Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Aralık 2020
ASGARİ ÜCRETTE HÜKÜMET HAKEM DEĞİL TARAFTIR

Türkiye’de asgari ücret üç taraflı bir mekanizma olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonda beş hükümet, beş işveren ve beş işçi temsilcisi yer alıyor.

ASGARİ ÜCRETTE HÜKÜMET HAKEM DEĞİL TARAFTIR

2021 asgari ücretini saptamak üzere Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri 4 Aralık 2020’de başladı. Toplantının açılışında konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakam Zehra Zümrüt Selçuk “Bakanlık olarak bu süreçte bir hakem rolü üstlenerek işçi ve işverenlerimizin mutabakatıyla asgari ücreti tespit etmeyi hedefliyoruz” dedi. Bakan Selçuk, 10 Aralık 2020’de bakanlığın TBMM bütçe sunuş konuşmasında da benzer bir ifadeyle “Biz Bakanlık olarak asgari ücrette de hakem rolü üstleniyoruz. Umuyoruz ki bu sene işçi ve işveren temsilcilerimizin uzlaşısıyla sonuçlanır” dedi.

Böylece Bakan Selçuk kendilerinin taraf olmadıklarını söylemiş oldu. Bakanın asgari ücret tespit süreci ile ilgili bu değerlendirmesi son derece tartışmalı ve hem hukuki hem de fiili durumu yansıtmayan bir iddiadır. Bakanlık dolayısıyla hükümet asgari ücret görüşmelerinde hakem değil doğrudan taraftır. Dahası Asgari Ücret Tespit Komisyonunda sonuç olarak bakanlığın/hükümetin tutumu asıl belirleyendir. Komisyonda hükümet ne derse o olur. Bugüne kadar bunun aksi olmadı. Hem hukuki hem de fiili durum bunu açıkça ortaya koyuyor. Hakemlik tarafsızlıktır oysa komisyonda kararlar hükümetin de oy kullandığı bir sistemle alınıyor.

Türkiye’de asgari ücret üç taraflı bir mekanizma olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonda beş hükümet, beş işveren ve beş işçi temsilcisi yer alıyor. İşçi ve işveren temsilcileri en çok üyeye sahip üst işçi ve işveren örgütleri tarafından (işçi temsilcilerini Türk-İş ve işveren temsilcilerini ise TISK) saptanıyor. DİSK ve Hak-İş komisyona katılamıyor. Komisyona katılacak 5 bürokrat Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Türkiye İstatistik Kurumu temsilcisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcisi, Ticaret Bakanlığı temsilcisinden oluşmaktadır. Görüldüğü gibi hükümet adına katılanlar bağımsız ve tek başına karar veren teknokrat/uzman kimseler olmayıp idari ve siyasi kararlarla bağlı ve hükümet talimatına göre hareket eden görevlilerdir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu en az on üyesinin katılmasıyla toplanır. Kurul, üye oylarının çoğunluğu ile karar verir.

Komisyonda kişisel oy kullanımı söz konusu değildir. Hükümet, işçi ve işveren tarafları 5’er üyeye sahiptir ve bu üyeler blok oy kullanırlar. Bugüne kadar üç grup içinde farklı oy söz konusu olmadı. Bu zaten işin doğasına aykırı olur. Hükümet adına toplantıya katılanlar da karara katılırlar hatta kararı belirlerler. Tarafların yer aldığı bir kurul söz konusudur ve bu kurul asgari ücreti oylayarak tespit etmektedir ve bu kararlar kesindir. O nedenle hakemlik iddiası mevzuat açısından geçerli değildir. Asgari ücret mevzuatında hakemlik söz konusu edilmez.

Şimdi gelelim uygulamaya. Asgari ücretin ulusal ölçekli bir komisyonca belirlenmesine 1968’de başlandı. 1974 yılında bölgelere göre asgari ücret uygulamasından vazgeçilerek ulusal ölçekli tek bir asgari ücret tespit edildi. Ancak 1974-1989 arasında asgari ücret sanayi ve hizmetler ile tarım ve ormancılık için ayrı ayrı belirlendi. 1989 yılında bu uygulamadan da vazgeçilerek asgari ücret ulusal düzeyde tek tip olarak saptanmaya başlandı. 1989 yılından bu yana 31 kez ulusal ölçekli tek tip asgari ücret saptandı. Bu asgari ücret kararlarının sadece 7’sinde oybirliği sağlandı. 1989’dan bugüne kadar asgari ücret 20 kez hükümet ve işveren ittifakıyla saptanırken, sadece 4 kez hükümet-işçi ittifakı söz konusu oldu. 1989-2019 arasında kararların yüzde 23’ü oybirliği ile yüzde 6s’i hükümet-işveren ittifakı ile sadece yüzde 13’ü ise hükümet-işçi ittifakı ile saptandı.

