AİLE BOYU DİRENİŞ
TEKGIDA-İŞ´TE ÖRGÜTLENEN BİLLUR TUZ İŞÇİLERİ, EŞLERİ, ÇOCUKLARI, KARDEŞLERİ BÜTÜN AİLELERİYLE BİRLİKTE DİRENİYOR AİLE BOYU DİRENİŞ BİLLUR TUZ DİRENİŞİNE ZİYARETLERİ SÜRÜYOR..
TEKGIDA-İŞ’TE ÖRGÜTLENEN BİLLUR TUZ İŞÇİLERİ, EŞLERİ, ÇOCUKLARI, KARDEŞLERİ BÜTÜN AİLELERİYLE BİRLİKTE DİRENİYOR AİLE BOYU DİRENİŞ BİLLUR TUZ DİRENİŞİNE ZİYARETLERİ SÜRÜYOR
Tek Gıda-IS Sendikasına üye oldukları için isten atılan ve direnişe geçen Billur Tuz işçilerine destek ziyaretleri sürüyor. Direnişteki işçiler ise başarıya ulaşabilmek için ailelerini de mücadelelerine katıyorlar.
Çoğunlukla Balkanlar’dan göç eden ailelerin oturduğu Bornova’nın Çamdibi semtinde, Yüksel ailesinin evindeyiz. Yücel Yüksel, 1994’ten beri Billur Tuz’da çalışıyor. Daha doğrusu sendikaya üye olduğu için işten atılana kadar, Billur Tuz’da kutu makinistiydi.
Yüksel, sendikal mücadele konusunda deneyimli bir işçi. Daha önce çalıştığı Taç Sanayi ve Senkromeç fabrikalarından da sendikalaşma nedeniyle atılmış. Ancak ne bu durum ne de eşinin itirazları bir kez daha sendikada örgütlenmesine engel olmuş. Başta eşinin sendikaya üye olmasını istemediğini söyleyen Nilüfer Yüksel, “Daha önce Senkromeç’te çalışıyordu, sendikaya üye oldu işten çıkarıldı. Evlendiğimizde Taç Sanayi de çalışıyordu, sendikaya üye olduğu için işten çıkarıldı. Yine böyle olacağını bildiğim için ‘girme’ dedim. ‘Girmezsem de çıkarılacağım’ dedi” diye anlatıyor. Nilüfer Yüksel de bir işçi. Eşi Billur Tuz’dan atılınca, Ayakkabıcılar Sitesi’nde çalışmaya başlamış. Ellerini göstererek “Binlerce erkeğin içinde çalışıyorum. Akşama kadar ayakkabı temizliyorum ilaçların içinde” diyor. Billur Tuz patronunun 200 lira fazla vermemek için işçiyi sokağa attığını söyleyen Nilüfer Yüksel, kızgın: “Böyle yapmasaydı bu kış en azından daha düzgün bir iş buluncaya kadar evimde kalabilirdim. Ayakkabıcıda çalışmak ayıp değil, işten gocunmuyorum ama daha düzgün bir iş bulabilirdim.”
NASIL HAK ADALET BU?
Nilüfer Yüksel daha önce Ege Serbest Bölge’de UMT Ambalaj’da çalışıyormuş. Ücreti ödenmeden işten çıkarılmış. Orada yaşananlarla ilgili gazetemizde haberler çıktığını hatırlattıktan sonra Hugo Boss işçilerini soruyoruz. “İşten çıkarılmıştık, fabrikaya görüşmeye gittik sebebini öğrenmek için. Onlar da serbest bölgenin girişinde pankart açmışlardı. Eltimle beraberdik, gülüştük, ‘Bak bunlar da grevde’ diye. Yüceller de böyle olacak, dedim. Schneider’de yeğenim çalışıyor onlar anlaşmaya varmışlar. Onlardan umudum yoktu. Bunlardan umutluydum, en azından içeride sendika var diye, tam tersi oldu” diye yanıtlıyor. Taşeronda çalışan eşi ile kadrolu işçilerin aynı işi yapıp farklı muamele görmeleri çok zoruna gitmiş Nilüfer Yüksel’in. “Ona erzağını veriyor, buna vermiyor. Belki daha çok çalışıyor… Hepsini izne çıkartıyorlar onların ücreti kesilmiyor, bunların ki kesiliyor. Nasıl hak adalet bu? Bu çocuk bakmıyor mu?” diye soruyor. Bu durumun nasıl değişeceğine ilişkin sorumuza “Patronlar hiçbir zaman değişmez” diye yanıt veren Nilüfer Yüksel, kendisi gibi işçi olan eşiyle durumlarını bir cümleyle özetliyor: “O sendika yüzünden çıkartılıyor, ben çalıştığım yerlerden paramı alamıyorum.” Biri 19 diğeri 1,5 yaşında iki çocuğu olan Yüksel çifti, mücadele ediyor; Ücretlerini alabilmek, sendikalaşmak, insanca çalışmak, insanca yaşamak için… (İzmir/EVRENSEL)