ALMANYA DÜŞÜK REEL ÜCRET ÇIKMAZINDA
2013´te reel ücretlerde, dolayısıyla da iç talepte bir artış gerçekleştirilmez ve kriz ülkelerinin ihracat potansiyeli desteklenmezse, Avrupa Birliği projesinin bir bütün olarak tehlikeye düşeceği yorumları yapılıyor.
Alman ekonomisinin 2000’lerde "ılımlı" ve hatta gerileyen bir reel ücretler politikasından karlı çıktığı, yoksulluğu tetikleyen bu sürecin iş dünyasının kar marjını ve rekabet gücünü artırdığı, ancak talebi vuran bu tutumun, artık AB projesini de tehdit ettiği ileri sürüldü.
2012 yılında da 1 trilyon avro sınıtını aşan bir ihracat başarısına imza atan Federal Almanya’da, avro krizine karşı reel ücretlerde artış dışında pek bir çözüm kalmadığının farklı çevrelerde de savunulması dikkat çekti. Yıl biterken, hükümet politikalarına yakın ekonomik araştırmalar kurumu DIW, ücretler düzeyinin yükselmesi gerektiğini belirtmişti.
Önceki gün de hükümete düzenli raporlar hazırlayan iktisat profesörleri grubundan Peter Bofinger, bu yıl sendikalarla yapılacak toplu sözleşmelerden yüzde 5’in üzerinde zam çıkmasının AB’nin de geleceği açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Bu arada sendikalara yakın bir başka araştırma kurumu "Wirtschaftsforschungsinstitut IMK" da reel ücretlerdeki artışın krizin ilacı olduğunun altını çizdi. IMK Başkanı Gustav Horn, "Avro Bölgesi’ndeki ücretlerin artışından daha fazlası Almanya’da gerçekleştirilmiştir" dedi.
Keynesyen politikalara yakın IMK Başkanı Horn, avro ülkelerinin özellikle Güney Afrika’da ağır bir ihracat tıkanıklığı içinde bulunduğunu hatırlatarak, "En az yüzde 4’lük bir zam gerekiyor. Almanya’daki ücret artışları krizdeki avro ülkelerini ihracat yapma olanağını da artıracaktır." diye konuştu. Almanya’nın ancak iç talebi de canlandıracak şekilde ve toplu sözleşmelerde yüksek zamlarla krizin çözümüne bir katkıda bulunacağını kaydeden Horn, "Artan ücretler ve yükselen gelir, iç pazardaki talebi de teşvik edecektir. Dolayısıyla büyük bir fedakarlık değil, Avro Bölgesi’nin istikrar kazanmasına yönelik bir katkıdır" dedi.
INK, en az yüzde 3’lük bir zammın bütün sektörlerde gerçekleştirileceğini savunurken, bunu da aşacak ücret artışlarının Alman ekonomisinin rekabet gücünü olumsuz etkilemeyeceği görüşünü yineledi. İhracatçı Alman şirketlerinin kar marjlarını biraz düşürmelerinin önemli bir sorun yaratmayacağına dikkat çeken IMK uzmanlarına göre, burada Alman üreticiler için de önemli bir hareket alanı bulunuyor.
Bu arada Federal Sanayi Birliği (BDI) Başkanı Ulrich Grillo, Almanya’nın rekabet gücünün zedelenmemesi gerektiğini belirterek, "Ücretlerde uzun bir süredir yaşanan ılımlı gelişme, şirketimizi uluslararası rekabette sağlam kıldı. Bu pozisyonu riske atmamalıyız" diye konuştu.