Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
10 Kasım 2014
ATATÜRK DEVRİMLERİNİ GELİŞTİREREK KORUMAK

Tarihte bireyin rolü çok tartışılmıştır. İnsanlığın gelişiminde bireylerin ve hatta örgütlerin iradi müdahaleleri bir yere kadar geçerlidir. Ancak bazı insanlar, tarihin onlara sunduğu fırsatları çok iyi değerlendirerek, insanlığın veya bir milletin gelişiminde unutulmayacak bir rol oynayabilir

ATATÜRK DEVRİMLERİNİ GELİŞTİREREK KORUMAK

Tarihte bireyin rolü çok tartışılmıştır. İnsanlığın gelişiminde bireylerin ve hatta örgütlerin iradi müdahaleleri bir yere kadar geçerlidir. Ancak bazı insanlar, tarihin onlara sunduğu fırsatları çok iyi değerlendirerek, insanlığın veya bir milletin gelişiminde unutulmayacak bir rol oynayabilir.

Kemal Atatürk, bu ülkeye nasib olan dahilerden biriydi. Bugün, bir sürü soruna karşın, emperyalistlerin ve gericilerin kulluğundan yine de özgürleşmiş olarak yaşayabiliyorsak, bunda Atatürk’ün çok büyük payı var.
 
DEVRİMİ SÜREKLİ KILMAK
1933 yılında Cumhuriyetin 10. yıldönümünde sloganlardan biri, “DURMAYALIM DÜŞERİZ” idi.
1937 yılında Anayasaya konan ilkelerden veya 6 ok’tan birinin “devrimcilik” olmasının anlamı da budur.
Devrim, ancak sürekli kılındığında ve daha da geliştirildiğinde korunabilir.
Devrimci atılımlar durursa, geriler.
Atatürk, 1919-1938 döneminde milli demokratik devrimimizde mucizevi başarılar elde etti.
Bu süreçte Türkiye’de nüfusun yüzde 80’inden fazlası, kuş uçmaz, kervan geçmez köylerde oturuyordu. Halkın büyük bölümü, geçimlik tarım yapıyordu; bir bölümü de küçük meta üreticisiydi. İnsanlar kendilerini etnik kökenlerine ve hatta aşiret veya kabilelerine veya inançlarına göre tanımlıyorlardı; milli kimlik ve bütünlük gelişmemişti. Kan ve ateşle sağlanan siyasi bağımsızlığı tamamlayacak bir iktisadi bağımsızlığa gereksinim vardı. İnsanların aşiret reislerinin, toprak ağalarının, cemaat/tarikat şeyhlerinin kulluğundan kurtulması gerekiyordu. Kadınlar ayrıca erkeklerin kuluydu; onların da özgürleşmesi şarttı.
İşçi sınıfıysa olağanüstü zayıftı.
 
ATATÜRK NİÇİN SOSYALİZMİ KURMADI?
Bazen, “Atatürk madem bu kadar güçlüydü, sosyalizmi niçin kurmadı?” gibi sorularla karşılaşıyorum.
Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik!” demişti.
Atatürk’ün döneminde güçlü bir işçi sınıfı vardı ve bu işçi sınıfı, üretim araçlarının ortak mülkiyete geçirilmesi için mücadele ediyordu da, buna Atatürk önderlik etmedi veya engel mi oldu?
Hayır.
Atatürk sosyalizme açıktı; ancak o dönemde bunu gerçekleştirecek bir işçi sınıfı yoktu. Ayrıca o dönemin TKP’si, Türkiye’den çok, Sovyetler Birliği’nin çıkarlarını düşünüyordu.
Bu tarihlerde, işgücünden başka satacak birşeyi olmayan (mülksüzleşmiş), tek veya ana geçim kaynağı, işgücü satışıyla elde edilen ücret olan insan sayısı son derece azdı. Ayrıca bu insanlar, sınıf bilinci ve mücadelesinin gelişmesine engel olan çok küçük işletmelerde çalışıyorlardı. Marx’ın “küçük usta” (Kleinmeister) olgusu çok önemlidir. “Küçük usta”, patronlaşamamış bir işverendir; üretim sürecinden kopmamıştır, yanındaki 2-3 kişiyle birlikte çalışır ve sermaye birikimi yapamaz. Genişletilmiş yeniden üretim değil, basit yeniden üretim söz konusudur.
İşçi sınıfının mücadeleye önderlik edebilecek eğitimli ve tam mülksüzleşmiş kesimi ise devlet memuru olarak, dönemin koşullarında bir işçi aristokrasisi biçiminde çalıştırılıyordu.
Ayrıca ülkeye ihanet ettiği için göçe tabi tutulan Ermenilerle, işgalci güçlerle kaçan veya daha sonra nüfus mübadelesine tabi tutulan Rumlardan kalan geniş araziler, 14 milyonluk nüfus için geniş olanaklar sağlıyordu.
Günümüzde nüfusumuzun yaklaşık yüzde 70’i, yaşamını işgücünü satarak kazanan ücretlilerdir, işçi sınıfıdır.
Atatürk devrimlerini veya milli demokratik devrimimizi korumanın yolu, işçi sınıfının ekmek, özgürlük ve kurtuluş mücadelesiyle, vatan mücadelesini bütünleştirmekten ve Atatürk devrimini geliştirmekten geçmektedir.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.