AH ŞU SENDİKA AVUKATLARI
Sendikacılar çok büyük çoğunlukla namuslu, temiz, dürüst insanlardır. Ancak biraz saftırlar ve genellikle kanunları bilmezler. Bu nedenle de herhalde sendika avukatları tarafından kolayca yanlış yola sürüklenirler, aldatılırlar.

Sendikacılar çok büyük çoğunlukla namuslu, temiz, dürüst insanlardır. Ancak biraz saftırlar ve genellikle kanunları bilmezler. Bu nedenle de herhalde sendika avukatları tarafından kolayca yanlış yola sürüklenirler, aldatılırlar.
Sendikacıların sendika avukatları tarafından galiba aldatıldkları konulardan biri, sendikacılara ödenen hizmet ödenekleridir. Cumartesi ve Pazartesi günkü yazılarımda sendikacılara ödenen hizmet ödeneği miktarının her yıl için kıdem tazminat tavanına tabi olduğunu ve her yıl için 3541 lirayı geçemeyeceğini yazmıştım. Galiba sendika avukatları sendikacıları aldatıyor ve onlara bunun mümkün olduğunu söylüyorlar.
Sendikacı ne anlasın kanundan! Saf ve temiz sendikacılar, galiba onları aldatan avukatlara kanarak, her yıl için 3541 lira yerine dört yılda bir 150-200 bin lira hizmet ödeneği almak zorunda kalıyorlar. Sendika avukatları, galiba yürürlükteki kanunların ve ilgili Yargıtay kararlarının, sendika tüzükleriyle ve genel kurul kararlarıyla değiştirilebileceğine sendikacıları ikna ediyor. Sendika genel kurullarının delegeleri de olayın pek farkında değil. Böylece sendikacılara zorla akıl almaz miktarlarda hizmet ödeneği veriliyor. Ben uyarma görevimi yapayım.
KANUNDAKİ YASAKLAR TÜZÜKLERLE KALDIRILAMAZ
Sendikaların tüzükleri ve genel kurul kararları kanunların üstünde değildir. Sendika tüzüklerine bazı hükümler koyarak, sendikacının alacağı hizmet ödeneği miktarını kıdem tazminatı tavanının üstüne çıkaramazsınız.
Genel kurul kararları da kanunları değiştiremez. Toplu iş sözleşmelerinde işçiye ödenecek kıdem tazminatı miktarının her yıl için 60 günlük ücret olduğuna ilişkin hükümler görebilirsiniz. Ancak toplu iş sözleşmesinde ne yazarsa yazsın, işçinin kıdem tazminatı tavanı her yıl için yalnızca 3541 liradır. Sendikacıların hizmet ödeneği de aynı tavana tabidir. Ama şu sendika avukatları, sendika tüzüklerine ve genel kurul kararlanna galiba sendikacıların hiç haberleri olmadan koydukları hükümler nedeniyle, sendikacıları kanunların değiştiğine ikna ederler ve onları dört yılda bir 150-200 bin lira para almaya zorla mecbur bırakırlar.
SENDİKA TÜZÜKLERİNDEKİ HÜKÜMLER GEÇERSİZDİR
Birkaç örnek vereyim. Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası’ndaki düzenlemeye göre, 20 yıllık bir sendikacıya ödenecek hizmet ödeneği, her yıl için 70 günlük giydirilmiş ücret tutarındadır.
Yol-İş’in tüzüğüne göre, sendikacıların hizmet ödeneği 60 günlük brüt giydirilmiş ücretleri üzerinden hesaplanmaktadır. Yol-İş’in 6-8 Temmuz 2007 tarihinde yapılan 8. Olağan Genel Kurulunda alınan "hizmet teşvik ödeneği" başlıklı madde şöyledir:
"Sendika Yöneticiliğinde geçen her bir yıl için 60 (altmış) günlük brüt ücret tutannın neti, aynca her türlü sosyal yardım, ikramiye ve diğer ödemelerin 60 (altmış) güne isabet edecek brüt tutannın netinin ilavesi ile bir önceki döneme ait Hizmet Teşvik Ödeneği ödenir. Her türlü yasal kesintiler sendikaca karşılanır."
Çimse-İş’in tüzüğünün 46. maddesine göre, 20 yıldır sendikanın şube ve genel merkezinde görev yapan bir profesyonel sendikacı, her yıl için, 105 günlük brüt giydirilmiş ücreti tutarında hizmet ödeneği almaktadır. Bu düzenlemeler kanunlara aykırıdr ve hukuken geçersizdir. Sendika avukatları tarafından yanıltılarak bu paraları almak zorunda kalan sendikacılar, bir sendika üyesinin cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunması veya mahkemede tespit davası açması halinde, büyük sıkıntı yaşarlar.
Sendikacılar! Avukatların sizleri yanıltmasına izin vermeyin!