Sendikal Güç Birliği´nin Türk-Iş Genel Kurulu öncesi İstanbul´daki son toplantısında Hava-tş Genel Başkanı Atilay Ayçin, Onlar bize ayaktakımı diyenleri davet etti. Biz de ayaktakımını Türk-İş Genel Kurulu´na davet ediyoruz dedi.

Atilay Ayçin, Türk-İş yönetiminin Genel Kurul’u işçiden kaçırmasına şöyle tepki gösterdi: ‘Ayaktakımı’yla Genel Kurula

Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, "Onlar bize ayaktakımı diyenleri davet etti biz de ayaktakımmı Türk-İş Genel Kurulu’na davet ediyoruz" dedi.

       Sendikal Güç Birliği Platfomıu’nun 26 Kasım’da gerçekleşen 9. ve sonuncu bölgesel toplantısın da işçilerde konuştu. İşçiler, Sendikal Güç Birliği Pratformu’nun özel görevli mahkemelere ve AKP’nin hazırladığı anayasaya karşı duruş göstermesi gerektiğini belirtti.

       Bıçağın kemiğe dayandığı bir noktada olduğumuzu söyleyen örgütsüz Tekstil işçisi Songül Balyemez, iktidarın halk düşmanlığının her tarafa sirayet ettiğini belirterek Sendika Güç Birliği’nin sadece işçi sınıfına yönelik değil ‘ ülkemizin geleceğine yönelikte talepleri ve söylemleri alanlarda dile getirmesini istedi.

‘Özelleştirme içime saplanan ok’

       Türkiye’deki özelleştirmeleri, içine ok gibi saplanan bir olay olarak değerlendiren Balyemez, "Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynakalrı talan edilmektedir. Ülkemiz Amerika üssü haline getirilmek istenmektedir. Malatya’da kurulacak olan füze kalkanı, Ortadoğu halklarına karşı düşmanlığın ve Amerika emperyalizmle işbirliğin ötesine geçmektedir. Ülkemizi bekleyen tehlikelerin başında bunlar yer almaktadır. Sendikalarında bu konuda seslerini daha gür duymak istiyoruz" diye konuştu.

       Songül Balyemez, Türkiye’de yargının komplo kurumu haline geldiğini belirtti. Balyemez, "İktidarın anayasa değişikliği ile ele geçirdiği yargıyı bu ülkenin yurtsever ve devrimci aydınlarına karşı bir komplo kurumu haline getirmiştir. Özel görevli mahkemelere karşı sendikaların sesini duymak istiyoruz. Ergenekon yalanlan, çok kısa zamanda tarihin çöplüğüne gömülecektir.Sınıfin ve sendikaların da bu çöplüğe gömülen yalan malzemelerine karşı bir kürek toprak atmalarını istiyoruz. Buradan da Silivri’de yatan yurtsever ve devrimci aydınlara selam gönderiyorum" ifadesinde bulundu. Balyemezin bu konuşması sonunda tüm salon "Özel görevli mahkemeler kalksın" sloganları attı.

‘Türk-İş kime hizmet ediyorsun?’

       Daha sonra kürsüye çıkan belediye işçisi Yusuf Şanlı ise, Türkiye’deki taşeronlaşmaya dikkat çekti. Şanlı, "Türkiye’de nerede taşeron varsa orada ölüm kusuyor. Türk-İş ne yapıyor? Hangi işlerle meşgul? Son 10 yılda satılmadık yer kalmadı. Birçok fabrikanın kapısına kilit vuruldu. Milyonlarca insan işinden kovuldu. Sokaklar boş gezen gençlerle doldu taştı. Sırtını başımızdaki hükümete dayayan Türk-İş yönetiminin bu konuda bir laf ettiğini duydunuz mu? Ey Türk-İş yönetimi kime hizmet ediyorsun?" diye sordu.

       Yusuf Şanlı, "İktidarın, son gelinen noktada 12 Eylül’den miras aldığı özel görevli mahkemeleri var. Kim karşı duruş gösteriyorsa kim gerçekleri yazıp çiziyorsa kolundan tuttulduğu gibi Silivri’ye gönderiliyor. Bir anayasa hazırlanıyor. Türk-Kürt çatışmasını başlatacaklar. Bu işyerlerine fabrikalara yansıyacak. Türk-İş buna neden müdahale etmiyor neden sessiz kalıyor? Sendikal Güç Birliği’nin de bunları kendi gündemine alacağına inanıyorum" dedi.

‘Emperyalizme karşı hareket’

       Belediye-lş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise, "Bugüne kadar patronların temsilcileri siyasetin şekillenmesinde en önde koşacak emekçilerin temsilcisi Türk-İş siyasetüstü politika izleyecek . Yanlış bu yanlış" ifadesini kullandı. Yurdakul, "Bizim bu hareketimiz Türk-İş yönetime karşı bir hareket değil bizim hareketimiz büyük bir hareket. Bizim hareketimiz emperyalizme karşı ve kapitalizme hareket. Bizim hareketimiz emperyalist güçlerin ülkemizde taşeronlarını yapanlara karşı harekettir" dedi.

‘Türk-İş, işçiye ayak takımı diyenleri kapıda karşılayacak’

       Türk lş’in içinde 35 sendikadan 10 sendikanın burada olduğunu söyleyen Yurdakul, "Herhes aklını başına alsın. Bu işler kolay değil. Bu işler bugünlük çıkar için satılacak işler değil: Ben çocuklarımın ve torunlarımın geleceğini senin bugünlük çıkarına sattırmamak için hayatımı vereceğim" dedi ve şunları kaydetti:

       Siz ne zannediyorsunuz? "Biz 20 tane sendikayı koltuk altına aldık" diyorsunuz. Peki bunları yapabilirsiniz. Ben de soruyorum on binlerce emekçiyi koltuğunuzun altına aldınız mı? Aldıysanız yüreğiniz varsa Türk-Iş Genel Kurulu’nu işçiye açın göreyim sizi. Siz Türk-lş‘in esas sahibi işçi arkadaşlara Türk-Iş Genel Kurulu’nu kapatacaksınız. İşçi sınıfına ayak takımı diyenleri kapıda karşılayacaksınız. Var mı böyle yağ. Arkadaşlar, biz patron değiliz ki, elimizde holding yok. Bizim elimizde Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi, Cumhuriyet, Birgün. Hayat ve Evrensel var. Demokratik bir ülkede barış içinde yaşamak istiyorsak tüm çalışanlar tüm emek dostları birlikte yürüyelim kenetlenelim üzerimize geleni defedelim"

       Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin sonuç bildirgesini okuduktan sonra "Onlar bize ayaktakımı diyenleri davet etti bizde ayaktakımmı Türk-iş Genel Kurulu’na davet ediyoruz" dedi.