Toplu İş İlişkileri Kanun Tasansı´na karşı sendikaların tepkisi devam ediyor. İzmir Sendikalar Birliği örgütlenmeye darbe vuran bu yasaya karşı, birlikte mücadele çağrısı yaptı.

İZMİR SENDİKALAR BİRLİĞİ ÜYELERİ TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNUNU DEĞERLENDİRDİ

Baraj birlik olmanın önünü açsın

       2821 Sayılı Sendikalar Yasası ve 2822 sayılı Grev ve Lokavt Kanununda yapılan düzenleme ile hazırlanan Toplu iş İlişkileri Kanun tasansına karşı sendikaların tepkisi devam ediyor. Birçok sendikanın yetki kaybetmesine neden olacak tasanyla ilgili olarak İzmir Sendikalar Birliği’ni (İSB) oluşturan sendikacıların görüşlerini aldık. İSB’de yer alan işçi ve memur sendikalan, AKP’nin sendikal örgütlenmeye darbe vurmak için çıkarmış olduğu bu yasaya karşı, sendika aynmı yapmaksızın birlikte mücadele etmek gerektiğini söylüyorlar. Bu saldırıların birlikte mücadele etmek için fırsata çevrilmesi gerektiğini ifade eden sendikacılar, artık kendi deyimleriyle "alana inmek" gerektiğini düşünüyor.

GELECEĞİ KAZANAN EYLEMLER

        İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan Park Bahçe ve İZSU işçilerinin örgütlü olduğu Genel-İş Sendikası 2 NoTu Şube Başkanı Taner Şanlı, işçi ve emekçilere yönelik baskıların arttığı bir dönemde konfederasyon ayrımı yapmaksızın birleşmek gerektiğine vurgu yaptı. Sendika kanununda yapılan son düzenlemelerin bütün sendikaları ilgilendirdiğinin altını çizen Şanlı, "Sendikamızda örgütlü olan işçiler, diğer şubelere göre daha genç ve bu yasalardan daha fazla etkilenecekler. Bu yüzden artık günü kurtaran değil, geleceği kazanan geri adım attırıcı eylemler düzenlenmeli. Gerekirse genel grev yapılmalı. Ama sadece DİSK değil. Bütün sendikalarla birlikte, aynşmadan alana inmek gerekir" diye konuştu. İSB’nin böyle bir örgütlenmeye vesile olacağını söyleyen Taner Şanlı, bu birliğin daha da büyütülüp desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

       Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan ise yapılan değişikliğin sendikal örgütlenmenin önünü açmak değil önüne engel koymak için çıkarıldığını ifade ederek, İSB olarak örgütlenme mücadelesi içinde olacaklarını söyledi. İktidarın, sendikalara nefes aldırmamak için bu yasayı çıkarmak istediğini belirten Doğan, "Türk-Iş‘in birçok şubesi, çıkacak yasanın kendilerini etkilemeyeceğini sadece DİSK ve Hak-Iş’i etkileyeceğini düşünebilir. Eğer böyle düşünüp bu yasaya karşı çıkmazlarsa, sınıflar tarihine ihanetçi olarak geçeceklerdir" dedi.

İSB’NİN TOPLANTI KARARLARİ

       Geçtiğimiz Pazar günü Petrol-İş, Aliağa Şubesi’nde toplantı yapan izmir Sendikalar Birliği önümüzdeki döneme dair bir dizi karar aldı. İSB, Billur Tuz işçileriyle dayanışmak için, "İşten atılan işçiler geri alınana kadar, Billur Tuz almayacağız-kullanmayacağız" kampanyasına tüm şubelerinin destek olmasını sağlayacak. 15 Şubat günü direnişteki işçileri ziyaret etmek için gelecek olan İstanbul Sendikal Güç Birliği Platformu temsilcileriyle birlikte direnişteki Billur Tuz ve Savranoğlu Deri işçileri ziyaret edilecek. Aynca, başta "Sendikalar Yasası" olmak üzere, işten atmalar ve halefi devam eden direnişler, GSS, sağlık meclisleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi gündemde olan konularda işçi ve emekçileri bilinçlendirme, kamuoyunu aydınlatma amacıyla, düzenli olarak bir bülten çıkarılacak.

İŞÇİ VE MEMURLAR AYRIM YAPMAMALI

        Görüşlerini aldığımız diğer bir platform üyesi olan EĞİTİM Sen 6 Nolu Şube Başkanı Duran Sınacı ise, sendikal örgütlülüğün az olduğuna vurgu yaparak, İzmir’deki Billur Tuz ve Savranoğlu işçileri örneğinde olduğu gibi sendikalı olan ya da olmaya çalışan işçilerin de tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söyledi. AKP’nin baraj sistemi ile birden fazla örgütün ses çıkarmasını engellemek istediğini belirten Sınacı, "Diğer bir taraftan da bu baraj, işçilerin ve memurların sendika aynmı yapmadan birlik olması için fırsat yaratıyor. Ancak birleşirsek AKP’nin saldmlannı püskürrülebiliriz. İSB de işçilerin, memurların hak gasplarına karşı birlikte mücadelesine hizmet etmelidir" dedi.

‘BİRLEŞMEYE NİYETLİ OLANI KİMSE AYIRAMAZ’

       Hava-İş İzmir Şube Başkanı Serkan Mutlu: Çalışma yasaları, işçilerin yasası olmalı. İşçilere sorulmadan yapılan bir yasa kesinlikle gerçekçi olamaz. İSB şemsiyesi altında DİSK, KESK ve Türk-İş‘e bağlı şubeler olarak saldırılara karşı durmak, sorunlarımızı, dertlerimizi tartışıp ortak bir çözüm bulmak için birleştik. Yani bizleri ayırmaya dönük olarak zorla dayatılan bir yasa, bizi ayırmamalı. Biz birleşmeye niyetli olduğumuz sürece hiçbir kuvvet emek cephesini ayıramaz.

       Tez Koop-İş İzmir Şube Başkanı Birol Aslanoğlu: Bu yasa ile bize şerbetli suda zehir içiriyorlar, Taleplerimizin hiçbirisi değerlendirilmemiş.

       Bizim isteğimiz barajların olmaması, toplu iş ilişkilerinde toplu pazarlık yapabilmemizin önünün açılmasıdır. Yasayı başından sonuna kadar incelersek, tuzaklarla dolu olduğunu görürüz. Çalışma Bakanı, çalışanların bakanıdır ve çalışanlarla ilgili bir yasa düzenlenecekse çalışanların dinlenmesi gerekir.