Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
11 Eylül 2013
BİR ‘DESTAN’ DA MADENLERDE YAZILIYOR

Ülkemizde bir destan da madenler ve fabrikalarda yazılıyor. Kâr hırsı ve bizzat hükümet politikalarıyla teşvik edilen kuralsız ve esnek çalışma, fabrikaları, atölyeleri ve madenleri işçiler için birer mezarlığa dönüştürmüş durumda.

BİR ‘DESTAN’ DA MADENLERDE YAZILIYOR

Ülkemizde bir "destan" da madenler ve fabrikalarda yazılıyor. Kâr hırsı ve bizzat hükümet politikalarıyla teşvik edilen kuralsız ve esnek çalışma, fabrikaları, atölyeleri ve madenleri işçiler için birer mezarlığa dönüştürmüş durumda.
Ölen gencecik işçileri, yıkılan ocakları, sakat kalıp kaderi değişen çalışanları yazmaktan vazgeçmeyeceğiz. Patron sınıfının ikiyüzlülüğünü ve kasalarının daha hızlı dolması uğruna işçileri ölüme sürmelerini tekrar tekrar vurgulayacağız. Kanıksamamak ve olağanlaştırmamak için…
2 Eylül günü Şırnak’ta bir asfaltit sahasında iş kazası (!) yaşandı. Üç maden emekçisi bu kazada yaşamını yitirdi. Yani, bir cinayete kurban gittiler. Hükümetin başına "torba" geçirdiği TMMOB’ye bağlı Maden Mühendisleri Odası, cinayete ilişkin aydınlatıcı ve çarpıcı bir açıklama yaptı. Gerçekleri sıraladı. Suriye’ye saldırı nidaları ve Olimpiyat tartışmaları arasında hem bu cinayetle ilgili tespitler hem de madenlerdeki "destan" gündemde yer bulamadı.
Şırnak’ta açık işletme yöntemi ile üretim yapılan asfaltit sahası, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na bağlı iken önce Sımak Özel idaresi’ne devredilmiş, ardından idare sahanın işletmesini ihaleyle özel sektöre vermiş. Özel şirket, sahayı alanlara bölüp her birine bir taşeron firma sokmuş sokmasına ama bu firmalarla bir asıl-alt işveren sözleşmesi dahi yapmaya gerek duymamış. Ölen üç işçi de sigortasız çalışmaktaymış. Civardaki yoksul Kürt köylerinden gelen işçilerin sendikasız ve düşük ücretle çalıştıklarını söylemeye gerek yok. Sahada ilgili kurumlar tarafından yeterli denetim yapılmadığı ise açık. Şırnak’ta üç maden emekçisinin ölümü şu gerçekleri bir kez daha yüzümüze vuruyor: Özelleştirme, taşeronlaştırma, kuralsız ve kayıtdışı çalışma, bölgesel eşitsizlik, yoksulluk, ucuz işçiliği bir maliyet avantajına dönüştürmek isteyen patronlar, sermaye sınıfının bitmez tükenmez kâr hırsı…
Özellikle Gezi Direnişi’nin ardından yandaş gazetecilikte yaratıcı bir pratik içerisinde yer alan Yeni Şafak gazetesi, Mart ayında yaptığı bir habere "Ne petrol ne de kömür, son gözde ‘asfaltit’" başlığı atmış. Haberde, Ciner Grubu’na ait Şırnak Silopi Termik Santrali’nin dikkatleri asfaltite çevirdiği söyleniyor.
Asfaltitte Şırnak ile Mardin başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu’nun potansiyeline vurgu yapılıyor. TÜSİAD’ın ve benzeri patron örgütlerinin "Çözüm Süreci’nden beklentilerinin ve bu sürece desteklerinin de Yeni Şafak’ın haberine sinen bakış açısıyla özdeş olduğunu biliyoruz. Örneğin Çağrı Merkezleri Derneği Başkanı’nın Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım ile ilgili sözlerine kulak verelim. Bu bölgede, aralarında Şırnak’ın da olduğu 15 ile yapılacak yatırımlarda, devletin çalışan başına 400 TL’lik avantaj sunduğunu belirten Başkan’ın devlete bir de şikayeti var; Çalışma Bakanlığı’nın çağrı merkezi hizmetlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından "tehlikeli" sınıfına sokulduğunu belirtiyor. Bu durumun maliyetlerini artırdığını ve rekabeti olumsuz etkilediğini söylüyor. Demek ki Başkan’a, Kürt illerine yatırımda 400 TL’lik avantaj yetmiyor! Bölgenin hemen komşusu Afşin Elbistan’da benzer avantajı görüp linyit işletmesine yatırım yapan Ciner Grubu, 2011 yılında meydana gelen göçükte yaşamını yitiren 9 işçinin naaşını hala yeryüzüne çıkaramadı. İşletmede de üretime kısa bir süre sonra geçildi.
Kürt illerinde yapılan madencilik yatırımları, devletin sunduğu teşvikler, buradaki emekçilerin yoksulluğu ve yüksek işsizlik oranlarından da faydalanılarak işçilerin hayatı pahasına büyük "maliyet avantajları" ile yola çıkıyor. Sonuç ortada…
Bir kısmı bahsedilen bölgelerde olmak üzere madenlerde son yıllarda kazalar hızlı bir şekilde artıyor. 2008 yılından bu yana, Türkiye’de madenlerde 421 işçi cinayete kurban gitmiş. Madenlerde durum bu iken, diğer sektörlerde durum farklı mı? Ne yazık ki değil. Türkiye iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci sırada. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verileri, 2013 yılının ilk 8 ayında 715 işçi hayatını kaybettiğini gösteriyor

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.