ATATÜRK RESMİNİ TBMM DUVARINDAN İNDİREN KİMDİR?
Adı Salim Uslu… TBMM´de, güvenlikten sorumlu AKP´li İdare Amiri… Meclis onarımını fırsat bilmek, Atatürk´ün mareşal üniformalı resmini Meclis´ten atmaya kalkmak…
Adı Salim Uslu… TBMM’de, güvenlikten sorumlu AKP’li İdare Amiri… Meclis onarımını fırsat bilmek, Atatürk’ün mareşal üniformalı resmini Meclis’ten atmaya kalkmak…
"O resim kışlada olur, hiçbir şekilde Meclis’te olmaz" demiş. Askere mi düşman, Atatürk’e mi, yoksa ikisine mi?
Ben şaşırmadım. Niye mi? Bildiğimiz Salim Uslu da ondan.
"Kimdir" diye bakın, sendikaya, Meclis’e, göreceğiniz üç satırdır. Eksikleri biz tamamlayalım, görelim "kimdir" diye.
Çorumlu… Lise mezunu… Lise sonrası hayatı Ömer Vehbi Hatiboğlu ile çakışıyor. Ömer Vehbi, televizyonlarda "dayım bana yazılıyor, günah mıdır hocam" gibi sorulara cevabı ile yüklü para alan Nihat Hatiboğlunun abisidir. Vehbi, Uslunun babasının yakın arkadaşı. 1963-67 arası Alaca Belediye Başkanı… Uslu okul sonrası Vehbi’nin kanatlan altında… Önce belediye işçisi… Ardından bir süre Almanya macerası, sonra hoop sendikacılık.
O sıra Erbakan, "milli görüş" kontrolünde sendika istiyor. Sene 1976, Hak-İş kurulur. Kuruculardan biri Ömer Vehbi. Böylece Usluda 76’da başlar sendikacılığa. 2011’de vekil olana dek… 35 sene. Sendikacı Uslu’nun emperyalist merkezlerle arası iyidir.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ile Avrupa Sendikaları Konfederasyonu İcra Kurulu Üyesi olur. AB fonlarıyla yapılan AB eğitimleri ile de meşhur olur. Emperyalizmin sendikacılık anlayışının savunucusu olur Uslu. "Sosyal diyalog" üzerine AB ile kitap üzerine kitap bastırır, eğitim üzerine eğitim düzenler.
Türkiye’nin AB’ye katılmasını, bağımsızlığını kaybetmesini de savunur. Koşturur, paneller, konferanslar, kitaplar, afişler, ilanlar…
Emperyalist Baü aşkı bu kadarla da bitmez. Türkiye’de kurulan Açık Toplum Enstitüsünün 20032004 dönemi Danışma Kurulu üyesidir. Açık Toplum 2001-2006 isimli kitapta, Enstitüyü göklere çıkarır Uslu.
Enstitü, Soros’a aittir. Uslu’nun görev yaptığı yıllar ise, ABD’nin Soros üzerinden "portakal devrimi", "turuncu devrim" gibi isimlerle, Balkanları, Kafkaslan ve SSCB’yi parçaladığı, darbeler düzenlediği yıllardır. Gocunmaz Uslu.
AKP ne zaman ihtiyaç duysa, ilk koşan Uslu ve Hak-İş olur. Cumhuriyet mitingleri sonrası AKP, karşı mitingleri Türk-İş’e yaptıramayınca, Hak-İş ve Memur-Sen’e yükler. İrticai örgütler de katılır, "Ortak Akıl Platformu" adıyla mitingler yapılır. AKP’ye destek, bölücü ve gerici anayasa girişiminde ve açılımda da sürer. Mitingler, konferanslar, afişler, reklamlar… Sendikayı AKP şubesine dönüştürmek Uslu’nun kişisel AKP aşkı mıdır sadece?
Anlatayım.
2002’den beri böyledir ama 2013’te yeni yasayla sendika üyeliği internet üzerinden yapılıp ve SGK verileri esas alınınca, Hak-İş’in üye patlaması daha rahat görülür arük. Ocak 2013’te 162.840 üye, 2016 Temmuz’da 447.718 üye.
İşin sırrını merak ettiniz, biliyorum.
Türk-İşe bağlı Orman-İş üyeleri müdürlerce tehditle Hak-İş’e geçirilmezden önce Uslu, bölge müdürleri, genel müdür, müsteşar ve bakan ile kahve içmektedir.
Tarım-İş üyeleri zorla Hak-İş’e geçirilmezden önce Uslu, genel müdür ile kahve içmektedir. Belediye-İş ve Genel-İş üyeleri zorla Hak-İş’e geçirilmezden önce Uslu, belediye başkanlan ile kahve içmektedir.
Çay-Kur işçileri zorla Tekgıda-İş’ten istifa ettirilmezden önce Uslu, Çay-Kur Genel Müdürü ve ilgili bakanla sohbet etmektir.
Et-Balık Kurumlan olayı ise, başka bir öykü. Anlayacağınız, keramet bakan ve müdürlerle içilen kahvededir (!). AB’nin eğitimleri de "diyalog" demiyor muydu zaten? İşçiye sorarsanız, duydukları "Ya iş, ya Hak-İş!". Anlamı, Hak-İş’e geçmez isen işten atılacaksın.
Böyledir Uslu’nun sendikacılığı.
Sahi; Uslu, hayatının neredeyse tamamını kazandığı sendikacılığı bırakıp Meclise giderken, mal varlığını açklayıp işçiye ve millete hesap verdi mi? Duyan varsa bana da desin.
İşçi parası ile yediklerinin bazılarını biliyoruz ama.
1993-2007 arası 1993 model Mercedes. 2007’de Volvo S-80. Özel imalat ve zırhlı. -Sahi, sendikacı zırhlı araca niye ihtiyaç duyar?- Veee 169 bin avroluk Mercedes S 320. Zamanın parası ile 371 bin lira.
Öz Orman-İş Başkanı Settar Aslan hediye (!) etmiş.
Olay şu: İşçi aidatiyla hayatını sürdüren eski bir işçi, yine işçi aidatiyla hayatını sürdüren bir eski işçiye, işçinin alınterinden çalınan para ile 371 bin liralık araba hediye (!) ediyor. Paranın kaynağı mı? Anlatayım.
Settar Arslan, Türk-İş’ten zorla koparılan Orman-İş üyelerinin geçirildiği Öz Orman-İş’in Başkanı. Sadece hükümet desteği ile başka bir sendikanın üyeleri gasp edilmemişti, hükümet kıyağı ile geriye dönük 51 aylık aidata da el konmuştu. Tam 75 milyon lira, Öz Orman-İş’in kasasına aktanldı. Settar Arslan da, hükümet ile bu işleri kotaran Usluya, gelen aidat parasının 169 bin avrosu ile süper lüks araba alıyor. Olay bu.
Sadece ahlaksızlık ve azgınca işçi sömürüsü değil, suçtur aynı zamanda. Savcılar bu suça göz yumamazlar. İşte Atatürk resmini indiren Uslu, budur sevgili okur.
Eksiği var, fazlası yok. Yanlışımız varsa, desinler düzeltelim.