BİLLUR TUZ İŞÇİLERİ: TÜM EMEKÇİLER DİRENİYORUZ
İzmir´de Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi´nde kurulu Billur Tuz fabrikasında sendikalarına sahip çıktıkları için işten atılan işçiler direnişlerinin 95. gününde fabrika önünden Çiğli Organize Sanayi Müdürlüğü önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
İzmir’de Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Billur Tuz fabrikasında sendikalarına sahip çıktıkları için işten atılan işçiler direnişlerinin 95. gününde fabrika önünden Çiğli Organize Sanayi Müdürlüğü önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Sendikal Güçbirliği Platformu ve İzmir Sendikalar Birliği adına eylemde konuşan TÜMTİS İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli, Billur Tuz ve Savranoğlu Deri işçilerinin direnişini selamlayarak, bu iki direnişi sürdüren işçilerin sadece kendileri için değil tüm işçiler için direndiklerini, onların kazanımının Türkiye işçi sınıfının kazanımı olacağını söyledi.
Ardından sözü Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan aldı. Doğan konuşmasında patronların yanı sıra hükümete seslendi ve hükümetin samimiyetsiz ve ikiyüzlü olduğunu ifade etti.
SLOGANA SORUŞTURMA
Daha sonra konuşan Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz ise şunları söyledi: "Direnişimizin 257. günündeyiz. Direniş alanında sürekli bizimle olan 12 yaşındaki bir çocuk arkadaşımız yaşamını yitirdi. Yaşasaydı bugün bizimle bu eylemde olacaktı. Billur Tuz’da işten atılan işçiler, direnişlerinin 95. gününde bir yürüyüş yaptı. 44 işçi arkadaşımız Savranoğlu Deri fabrikasında işten atıldı. 257 gün boyunca belki 50 kez soruşturmaya maruz kaldık. En son soruşturma ise çok komikti. Sendika hakkımız engellenemez sloganına soruşturma açıldı. İsterlerse cezaevine atsınlar, kazanana kadar vazgeçmeyeceğiz. İşverenin rüşvetlerini kabul etmeyeceğiz. Şu an itibariyle 3 işçi arkadaşımızın işe iade davaları sonuçlandı. Yerel mahkeme 18 4 yani 22 maaş tazminat ödenmesine karar verdi. Kıdem tazminatları hariç. Karar, anayasayı ihlal suçundan verildiği için şimdi anayasanın İlgili maddesine göre 1 ila 3 yıl arasında hapisle cezalandırılması gerekiyor."
Alagöz daha sonra taleplerini sıralayarak, direniş 300-400 gün sürse de vazgeçmeyeceklerini söyledi. Gürsel Köse’nin basın metnini okumasının ardından Organize Genel Müdürlüğü’ne yüründü.