Vatana Partisi İzmir İşçi Sendika Bürosu Başkanlığı "İşçi Sorunları" konulu bir panel düzenledi. Konak’ta bulunan Ebruli Düğün Salonu’nda pazar günü yapılan panele, Tekgıda-İş İzmir 7 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bircan, eski Çalışma Bakanlığı Baş Müfettişi Bahri Kaplan, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Koç ve Vatan Partisi İzmir İşçi Sendika Bürosu Başkanı Talat özdemir konuşmacı olarak katıldı. Metal ve tütün işçilerinin ağırlıklı olarak katıldığı panelde konuşan eski Çalışma Bakanlığı Baş Müfettişi Bahri Kaplan, kadın ve çocuk işçilerin sorunları ile iş sağlığı ve güvenliği konusunda yaşanan problemlere değinerek çözüm önerilerini sıraladı.
"İŞÇİYİ KORUYAN YASALAR KALMADI"
Tekgıda-İş İzmir 7 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bircan da konuşmasında işçilerin sendikalaşma sorununu gündeme getirdi. Kiralık işçi bürolarının hayata geçtiğini, yılbaşından itibaren de zorunlu bireysel emeklilik sisteminin devreye gireceğine dikkat çeken Bircan, işçilerin tüm bu aleyhteki gelişmelere rağmen sendikalı olmaktan korktuğunu belirtti. Bircan, işverenlerin sendikal faaliyette bulunan işçileri işten atıp kıdem tazminatını vererek evine gönderdiğini, o kişinin işe dönüş yapamadığını, yasalarda işçi lehine hükümlerin neredeyse kalmadığını söyledi. Bircan, 42 milyon tütün rekoltesi olduğunu ancak kota nedeniyle ihtiyacımız olan 80 milyon tütünün üretilemediğini söyledi. Tütün alıcısı şirketin tütün ekilmeden çiftçiye ilacını, mazotunu, kredisini ve tohumunu peşin verdiğini hatırlatan Bircan, "Tütünü kapatıyor. Köylüye kalan bir şey yok. O yüzden üretim de yok" dedi. Vatan Partisi Genel Başkan yardımcısı Yıldırım Koç’da konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminin hüsrana uğramasını, PKK’nın hendeklere gömülmesinive Türk Silahlı Kuvvetleri’nin "Fırat Kalkanı" harekatını gelecek açısından iyimser işaretler olarak değerlendirdi.
"TOPLUMUN YÜZDE 70’i EMEKÇİ"
Bu gelişmelerin olumlu ancak kamu maliyesi açısından büyük yük getirdiğine dikkat çeken Koç "Emperyalist kriz bu sefer derinden sallıyor. İşçi sınıfı 1989’daki eylemleri gibi sistem içinde artık kazanamayacak. Sistem dışına çıkmak zorunda olduğunu anlayacak" dedi. işçi sınıfının akıllı davrandığını, kendisi için başkalarının ne yapacağını görmek ve güvenmek istediğini belirten Koç, "İşçi kısa vadede işten atılmamak derdinde. İhtiyatlı hareket ediyor. Sorunları kredilerle çözüyor. Artık akıllı telefonu, evi, arabası, kredi borcu var. Kolay kolay mücadeleye girmez. Kimse onu ayağa kaldıramaz. Ancak su bitti mi… Ki o duruma giriyoruz, ayağa kalkacak. Bu da nesnel bir durum. Kalktı mı hiç kimse işçi sınıfını durduramaz. Ayağa kalktığında öncüsü yanında olmalı. îşçi sınfının başka imkanı, ihtiyatı elinde kalmayınca radikalleşecek. Tarihte öyle oldu. Bugün işçi sınıfı hareketi, millet hareketine benzemeye başladı. 1950’lerde işçi memur, nüfusun yüzde İ4’i idi. Şimdi toplumun yüzde 70’i işçi memur. Yani emekçi sınıfına dönüştü. Bu yüzde 70’le, bu zayıf iktidar döneminde, emperyalizmin büyük darbeler yediği dönemde çok başarılı olunabilir. Mesele kim yönlendirecektir bu sınıfları" ifadelerini kullandı.