ASGARİ ÜCRET OYUNU BAŞLIYOR
Bugün toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu´nda görüşülecek olan zam oranının, AKP tarafından önceden yüzde 3 olarak öngörülmesi, komisyonda demokrasicilik oyunu oynanacağı yorumlarının yapılmasına neden oluyor.
Bugün toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görüşülecek olan zam oranının, AKP tarafından önceden yüzde 3 olarak öngörülmesi, komisyonda "demokrasicilik oyunu oynanacağı" yorumlarının yapılmasına neden oluyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, 2013 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için yapacağı toplantılar bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda başlıyor. Sonucu önceden belli olan toplantıların, bir tiyatro oyunu niteliğinde olması bekleniyor. Zira AKP iktidarı, 2013 Yılı Programı’nda, asgari ücrete Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 3 oranında zam yapılmasını öngörmüştü, işçi statüsünde çalışanların yaklaşık yarısının asgari ücretli olduğu ülkemizde, asgari ücretin seviyesi çok daha geniş kesimleri etkiliyor.
Asgari ücretin belirlenmesinde temel kriter hedeflenen enflasyon olurken, bu hedefin önemli sıkıntılar barındırdığı da biliniyor. Çeşitli ürün gruplarının TÜFE’deki ağırlığı ile, emekçilerin yaşamındaki ağırlığı arasındaki büyük farklılıklar, daha gerçek bir enflasyon hesabı için farklı sepetler oluşturulmasını gerektiriyor. Asgari ücretin ise, enflasyon hedefleri yerine, yoksulluk sınırı verilerinden yararlanılarak belirlenmesi gerekiyor.
AÇLIĞA MAHKUM EDİYORLAR
Asgari ücret halen 16 yaşından büyük bekar bir işçi için brüt 940,50, net 739,79; 16 yaşından küçükler için ise brüt 805,50, net 643,14 lira olarak uygulanıyor. Asgari ücretlinin eline 740 lira geçen ülkemizde, Türk-İş’in Kasım ayı araştırmasına göre, açlık sınırı 958 lira, yoksulluk sınırı ise 3 bin 120 lira olarak gerçekleşti.
Asgari ücretlilerin yaşamak için mucize yaratması beklenirken, bir de resmi rakamlara göre sayısı 2,5 milyon, "ümitsiz işsizler" gibi kesimlerin de dahil edildiği daha geniş ve gerçekçi işsizlik tanımına göre ise sayısı 5 milyona yaklaşan işsizler; sayıları 12 milyonu aşan ve "istihdamın dışında, evlerinin içinde" tutulmaya devam eden "ev kadınları" ve çoğunluğu asgari ücretten de düşük ücrete mahkum edilen ve yarını belirsiz olan kayıtdışı-kaçak çalıştırılan 3 milyonun üzerinde işçinin durumu söz konusu. Tüm bu tablo, iyiye gittiği iddia edilen ekonomide, emekçilerin durumunu gösteriyor.
72 KURUŞA NE YENİR?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmalarına başlaması öncesinde konfederasyon başkanları da açıklama yaptı. DlSK Genel Başkanı Erol Ekici, asgari ücretin belirlenmesi sürecinin bir oyun olarak yürütüldüğünü belirterek, Komisyon’un mevcut yapısının demokratik olmadığını belirtti.
"DİSK Araştırma Enstitüsü’nün hesaplamalarına göre, asgari ücretliden öğün başına 72 kuruşa karnını doyurması, 1 buzdolabı için 29 ay çalışması, 237 liraya ısınması ve barınması, çocuk başına 2,5 liralık eğitim harcamasıyla çocuklarını yetiştirmesi bekleniyor" dedi.
Türk-Iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ise, "asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında, çalışanların düşük ücretlere karşı korunması ve çağdaş bir toplum içinde yaşayan işçinin, ailesi ile olağan ihtiyaçlarının karşılanması esastır" dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, milli gelirde ve istihdam oranlarında iyileşme yaşandığını iddia ederek, bu iyileşmelerin asgari ücrete de yansıması gerektiğini ifade etti.
Ülkeler arasında büyük fark var
Taban ücret seviyesi ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyor. Bunun taban ücretlere atfedilen değerler arasındaki farklılıktan kaynaklandığını belirten iktisatçı Mustafa Sönmez, kendi sitesinde yayımlanan, "Ahlak, Vicdan ve Asgari Ücret" başlıklı yazısında şöyle diyor:
"Neden benzer işleri yaptıkları halde, asgari ücret bugün birçok ülkede farklı. Örneğin Türkiye’dekinin Avro karşılığı 412 iken Belçika ve irlanda, Hollanda ve Fransa’da neden 1000 avro daha fazla; Bulgaristan’da neden Türkiye’dekinin neredeyse üçte biri? Bu farklılıkta döviz kuru faktörü etkili ama o kadar değil işte. Sonuçta bu düzey farklılığı, taban ücrete, söz konusu ülkelerde atfedilen değerle ilgili.
Bu değer, çalışan sınıfın yüzyılı aşkın mücadelesinin ürünü. Böyle bir ahlaki ücret, sonuçta her düzeydeki mücadele ile yerini buluyor. Ya bizde? Bizde net asgari ücret kadar, devlet, sigorta primi ve vergi alıyor. Devlet, daha fazla asgari ücretli çalıştırılmasını isterken vicdanen rahat olacağı için mi? Hayır. Ne kadar çok asgari ücretli, o kadar çok prim ve vergi toplama imkanı. Bakış açısı böyle. Asgari ücretin düzeyi, ya da düzeysizliği ise onları çok ilgilendirmiyor. Ortalama memuruna verdiği 1300 TL maaş bile 740 TL’lik asgari ücretin yüzde 75 üstünde… AKP rejimi, asgari ücreti, ortalama ücrete yaklaştırmak yerine, ortalama ücreti asgariye indirmenin derdinde."
TESPİT KOMİSYONU NE İŞE YARIYOR?
Antidemokratik bir yapılanmaya sahip olduğu açık olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 5’i işçi, 5’i sermaye, 5’i devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşuyor. Komisyonda işçi tarafını en çok üyeye sahip işçi konfederasyonu olan Türk-İş temsil ederken, sermaye kesimini ise TİSK temsil ediyor. Komisyonun yapısı, diğer konfederasyonlarda rahatsızlık yaratırken, Türk-Iş’in temsiliyetine ilişkin yaşanan sıkıntılar da biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda, asgari ücret oybirliği ile kabul edilmiş ve bu durum büyük tepki uyandırmıştı.