun sendika istemiyoruz’ diyerek ya da Ankara eylemleri yaparak bu işi çözemeyiz. Gerçekten biraz da çalışkan ve sabırlı olursak işçilerin önünde hiçbir şey durmaz" diye konuştu.

 

 

Eray Aykut: Bize yetmeyen asgari ücrette bile her yıl bir maaş kıdem tazminatı alıyorduk. Ancak yeni düzenlemeyle öğrendik ki o bir aylık maaş miktarını da çok görmüşler, yarıya düşürüyorlar. Bu saldırıya karşı bütün emek örgütlerini, sendikaları birlikte işçilerin haklarına sahip çıkmaya davet ediyoruz..

 

Zakim Bulut: işçi emekli olduğunda kıdem tazminatına güveniyordu ancak onu da elimizden alıyorlar. Bence sendikaların önderlik edip bütün işçileri birleştirmesi gerekiyor. Bu saldırıya karşı işçiler bilinçlendirilmen. Yücel Yüksel: Kıdem tazminatımızı da elimizden alıyorlarsa ölelim daha iyi. Bu saldırıya karşı bütün sendikalan birleştirip hükümete yürümemiz lazım.

 

Osman Uyar: Kıdem tazminatı düzenlemesi ile işçinin elinden alınabilecek en büyük değer alınmış olacak. Bu düzenlemeyi sanki işçinin yararınaymış gibi göstermeye çalışıyorlar. Hergelen hükümet zincirden bir halka kopararak işçilerin haklarını teker teker aldı. Son olarak o zinciri tamamen parçalıyorlar şimdi.

 

 

Tek Gıda-lş Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse: Özelleştirmeler tamamlandı, şimdi var olan haklara dönük saldırılar başladı. Hava iş kolunda grev yasağı getirildi, kıdem tazminatının gaspı gündemde. Tüm sendikacı, temsilci ve işçilerin bu saldırıya karşı birlik olması gerekiyor. Konfederasyon ayırmaksızın birlikte mücadele sağlanmalı. Tazminatın fona devredilmesi işçilerin alınterinin sermayeye peşkeş çekilmesi durumudur. Türk-lş’te bu yeni düzenlemenin tartışıldığını zannetmiyorum; "Kıdem tazminatına dokunulamaz bu genel grev sebebidir" diye. Sadece Türk-İş’te değil, diğer işçi konfederasyonlarında da bu durum değişmiyor. İzmir’de 1 Mayıs’ta sağlanmış olan birliktelik sendika bürokrasisini rahatsız ediyor. Hatta izmir Sendikalar Birliği’nde yer alan bazı şube başkanlarımıza yaptırımlar uygulandı bu birlikteliği bölmek için. Önümüzdeki günlerde ISB olarak kardeş sendikalara da çağrımızı yaparak bölgemizde, yöremizde neler yapabileceğimizi konuşacağız.

 

 

Basın-İş Genel Başkan Danışmanı Yılmaz Yurteri: Kıdem tazminatı, çalışan işçilerin, sendikal mücadelelerinde son kaledir. Hükümet kıdem tazminatı fonunu kabul ettirmek için mevcut uygulamada taşeron ve sözleşmeli çalışan işçilerin kıdem tazminatı alamadığını bugünkü haliyle ancak işçilerin yüzde 8’inin yararlanabildiğim söylüyor. Bir hükümetin ve onun Çalışma Bakanının mevcut yasada tanınan bir hakkın patronlar tarafından işçilere verilmediğini söylemesi acizlikten başka bir şey değildir.

 

Üstelik bunu söyleyenler kıdem tazminatını alabilmeyi birçok şarta bağlıyor. Örneğin 15 yıl çalışmadan alamayacak. Bu tasan aynı zamanda işçilerin birçok hakkını gasp etmeyi hedefleyen UİS paketinin bir parçası. Sendikalar olarak işyerlerinde komiteler kurup, broşür ve bildirilerle tasanyı işçilere anlatmalıyız. Yoksa hükümetin propagandası kafa kanştrıyor. Yerel sendikal platformlar, birlikler olarak temsilci, işçi toplantlan yapmalıyız. Konfederasyonlar Emek Platformu döneminde olduğu gibi biraraya gelmeli, birlikte mücadele etmeliyiz.