AKP İŞSİZLİĞİ AZALTIYOR
AKP’nin işsizliği azaltabileceğine inanmadınız, değil mi?
AKP’nin işsizliği azaltabileceğine inanmadınız, değil mi?
Siz çok önyargılısınız. Önyargılı olduğunuz Aydınlık okumanızdan belli zaten.
İnanmıyorsunuz, değil mi, AKP’nin işsizliği azalttığına?
Halbuki azaltıyor. Gücü yeterse iyice azaltacak. Aydınlıkçılar ve Cumhuriyet’e sahip çıkan diğer güçler engel olmasa, AKP işsizliği rahatlıkla yüzde 5’ler düzeyine indirebilir.
Şaka etmiyorum.
İşin sırrı, işsizlik tanımında.
Her “çalışmayan kişi” “işsiz” değildir. Türkiye İstatistik Kurumu bir kişiyi işsiz olarak tanımlayabilmek için, o kişinin çalışma yeteneğine sahip olması, çalışmak istemesi ve aktif olarak iş araması koşullarının birlikte bulunmasını öngörmektedir.
Hanehalkı işgücü anketinin yapıldığı tarihten önce belirli bir süre içinde bir saat bile bir işte çalışanlar, işsiz sayılmaktadır.
Önce işsizliği azaltmada radikal bir öneri söyleyeyim.
Kadınlarımızı eve hapsederseniz, işsizliği hızla azaltırsınız. Sudan’da, Suudi Arabistan’da, hatta bazı mesleklerde İran’da kadınların çalışması yasaktır. Taliban dönemindeki Afganistan’ı düşünün. Kadın, yanında bir erkek yakını olmadan evden dışarı bile çıkamıyordu; bırakın çalışmayı. Bu kadının, işsiz olarak sayılması için gerekli olan "çalışmak istemesi" koşulunu yerine getirmesi olanaklı mı? O zaman silin bütün kadınları işsizler listesinden.
Türkiye demokratik devrimine darbeler inrilildikçe, işsizlik rakamları düşüyor.
TÜİK verilerinde işsizler arasında sayılmayan birçok kişi gerçekte işsiz.
TÜİK tarafından gerçekleştirilen hanehalkı işgücü anket sonuçlarına göre, 2011 yılında Türkiye’de 2,6 milyon işsiz vardı. Bu kişilerin işgücüne oranı ise yüzde 9,8 idi. "İş aramayıp çalışmaya hazır" olanlar ile mevsimlik işçiler de buna eklendiğinde Türkiye’de işsiz sayısının 5 milyona yakın olduğu söylenebilir.
Ama iş bununla da bitmiyor.
AKP’nin eğitim alanındaki umut tüccarlıını yazmıştım.
2002 yılında Türkiye’de 76 üniversite ve 1 milyon 800 bin üniversite öğrencisi varken, 2011 yılında Türkiye’de 165 Üniversite ve 3 milyon 627 bin Üniversite Öğrencisi vardı. AKP, yeni üniversite açarak ve mevcut üniversitelerin öğrenci kontenjanlarını arttırarak işsizliği de düşürdü.
Liselerin 4 yıla çıkarılması da yüzbinlerce gencin işgücüne katılmasını bir yıl erteledi; işsizliği azalttı. Ayrıca yüzbinlerce lise mezunu da birkaç yıl kurslara gitti ve iş aramadı. 2011 yılında özel dersanelere devam eden öğrenci sayısı 1 milyon 200 bin dolaylarındaydı. İşsizlerin sayısını azaldı.
TÜİK verilerinin gerçek durumu yansıtmamasında diğer bir etmen, "ücretsiz aile işçisi" kategorisidir.
Hanehalkı işgücü anketlerine göre, 2011 yılı Kasım ayında "ücretsiz aile çalışanı" sayısı 3 milyon 112 bin idi. Türkiye’de işsizliği gizleyen tanımlardan biri de "ücretsiz aile işçisi" kategorisidir.
Kırsal bölgelerde tarımsal faaliyette büyük genci gerçekte işsizdir; ancak bu gençlerin büyük çoğunluğu, dükkanda babasının "gözünün önünde" tutulmakta, çalışıyor gibi gözükmektedir.
Sayıları bir türlü düşmeyen "ücretsiz aile işçileri"nin büyük ve giderek artan bir bölümü, aile işletmesinde sürdürülen faaliyete marjinel katkısı sıfır veya sıfıra yakın olan bir konumdadır; "gizli işsiz"dir.
Birçok işsiz de kendisini emekli ve ev kadını olarak nitelemekte, işsiz verilerinde gözükmemektedir.
İşsizlik verileri işte böyle düşürülüyor.
Yerseniz.