BAKAN ÇELİK, TAŞERON İŞÇİLİK İÇİN ISRARLI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı ve taşeron işçilikle ilgili düzenlemeyi Meclise getireceklerini belirterek, ”Birileri çok üzülse, birileri çok sevinse de çözümünü bulmak durumundayız” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı ve taşeron işçilikle ilgili düzenlemeyi Meclise getireceklerini belirterek, ”Birileri çok üzülse, birileri çok sevinse de çözümünü bulmak durumundayız” dedi.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda, ”Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı” üzerinde konuşan Çelik, farklı tarafları ilgilendiren düzenlemede mutabakatı sağlamanın kolay olmadığını belirtti.
Tasarının Komisyona geleceğinin duyulmasının ardından ”yoğun görüşme trafiğinin” başladığını anlatan Çelik, ”Bu yasa birilerinin çok çok işine gelir, birilerinin az işine gelir. Ama bir müddet sonra kıdem tazminatı fonu ile taşeron işçilikle ilgili düzenlemeyi buraya getireceğiz. Bu da birilerini çok hoşnut etmeyecek. Çalışma hayatının önündeki sorunları kararlılıkla konuşarak ve maksimum düzeyde uzlaşı sağlayarak bunları çözmemiz gerekiyor. Konuşan, sorun çözmeyen konumda bir bakan olmak istemiyorum. Koltuğunda oturan, maaşını alan ama çalışma hayatının sorunlarını biriktiren konumda olmak istemiyorum. Bu sorunlar varsa ki var. Yıllardır kıdem tazminatı konuşuluyor, birileri çok üzülse de birileri çok sevinse de bunun çözümünü bulmak durumundayız” diye konuştu.
12 Eylül ürünü olan yasaların 30 yıldır önlerinde durduğunu, herkesin bunların değiştirilmesini istediğini anlatan Çelik, ancak yasanın çıkmaması için çaba gösterilmesini anlamadığını söyledi. ”Ben dertliyim” diyen Çelik, 2008 yılında bu yasalarla ilgili ciddi çalışma yapıldığını, mutabakat sağlandığını, Genel Kurul aşamasına geldiğini ama yasalaşamadığını hatırlattı.
Çelik, ”Anayasa değişecek inşallah. Ama bu yasayla ilgili sanki Anayasa’dan daha zormuş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Kimin ne söyleyeceği varsa burada konuşmakta yarar var. Maddelerde ara verip taraflarla bir araya gelebiliriz. Ben zamanımı ayırmaya hazırım, yeter ki endüstriyel ilişkilerimizde artık mevcuduyla sürdürme imkanı olmayan bu işi bitirelim. Fikir birliği varsa çözüme ulaşmak kolay olacak” dedi.
Sosyal tarafların tasarıdaki eleştirilerine de yanıt veren Çelik, kuruculuk şartı konusunda, ”Daha vizyonel bir sendikacılık için bunu getiriyoruz. Burada yasakçılık olmasın bakışı var. İlla derseniz ‘o işkolunda çalışanlar kurucu olsun’, gider üye olur, 3 ay sonra çıkar. Bu konuda birikimi olanların kurucu olmasına engel olmasın anlayışıyla bakıyoruz. Yoksa farklı bir düşünce yok” diye konuştu.
Son yayınlanan istatistiklere göre yetki alan sendikalarla ilgili geçici madde üzerinde farklı değerlendirmeler yapıldığına işaret eden Çelik, şöyle konuştu.
”Taraflarla bu maddeyi konuşmamızda fayda var. Aidatı tüzüğe bıraktık. Sendikalar kendileri belirlesin, yasayla ne kadar aidat alacağın beyan etmemiz doğru olmaz. Binde 5 barajı… Bütün taraflar burada. Sendikaların farklı görüşleri var; DİSK ve Hak-İş ‘sıfır olsun’, Türk-İş ‘baraj olsun’ dedi. Bunu Bakanlar Kuruluna taşıyacağımızı kendilerine ifade ettim. Bir çok bakanlığı, Hükümetimizi ilgilendirdiği için Bakanlar Kurulu’ndan Meclise yüzde 3 olarak geldi. Biz taraf değiliz, sorunu çözmeden yanayız. Yüzde 3 eşittir bugünkü yüzde 10 barajına. 880 bin sendikalı işçi var. Şu anda toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı ise 567 bin. Kamu ve belediyeleri çıkarırsanız, 200-250 bin toplu sözleşme işçisinden bahsediyoruz. ‘Sistem alabora olacak’ diye konuyu yansıtmak haksızlık olur.
İşkolu barajı yüzde 5 olsun diyorsanız. 52 sendikanın 35′inin yetkisi düşüyor, 15 sendika kalmış oluyor. Sendikal hayatın bizim için ne ifade ettiğini değerlendirmemiz gerekiyor. 50 artı 1 işyeri barajıyla oynamadan yana olmadığımızı söyledim. TİM, TOBB ve TİSK’e söylüyorum, tekli baraj varmış gibi takdim etmek haksızlıktır. Türkiye şartlarında bununla oynanmasından yana değilim.
Milli Savunma Bakanlığı ve petrokimyanın grev yasağına girmesinden yana olduğunu bildiren Çelik, ”Demokrasi bir süreç, ‘ hepsinde kalsın’ saygıdeğer bir görüş. Türkiye tablosunu, hassasiyetleri de dikkate almak durumundayız” dedi.
Çelik, sendika temsilcisi olduğu için bir kişinin, işinden olmasını doğru bulmadıklarını, TCK’ya göre suç eylemlerinin bu kapsamda olmayacağını söyledi.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra yapılan oylamada maddelerine geçilmesi kabul edildi.