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri döneminde ise (2002-2019) işçi ile ittifak daha da azalırken, işveren ile ittifak arttı. 2002-2019 döneminde toplam 18 kez asgari ücret saptandı. Bu asgari ücret kararlarının 4’ü oybirliği ile saptanırken, 12’si hükümet-işveren ittifakı ile belirlendi. Hükümet sadece iki kez işverenlere rağmen işçilerle birlikte hareket etti. Görüldüğü gibi hükümet asgari ücret tespit sürecinde hakem değil tek belirleyendir. İşçi ve işverenin mutabık olmadığı durumda (ki genellikle olmaz) hükümet kiminle hareket ederse sonucu o belirlemektedir. AKP hükümetlerinin 18 asgari ücret tespitinde sadece iki kez işçi kesimiyle birlikte hareket ettiğini görüyoruz. AKP hükümetleri döneminde asgari ücret kararlarının yüzde 22’si oybirliği ile, yüzde 67’si işveren-hükümet ittifakıyla ve sadece yüzde 11’i hükümet-işçi ittifakıyla alındı (Tablo). Hakemlik bu mudur?

Öte yandan hükümet en büyük işveren olarak (1 milyon 200 bin kamu işçisi söz konusu) asgari ücret görüşmelerinde yer almaktadır. Öte yandan asgari ücretin vergi ve kesinti yükü ile işverenlere sağlanan çeşitli teşvikler hükümet tarafından saptandığı için hükümet asgari ücretin belirleyicisidir. Kim ne derse desin asgari ücret tespit sürecinde nihai kararı hükümet vermektedir. O nedenle “biz hakemiz, taraf değiliz” iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Asgari ücretin esas sorumluluğu mevcut sistemde hükümete aittir.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONU İŞÇİLERİNDİR

Bakan Selçuk’un asgari ücretle ilgili tartışmalı iddiaları yanında İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) ile ilgili yine çok tartışmalı değerlendirmelerine kısaca değinmek lazım. Bakan 10 Aralık 2020’de TBMM’de yaptığı konuşmasında İSF’den işverenlere verilerin teşviklere ilişkin eleştirileri cevaplarken sosyal hukuk devleti, sosyal politika ve sosyal sigorta literatürü açısından ilginç bir iddiada bulundu.

Bakan Selçuk İSF’ye işverenlerin yüzde 50, işçilerin yüzde 25 ve devletin yüzde 25 katkı yaptığını belirterek Fon harcamalarından işverenlere de katkılarına göre pay ayırmalarının normal olduğunu söyledi. Hata “yüzde 50 katkıda bulunuyorlar biz daha az pay ayırıyoruz” demeye getirdi. Bu iddia sosyal sigortacılığın mantığına ve sosyal politika biliminin temel ilkelerine aykırıdır. Primli sosyal güvenlik sistemlerinin temel amacı sigortalıyı risklere karşı korumaktır. İşsizlik sigortasının temel amacı da budur. İSF aktif ve pasif işgücü piyasası önlemleri ile işsizleri korur, onlara işsizlik ödeneği öder ve onları yeni iş edinmeleri için eğitir.

İSF bir işveren destek fonu değildir. İSF bir mevduat hesabı ve işçi ve işverenlerin ortaklaşa kullanacağı bir yardımlaşma sandığı hiç değildir. SGK ve İSF işçiye/sigortalıya özgülenmiş durumlardır. Katkı verenlere katkıları geri ödenmez. Öyle olsaydı SGK’ye ödedikleri primlerin de işverenlere geri ödenmesi gerekirdi. SGK primleri nasıl fizyolojik ve toplumsal risklere karşı sigortalıya ödeniyorsa işsizlik sigortası da aynıdır. Sosyal sigorta sistemlerine devlet katkısı olur, işvereneler de işçi adına katkıda bulunur (bunu zaten maliyet olarak kabul ederler). İşverenlerin sosyal sigorta sistemine ödedikleri primlerin onlara geri ödenmesi sosyal sigortacılığın ve sosyal politikanın evrensel normlarına aykırıdır.

KAYNAK Aziz Çelik / Birgün
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.