Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
24 Haziran 2010
AKP’NİN İSTİHDAM STRATEJİSİ

AKP Hükümeti, durdu durdu seçimler yaklaşırken istihdam alanına yönelik iki önemli düzenlemeyi tartışmaya açtı.

AKP’NİN İSTİHDAM STRATEJİSİ

AKP Hükümeti, durdu durdu seçimler yaklaşırken istihdam alanına yönelik iki önemli düzenlemeyi tartışmaya açtı.

Yapılması düşünülen değişikliklerden ilkini ^ulusal istihdam stratejisi’ oluştururken, ikinci olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda önemli değişiklikler gündeme getirildi.

Gerek ‘ulusal istihdam stratejisi’, gerekse 657’de yapılması planlanan değişiklikler, elbette birdenbire ortaya çıkmadı. Yıllardır ‘işgücü maliyetlerini azaltmak’ adı altında istihdamın yapısıyla sürekli olarak oynandığı ve hepsinin stratejik hedefinin, patronların sırtındaki en önemli yük olarak gördükleri güvenceli ve kadrolu istihdam uygulamalarını adım adım tasfiye etmek olduğu biliniyor.

Türkiye’nin IMF ile imzaladığı 18. stand-by (2002-2005 yılları arası) ve 19. stand-by (2005-2008 yılları arası) anlaşmalarında, özellikle kamuda istihdam yapısının son derece katı olduğu ve esnekleştirmesi gerektiğine ilişkin taahhütler dikkat çekti. Bu taahhütleri yerine getirmek amacıyla yasal ve fiili düzenlemeler gerçekleştirildi. 2003 yılında işçiler için çok sayıda esnek çalışma biçimini beraberinde getiren 4857 sayılı İş Kanunu kabul edildi. Aynı yıl eğitimde ve sağlıkta güvencesiz ‘sözleşmeli istihdam’ uygulamaları hız kazandı. Dolayısıyla bugün gerek ‘ulusal istihdam stratejisi’, gerekse 657 sayılı Kanun kapsamında gündeme gelen düzenlemelerin temeli çok önceden belirlenmişti ve fiilen uygulanmaya başlanmıştı. Sadece IMF değil, Dünya Bankası da geçmişte Türkiye’de işgücü piyasasının katılığından, işten çıkarmanın zor olmasından bahsetmiş; hatta bir dönem asgari ücretin yüksek olduğunu iddia ederek, kaldırılmasını bile önerecek kadar ileri gitmişti. İstihdama ilişkin uluslararası örgütlerin yaptıkları sadece bunlarla sınırlı kalmadı.

Emekçilerin çalışma standartlarını yükseltmek amacıyla kurulduğu iddia edilen ILO, 1990’lı yılların ortalarından itibaren IMF ve Dünya Bankası’na paralel olarak esnek çalışmanın kaçınılmaz olduğunu açıklayarak, ‘güvenceli esneklik’ anlamına gelecek düzenlemelerle işsizlik sorununun önüne geçilebileceğini savundu. Yine OECD, kendisine üye ülkelere yönelik olarak yaptığı ‘işe alma/işten atılma’ endeksleriyle işçilerin kolaylıkla işten atılması ya da işe alınması üzerinden tek tek ülkelerin yatırım için uygun olup olmadığını ölçmeye başladı.

Bütün bunları bir bütün olarak birlikte değerlendirdiğimizde, hükümetlerin neden sürekli olarak istihdamı esnekleştirmek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırmak için hamleler yaptığını anlamak kolaylaşıyor. 2010 Bütçe Kanunu ve ‘orta vadeli program’da istihdamla ilgili olarak yer alan en önemli düzenlemeler, özellikle ‘kamu istihdamının esnekleşmesi’ ve ‘işgücü piyasalarının katılıklardan arındırılması’ üzerine odaklanıyor. Bu nedenle ‘ulusal istihdam stratejisi’ ile 657’de yapılması düşünülen değişikliklerin, aynı zamanda ve birbirine paralel olarak gündeme getirilmiş olması çok anlamlı. ‘Ulusal istihdam stratejisi’ ile hedeflenen esnek çalışanların oranının hızla artırılması, kıdem tazminatının patronlara yük olmaktan çıkarılması, taşeron çalışmayı daha da yaygınlaştıracak özel istihdam bürolarının kurulması ve bölgesel asgari ücret uygulamasının hayata geçirilmesi. 657’deki değişikliklerde bu düzenlemelere paralel olarak hazırlanmış ve özellikle disiplin cezaları ve performans değerlendirmesi üzerinden kamu emekçilerinin güvencelerini ortadan kaldırmak hedeflenmiş. Yapılması planlanan değişiklikler, AKP’nin yıllardır adım adım hayata geçirdiği istihdam stratejisinin nasıl bir şey olduğunu açıkça gösteriyor. Her şey bu kadar açık ve netken, emek örgütlerinin, ‘protesto amaçlı’ yazılı açıklama yapmayı bırakıp; bu iki önemli hamle karşısında ne yapacaklarını, nasıl bir mücadele yürüteceklerini ve bu konuda atacakları somut adımları merakla bekliyoruz.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.