BİRE BİR İŞSİZLİK TEHDİDİ
20 Şubat direnen TEKEL işçileri ile Anadolu ateşlerinin Ankara Sakarya’da buluşma eylemi, TEKEL işçilerinin Ankara’daki direnişinin AKP iktidarınca da kırılamayacağının algılanması, simgesi. AKP iktidarı bu gerçeğin ne zamandır ayrımında; TEKEL işçilerine, Başbakan Erdoğan’ın ağzından, 4/C koşullarını kabul etmeyenlere ay sonundan sonra bir daha iş verilmeyeceği, Ankara’daki direnişin polis gücü ile dağıtılacağı tehdidi ile yetinilmedi. Milletvekilleri, AKP yönetim kadroları eliyle, TEKEL fabrikalarının bulunduğu, işçilerin yaşadıkları illerde, bire bir markaj, tehdit seferberliği başlatıldı.
20 Şubat direnen TEKEL işçileri ile Anadolu ateşlerinin Ankara Sakarya’da buluşma eylemi, TEKEL işçilerinin Ankara’daki direnişinin AKP iktidarınca da kırılamayacağının algılanması, simgesi. AKP iktidarı bu gerçeğin ne zamandır ayrımında; TEKEL işçilerine, Başbakan Erdoğan’ın ağzından, 4/C koşullarını kabul etmeyenlere ay sonundan sonra bir daha iş verilmeyeceği, Ankara’daki direnişin polis gücü ile dağıtılacağı tehdidi ile yetinilmedi. Milletvekilleri, AKP yönetim kadroları eliyle, TEKEL fabrikalarının bulunduğu, işçilerin yaşadıkları illerde, bire bir markaj, tehdit seferberliği başlatıldı.
20 Şubat günü, gecesi boyunca Sakarya buluşmasında, başka illerden dayanışma için gelmiş on binler, direnişçi TEKEL işçilerini çadırlarında ziyaret eder, gündüz ve geceyi coşkulu bir şenlik, yıllardır yaşanmamış emek hakları ekseninde birlikteliği yakalamanın algılamasında, önyargı duvarlarının kırıldığı bir ortamı paylaşırlarken.. Dünyada bir benzeri yaşanmamış, 2.5 aya yaklaşan direnişlerinde, her tür zorluğa, doğaya dayanma sınavını vermiş TEKEL işçileri, konuklarından hoşnut, içlerindekileri çok da konuklarına yansıtmamak üzere gülümserlerken, biraz bilge duruşlarıyla, ayakları yerde, akıllarının hep bir yanında duran aileleri, geleceklerinin hesabının kitabındaydılar.
Vekillerden ‘kara liste’ tehdidi
Telefonlar ayların hasretinden çok, yeni gelişmeleri bildirmeye yönelik çalıyordu. Yaşadıkları kentlerde direnişin sonuçlarını bekleyen işçi çoğunluk, ailelerin tek tek çalınan kapıları hayır için değildi. AKP yöre milletvekilleri, parti yöneticileri, 4/C statüsünde işçi alma kararı verilmiş kamu işletmelerinin yöneticileri, yaşlı, kadın, çoluk, çocuk işçilerin zayıf damarlarından vuruyorlardı. Kimileri son işe alma tarihini bile öne çekerek, 4/C iş başvurusunu yapmayacaklarını, ömür boyu bir daha kamuda, sigortalı iş bulamayacağı, kara listeye alınacakları tehdidini savuruyorlardı.
Moral bozmaya yönelik çarpıcı özel uygulama hastalanan aile fertlerinin sigortalarının düşürüldüğü gerekçesi ile hastanelere kabul edilmemeleri, tedavilerinin yapılmaması. Ne tesadüf değil mi, sosyal güvenlik sistemi uygulamasında yanlışlık yapıldığı keşfedilmiş, iş akdi feshedilenlerin 10 gün geçtikten sonra, yeni bir işlerinin olmaması ya da işsizlik sigortası başvurularını yapmamış olmaları halinde, sosyal güvenlik sisteminden yararlanamayacakları kararı bütün sağlık kurumlarına tebliğ edilmişti. Hükümet büyük tepkiler karşısında sözde bu uygulamayı geri çektiğini ilan etti. Ancak Ankara da dahil, 20 Şubat gecesi de hastalanan, hastahaneye kaldırılan TEKEL işçileri, aynı karar gerekçe yapılarak kapılardan geri çevrildiler. Çok çıplak bir biçimde işçiler ve ailelerine sigortalılık haklarının kaybedilmesi halinde başlarına geleceklerin dersi veriliyor, aba altından sopa gösteriliyordu.
TEKEL işçilerinin siyasi amacı yok
Hükümetin ne memur, ne işçi, hatta yasal güvencelere, ILO sözleşmelerine aykırı patlattığı sözleşmeli çalıştırmayı bile lüks kabul ederek kökten hak ve hukuka aykırı 4/C statüsünde çalıştırma inadı ile, direnişin amacı uzlaşma arasında nasıl bir çözüm noktası bulunacağı yolunda arayışlar, çabalar takvim sıkıştıkça yoğunluk kazanıyor. Dışarda on binler direnişin, dayanışmanın gücünü tırmandırırlarken, sendika, siyaset liderlikleri olasılıklar üzerinde fikir cimnastiğini yürütüyorlar; yargıya yapılmış birkaç boyutlu başvuruların takvimle bağlantılı kararlarının çıkması güçlü olasılık. 4/C’nin yasalara, haklara aykırılık üzerinden incelenmesi süreci içinde, başvuruya ilişkin ilan edilmiş sürecin uzatılması türünden, hak kayıplarını önleyecek ara kararlar bekleniyor.
Bir yandan da işçilerin hükümetle restleşmek gibi bir derdi olmadığını, tam tersi uzlaşmayı amaçladığı, çözüm üretmeye çalıştığına yönelik olarak yeni başvuru hazırlıkları gündeme geliyor. Erdoğan hükümetinin aksine, TEKEL işçileri hükümetle restleşmek gibi siyasal bir amaçlarının olmadığı sloganı ile, sadece ve sadece emekliliğe kadar kamuda güvenli bir iş için direnişlerini sürdürüyor…
İZLENİM / ŞÜKRAN SONER