BAZ ETKİLİ DÜŞÜŞ İTO ENDEKSİNDE DE OLACAK
Yıllık enflasyon hızında baz etkili düşüşün yalnızca TÜFE’de olacağını düşünenler var. Bu teknik bir hesaplama ve tüm endekslerde görülecek.
Akaryakıta iki gün üst üste yapılan zamlar enflasyonun gidişatını değiştirecek boyutta değil, bu zamlardan çok büyük anlamlar çıkarmak için erken.
Günlerdir yıllık enflasyon hızında yaşanacak baz etkisine dayalı düşüşten söz ediyorum. Aralıkta başlayacak bu düşüşün, özellikle aralık ve ocak aylarında çok belirgin hissedileceğini ve bu eğilimin nisan sonuna kadar süreceğini vurguluyorum.
Yıllık enflasyon hızında düşüş yaşanmaması bir tek koşula bağlı. Eğer bu aralıktaki ve gelecek yılın ilk dört ayındaki fiyat artışları önceki artışlardan yüksek ya da aynı düzeyde olursa yıllık oran tabii ki gerilemeyecek.
Söylediğim o kadar basit ki, “on iki ayın oranından (mevcut gidişata göre) yüksek oran çıkacak, yerine düşük oran girecek”, böylece yıllık oran gerileyecek.
Ama üstüne basa basa şunu da söylüyorum, yazıyorum.
Yıllık enflasyon oranının gerilemesi, fiyatların gerilemesi değildir. Ve şu örneği tekrar tekrar veriyorum.
Enflasyonun yüzde 50 olduğu bir dönemde herhangi bir ürünün fiyatı 100 liradan 150 liraya çıkar. Bir sonraki dönemde enflasyon yüzde 10’a inmişse bu ürünün fiyatı gerilemez, bu sefer de 150 liradan 165 liraya yükselir.
Bir başka örnek… Herhangi bir yıl enflasyon yüzde 100 ve bir ürünün fiyatı 100 liradan 200 liraya çıktı. Ertesi yıl enflasyon yüzde 50’ye indi, bu sefer o ürünün fiyatı 200 liradan 300 liraya yükselir. Bu gerçeğin beyinlere kazınması gerekiyor.
Bu kadar detay yazınca belki konuya hakim okurlar “Yine mi” diyor; ama bu konu nedense pek anlaşılmıyor ya da birileri anlamamakta ısrar ediyor. Ben de o yüzden tekrar tekrar yazma ihtiyacı duyuyorum.
Yalnızca TÜFE’de değil
Bazı ön yargıları kırmak çok zor, hatta olanaksız gibi. Yıllık enflasyon hızında baz etkili düşüş olacağı görüşüne adeta ayak direyenler biraz ikna olunca bu sefer de bu durumun yalnızca TÜİK’in verilerinde olabileceğini söylemeye başlıyor.
Baz etkili düşüş teknik bir hesaplama. Bunun yalnızca TÜİK’in oluşturduğu TÜFE’de olacağını düşünmek çok yanlış.
Baz etkisine dayalı düşüş tüm endeksler için söz konusu olacak; aynı koşulla, yani yeni oranlar eskilerinden düşük olduğu takdirde. Gidişat da o yönde.
Bir tablo ve grafiğimiz var; 2021 yılı başından bu yılın eylülüne kadarki TÜİK’in TÜFE’si ve İstanbul Ticaret Odası’nın ücretliler geçinme endeksinde yaşanan değişim oranları…
Tabloda aylık değişimleri görüyorsunuz. Grafikte ise 2021 başından beri olan yıllık değişim oranları yer alıyor.
Önce iki endeksle ilgili kısa bilgi vermek istiyorum: Geçenlerde de vurguladım; TÜİK ile İTO’nun oranlarının aynı olması zaten beklenemez. İki endeksin yapısı, maddeleri, madde ağırlıkları, baz yılı farklı ve bu yüzden aynı sonuç çıkmaz. TÜFE tüm Türkiye için hesaplanıyor, İTO yalnızca İstanbul için hesaplama yapıyor. Bu yüzden iki endeksin aylık sonuçları arasında zaman zaman fark olması normal. Nitekim geçmişte bazı aylar TÜFE, bazı aylar İTO’nun oranı yüksek çıktı.
Ancak, aylık bazda fark oluşması normalse de yıllık oranın birbirine yakın gitmesi gerekir. Zaten çok uzun süre böyleydi. Bu durum grafikte çok açık; 2021’in başından bu yılın mart ayına kadar iki endeksin yıllık değişimleri neredeyse aynı, ancak bu yıl marttan sonra durum değişti ve geçinme endeksindeki artış TÜFE artışının çok üstüne çıktı. Son duruma göre eylül itibarıyla yıllık TÜFE artışı yüzde 83, İTO’nun oranındaki artış ise yüzde 107.
Aralık-nisan dönemi önemli
TÜİK’in TÜFE’si ile İTO’nun ücretliler geçinme endeksinde geçen yılın aralık ayı ve bu yılın ilk dört ayında birbirine çok yakın artışlar görüldü. Bu beş aylık dönemde TÜFE’deki artış yüzde 50, İTO’nun oranındaki artış yüzde 54 oldu.
Özellikle aralık ve ocak aylarındaki oranlar iki endekste de çok ama çok yüksek. Aralık ve ocak toplamındaki artışlar TÜFE’de yüzde 26, İTO’da yüzde 25 olmuştu. Mevcut gidişata göre bu yıl böylesine yüksek oranlar görülmesi pek söz konusu değil. Dolayısıyla baz etkili düşüş TÜİK’in TÜFE’sinde olduğu gibi İTO’nun geçinme endeksinde de görülecek.
AKARYAKIT ZAMLARININ PEK ETKİSİ OLMAYACAK
Baz etkili düşüşe dikkat çekerken hep vurguladığım, fiyatların önceki düzeyde değil, daha az artacağı. Şimdi benzin ve motorine iki gün üst üste zam gelince ekimden başlayarak fiyat artışının çok hızlanacağı gibi bir algı oluştu.
Bizde ekonomiye ilişkin en temel iki gösterge akaryakıt fiyatları ve döviz kurunun değişimidir. Bunların yönü ekonomiye bakışın olumluya ya da olumsuza dönmesine yol açar.
Bu yüzden akaryakıttaki zamlardan sonra böyle bir algı oluştu. Ancak benzin ve motorine gelen zamlar bu haliyle TÜFE’ye doğrudan etki olarak fiske vuracak boyutta bile değil. Benzin ve motorindeki zam ile otogazdaki indirim sonucu TÜFE’ye olan etki yalnızca yalnızca 0.15 puan. Bir kez daha vurgulamak istiyorum; bu doğrudan etki. Özellikle motorin zammının yansımaları olur, bir de bugünden geçerli fiyatlar ay sonuna kadar değişmediği takdirde bu etki söz konusu. Yeni zam gelir ya da indirim yapılır, etki tabii ki değişir.