AYDINLIK FARKI
Türk-İş yönetimi kıble olarak AKP´nin patronlarını almış gidiyor. Hani onlar ağızlarını açtıklarında basına ateş saçıyorlar ya, Türk-İş yöneticileri de kıbleye dönmüş secdeye varmış.

Türk-İş yönetimi kıble olarak AKP’nin patronlarını almış gidiyor. Hani onlar ağızlarını açtıklarında basına ateş saçıyorlar ya, Türk-İş yöneticileri de kıbleye dönmüş secdeye varmış.
Aydınlık’ta çıkan haberlere yolladıkları tekzipleri hem sitelerinde yayınlamışlar hem de bir türlü toplayamadıkları Başkanlar Kurulu’nun üyesi genel başkanlara fakslamışlar.
Çok güldüm, çok güldürdüler beni. Hangi haberi tekzip ediyorlar biliyorsunuz, ama ben yine de hatırlatayım. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, en son toplayabildiği Başkanlar Kurulu’nda genel başkanlara toplu iş ilişkileri taslağındaki iş kolu baraj oranlarını anlatırken, Başbakanla yaptığı pazarlık sonucu oranı yüzde üçe indirebildiğini söylemiş. Bize de bunu anlatan o toplantıya katılan başkanlar.
Bırakın bunu bir tarafa bizden önce DİSK söyledi bunu. Hatta basın açıklamasıyla neyin pazarlık konusu yapıldığını yani, baraj oranının neye karşılık yüzde 5’ten yüzde 3’e çekildiğini sordu. Biz ne yaptık? Bunları nasıl öğrendiysek öyle yazdık. Tabii ayrıca DİSK’in basın açıklamasından da yararlandık.
Bu öfkenin gerçek nedeni ne?
Biz hiçbirşeyi kanıtlaması gereken konumda değiliz. Ayrıca sadece "pazarlık" haberini de yapmadık. Ama tek tekzip bundan geldi. Ve ne ilginçtir ki. tekziplerin sendikalara yollanması, Emek Dünyası programından sonra Türk-İş Başkanı Kumlu’nun konuğum olan Toleyis Başkanı Sayın Cemail Bakındı’yi binadan bile Sıkmasını beklemeden arayıp telefonda hakaret etmesinden hemen sonra gerçekleşti.
Bu öfkenin sebebi acaba "pazarlık" haberi mi, yoksa Genel Kurul’un iptali için açılan delege sayılarındaki usulsüzlük davası mı? Bunu zaman gösterecek. Ama şu gönderdikleri tekziplere gelirsek, onun için de söyleyecek bir iki kelamım var.
Pazarlığın belgesi mi olur?
1- Haber kaynağımı bana açıklatacak bir yargı kararı olabilir mi? Aydınlık Gazetesi 91 yıldır doğrunun, gerçek haberin adresi.
2- Pazarlığın belgesi oluyorsa Türk-İş yönetimi bunu bana lütfen göstersin. Bunu yazmak nasıl hayal ürünü oluyor, o da ayrı bir soru işareti.
3- Bu tekzibi sadece sendikalara yollamakla yetinmesinler, tüm basına da göndersinler. Göndersinler ki, ilkeli ahlaklı, gerçek habercilik nasıl olur herkes görsün.
4- O mahkeme kararında sadece Türk-İş yönetiminin tekzip isteğinin yayınlanması kararı var. Görülmüş bir dava sonucu verilmiş bir ceza yok.
5- Basın danışmanı, Türk-İş adına tekzip yollama hakkının olmadığını bilmiyor sanırım. Kendi imzasıyla tekzip metni hazırlayıp yolluyor. Evde mi yazıyor acaba? Hukuk müşaviri ise Aydınlık’in haberlerini tekrar hatırlatarak, sizin ileri sürdüğünüz Türk-İş Başkanı’nı küçük düşürme işini bizzat yapıyor. Bununla da yetinilmiyor bir de bunu her yere fakslayarak bir daha ilan ediyorlar. Güldürdünüz beni, çok yaşayın emi.
Reklamın hası
Reklamlarla aramız iyi değildir ama yine de size bir teşekkür borcumuz var. Biz yaptığımız her haberden, yazdığımız her yazıdan eminiz ancak, ne kadar uğraşsak reklamımızı sizin kadar etkili yapamıyoruz. Teşekkür ederiz, doğruluğumuzu, gazeteci lik ahlakımızı bir de siz anlattınız.