ANAYASA’DAN BİRDEN ÇOK SENDİKA ÜYELİĞİNİN KALDIRILMASI
ANAYASA´DAN BİRDEN ÇOK SENDİKA ÜYELİĞİNİN KALDIRILMASI- PROF. DR. FEVZİ DEMİR
Anayasa’dan, birden çok sendika üyelik yasağının kaldırılması
Geçtiğimiz haftalarda Anayasa’dan kaldırılan “sendikaların sorumluluğu” ile “grev yasaklarına” ilişkin hükümlerin uygulamada doğurabileceği sonuçlara değinmiştik. Bu hafta da endüstri ilişkileri alanında örgütlü işçi işveren ilişkilerini (sendikaları) yakından ilgilendiren “birden çok sendikaya üyelik yasağına” değineceğiz.
Anayasanın kaldırılan 51. maddesinin 4. fıkrasında yer alan bu hüküm şöyledir: “Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz”. Aynı hüküm 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 22/1. maddesinin birinci cümlesinde de aynen tekrar edilmiştir. Bu nedenle, işbu yasağın uygulamadan kalkması için, Sendikalar kanunundan da çıkarılması gerekmektedir. Aksi halde kanundan çıkarılmadıkça, Anayasadan kaldırılması uygulamada hiçbir hüküm doğurmayacaktır.
Yasağın önemini kavramak için öncelikle ne anlama geldiğini açıklamak gerekmektedir: İşverenlerin “işveren sendikalarına” üyeliğini de kapsamına alan bu yasak, “tek sendikaya üyelik” prensibinin bir sonucudur. Buna göre, işçi ve işverenler için herhangi bir sendikaya üye olmanın ön koşulu daha önce “aynı işkolunda” kurulu bulunan bir başka sendikanın üyesi olmamaktır. Aksi halde, “birden çok sendikaya üye olunması halinde sonraki üyelikler geçersizdir” (Sen. K. md.22/1, ikinci cümle). Üstelik Yargıtay, Anayasa ve Kanunda bulunan “aynı işkolunda” deyimini göz ardı ederek, işçinin “farklı işkolunda” bile olsa ikinci bir sendika üyeliğini “geçersiz” saymıştır.
Böyle olunca, çağdaş iş ilişkilerinin çeşitlendiği günümüzde, İş Hukukunun “işçiyi koruma amacına” aykırı olarak farklı işkollarında özellikle kısmi (part-time) çalışanların birden çok sendika üyeliği engellenmiş olmaktadır. Örneğin, “gıda” işkolunda yarım gün çalışan bir işçinin yarım gün de “büro işkolunda” veya iki gün bir işkolunda üç gün diğer işkolunda çalıştığı düşünülecek olursa, bu işçi bu işkollarında örgütlü bulunan sendikalardan sadece birine üye olabilmektedir. Halbuki, işverenleri ayrı ayrı işkollarında faaliyet gösteren iki ayrı işyerinde örgütlü bulunan farklı sendikalardan birinin koruması altında olduğu için diğer işyerinde örgütlü bulunan sendikanın korumasından işçiyi mahrum etmenin hiçbir mantığı olmadığı açıktır.
Kanunun Gerekçesinde, toplu iş sözleşmesi yapmak için aynı işkolunda kurulu farklı sendikalar arasında çıkan “yetki uyuşmazlıklarının” çözümlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kabul edildiği belirtilen “tek sendika üyeliğinin”, aynı zamanda sendikalara üye olma serbestisinin (özgürlüğünün) sınırını teşkil ettiğine kuşku yoktur. Anayasanın kaldırılan 54/7. maddesine paralel olarak Sendikalar Kanununun 22/1. maddesi hükmü de kaldırıldığı takdirde, İş Hukukunun “işçiyi koruyucu amacına” uygun olarak farklı işkollarında kısmi (part-time) çalışanların birden çok sendikaya üye olarak korunmaları mümkün olabilecektir.
Ancak, bu korumanın sağlıklı olabilmesi için Sendikalar Kanununun 22/1. maddesinin ikinci cümlesinde yer alan “birden çok sendikaya üye olunması halinde sonraki üyelikler geçersizdir” hükmünün yürürlükte kalmaya devam etmesi gerekmektedir. Aksi halde, özellikle toplu iş sözleşmesini yapmaya “yetkili sendikanın” tespitiyle ilgili uyuşmazlıklar sırasında, bir işyerinde faaliyette bulunan farklı iki veya üç sendikaya da üye olan ve özellikle sendikaların baskısı ile birinden diğerine sık sık geçişler yapan işçilerin, sendikaları bitmez tükenmez davalarla meşgul ettikleri, işyerlerini belirsizlikler içine sürükledikleri ve bu suretle çözümü fevkalade zor sorunlar yarattıkları iyi bilinmektedir. !2 Eylül öncesi çıkan yetki uyuşmazlıklarında işyerlerinde birden çok sendikaya üye olan işçilerin sendikal rekabette çözümü fevkalade zor sorunlara yol açtığı iyi unutulmamıştır. Özellikle sendikalar arasında “paylaşılamayan üyeliklerin” sendikalar arası rekabette yarattığı kaos ve bunun işyerlerine yansımasının yarattığı verim düşüklükleri hala akıllardadır.
Bütün bu nedenlerle, sözünü ettiğimiz Sendikalar Kanununun 22/1. maddesinde yer alan “birden çok sendikaya üye olunması halinde sonraki üyelikler geçersizdir” hükmünün muhafaza edilmesi koşuluyla, Anayasa hükmünün kaldırılmasının farklı işkollarına üye olma yolunu açması ve bunun sonucu part-time çalışan işçilerin korunması bakımından olumlu sonuçlar doğuracağı kanısındayız. Üstelik, bundan böyle işverenler de “farklı işkollarında” faaliyette bulunan işyerlerinde kurulu bulunan “işverenler sendikasına” üye olabileceklerdir. Zira kaldırılan bu yasak, yukarıda da belirttiğimiz gibi, farklı işkollarında da olsa, işverenlerin de “birden ziyade” işveren sendikasına üyeliğini yasaklamakta idi.
Devamı için lütfen aşağıdaki linke başvurunuz:
http://www.gozlemgazetesi.com.tr/yazar/18945-anayasa39dan-birden-cok-sendika-uyelik-yasaginin-k.html