Sendikal örgütlenme çalışmasına karşı Togo patronunun, 9 işçiyi işten atmasıyla başlayan direniş bugün 35 kişiyle devam ediyor

Ankara’da Eskişehir Yolu üzerinde kurulu olan ve ayakkabı üretimi yapan TOGO isimli firmada örgütlenme çalışması yapan Deri-İş’in bu girişimi patron tarafından işten atma saldırısıyla karşılandı. Sendikal örgütlenme çalışmasının açığa çıkmasıyla birlikte 9 işçiyi üretimi daraltma bahanesiyle işten atan patronun bu saldırısına direnişle yanıt veren TOGO işçileri fabrika önünde 27 Nisan günü direnişe geçtiler.

55 işçinin çalıştığı fabrikadan direnişe destek çok geçmeden geldi. Yemek ve çay molalarında direnişteki arkadaşlarına destek veren işçilerin bu tavrından sonra işçiler bir aylık izne çıkarıldı. Togo’da dokuz kişiyle başlayan direniş 35 kişiye çıktı.

Gazetemiz BirGün’e TOGO Direnişi’ni anlatan Cengiz Karagöz, 27 yıllık TOGO işçisi. Karagöz sadece 980 TL ücret aldığını, üç kardeş bu fabrikada çalıştıklarını, babasının da buradan emekli olduğunu söyledi. İki çocuk babası olan Karagöz, TOGO işçilerinin Deri İş Sendikası’na üye olmaya, patrona "geçinemiyoruz" dediklerinde, "başınızın çaresine bakın" cevabı aldıktan sonra karar verdiklerini belirtti.

GÜCÜMÜZ FABRİKA ÜRETİMİNİ DURDURDU
"Sendikalı olmak istedik, işten atıldık!" diyen Karagöz, işçi olarak hakkını aramaya, işine son verildikten sonra başladığını söyledi. Karagöz, "TOGO işçileri olarak bizler tazminat istemiyoruz. Hazıra dağ dayanmaz. İşimizi geri istiyoruz. İşimizi geri alana kadar da mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

TEKEL işçilerinin direnişini duyarsızca izlediğini, bunda medyanın yanlış aktarımlarının da payı olduğunu belirten Karagöz, "Kimilerine göre fabrikanın önünde nöbet tutmamız anlamsız gelse de buradan fabrikaya bakmak bizlere çok şey kattı. Birlik olmayı, hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini öğrendik. İşçiler birlik olursa elde edemeyecekleri hiç bir şey olmadığını gördük. Gücümüz fabrikada üretimi durdurdu" şeklinde konuştu.

Direnişe dair izlenimlerini sıralayan Karagöz, "Mücadelemiz duyulmaya başladıktan sonra gözaltı furyası başladı. Pankart dediler gözaltına aldılar. Yolu trafiğe kapattınız dediler gözaltına aldılar. Son olarak da 2911’e muhalefet ediyorsunuz diyerek gözaltına aldılar. Yapmaya çalıştıkları yıldırma politikası" dedi.

TOGO AYAKKABILAR ŞU ANDA FASON ÜRETİM
Fabrika önünde süren mücadelelerini TOGO ayakkabı mağazası önüne taşıdıklarına değinen Karagöz, "TOGO mağazaları önündeki eylemlerimiz kadar AVM önünde düzenlediğimiz eylemlerimiz de etkili oldu. AVM önünde süren eylemlerimiz patronu rahatsız ediyor, çünkü AVM’lerden patrona uyarılar geliyor!" diye ifade etti.

Haklarını alana dek direnişi bırakmayacaklarının altını çizen Karagöz konuşmasına "Patron zam istediğimizde kapıyı göstererek iş mi var.diyerek bizi geri çeviriyordu. Mücadeleye başladığımız günden bu yana gelen iş teklifleri gösterdi ki iş var. Ben 980 TL’yi nerede olsa kazanırım. Patron için aynı durum söz konusu değil. Bizlerin işine son vermekle yanlış yaptı. Fabrikada üretim durdu" diyerek devam etti.

TOGO ayakkabının tek fabrikası olduğunun altını çizen Karagöz, şu anda mağazalarda olan ayakkabıların ‘fason üretim’ olduğunu açıklayarak "İşçilere parasıyla satılan TOGO ayakkabıyı işyerinde tamir etmemize dahi izin vermeyen patron şimdi mağazalarda TOGO üretimi olmayan ayakkabılara TOGO etiketi takarak fahiş fiyatlardan satışa devam ediyor" dedi.

TOGO’YU BOYKOT EDELİM!
Süreç ilerledikçe işçi mücadelesinde aktif rol alan işçiler, direnişin 41. gününde ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş’ın da katılımıyla "Boykot" çağrısı yapmıştı.

Taş ise, "AKP hükümeti referandum sürecinde bir işçinin 2 sendikaya üye olabileceğini söylemişti. Oysa bir sendikaya dahi üye olan işçilerin işlerine son veriliyor. Bir yalan düzeni içerisindeyiz, mücadeleyle bu yalan düzenini yıkacağız" dedi.

Taş, "Sendikaya düşman olana düşman olun, ürettiklerini almayın" demişti. Bu durumu hatırlattığımızda Karagöz, işçiler olarak üretimden gelen gücü kullanmanın yetmediğini anladıklarını, tüketimden gelen gücün de kullanılması gerektiğini ifade etti."