Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
18 Haziran 2010
AB’DEN İŞÇİ SINIFINA DARBE TEHTİDİ…

Barroso´nun darbe tehlikesi altında gördüğü ülkelerden Yunanistan 1981 yılında, İspanya ve Portekiz ise 1986 yılında AB üyesi olmuşlar

AB’DEN İŞÇİ SINIFINA DARBE TEHTİDİ…
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) temsilcileriyle yaptığı görüşmede Yunanistan, İspanya ve Portekiz’in içinde bulundukları borç krizlerine acil çözüm bulamamaları ve kamu harcamalarını karşılayamaz hale gelmeleri durumunda bu ülke demokrasilerinin çökme tehlikesiyle yani askeri darbeyle karşı karşıya olduğu söylemiş…

Barroso’nun darbe tehlikesi altında gördüğü ülkelerden Yunanistan 1981 yılında, İspanya ve Portekiz ise 1986 yılında AB üyesi olmuşlar. Yani biri 29, diğeri de 24 yıldır AB üyesi. Hatırlatmayı şundan yapıyorum: Türkiye’de AB üyeliğini sol kesim içinde savunanların en önemli argümanlarından bir tanesi "AB’nin demokrasinin beşiği olmuş ülkelerin içinde yer aldığı bir yapı olduğu ve Türkiye’de de demokrasi için ve en önce de bir daha darbe olmaması için AB’ye üye olmak gerektiği" idi. Bu kesimler demokrasi ve antidarbecilikle AB’yi öylesine bütünleştirmişlerdi ki Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan ya da üyeliği sorgulamak isteyen herkesi darbe yanlısı ve antidemokrat olmakla suçluyorlardı. Ama şimdi AB komisyonu başkanı yani AB’nin en yetkili kişisi, AB’nin yeni üyesi olmuş ülkeler için değil- uzun yıllardır üye olan üç ülke için darbe tehlikesinden söz etmektedir.

Bunun anlamı, AB üyeliğinin demokrasinin teminatı olmadığıdır. Bugünden sonra artık hiç kimse çıkıp da demokrasi için, Türkiye’de bir daha darbe olmaması için AB’ye üye olalım diyemeyecektir(!) Barroso’nun üç AB ülkesinde darbe uyası yapmasının dikkate alınması gereken diğer bir yanı bu uyarıyı sendikacılara yapmış olmasıdır. Sendikacılara -ki bu sendikacılar her koşulda sermaye ve sistemle uzlaşmayı ilke edinmiş ETUC’un temsilcileri de olsa- borç krizi asılmazsa, kamu harcamaları karşılanamazsa demokrasi elden gider demesi doğrudan doğruya bir tehdittir. Bu tehdit Yunanistan, İspanya ve Portekiz işçi sınıfı üzerinden tüm AB ülkeleri işçi sınıfına yöneliktir. Çünkü borç krizinin aşılması ve kamu harcamalarının denkleştirilmesi bütünüyle emekçi kesimlerin sırtına yüklenmek istenmektedir. Başta Yunanistan olmak üzere İspanya ve Portekiz işçi sınıfı bir süredir genel grevlerle bu yükü kabullenmek istemediklerini haykırmaktadır.

İşte Barosso darbe tehdidi ile şimdi bu ülkelerde başlayan ama yakın bir zamanda diğer ülkelere de sıçraması beklenen işçi sınıfı mücadelelerini kırma amacındadır. Kapitalizmin devamı için -sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda- antidemokratik girişimlerle emekçi sınıfların baskı altına alınması tarih boyunca sürekli uygulana gelmiştir. Kapitalizmin ilk kurulma aşamalarında yani daha Sanayi Devrimi ve Fransız İhtilali öncesinde 17. yüzyılın ortalarında burjuva sınıfının ilk devrimi olan İngiliz Devrimi sırasında Oliver Cromvvell’in askeri diktatörlük kurması burjuvazi tarafından desteklenmiştir. Daha sonra İtalyan faşizmi ve Alman Nazizmi başta olmak üzere birçok antidemokratik müdahale sermaye sınıfının desteğini almıştır. Türkiye’de de 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 darbeleri sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda gerçekleşmiştir. Sermayenin desteklediği ve onun çıkarları doğrultusunda gerçekleşen tüm bu darbelerin hedefinde de işçi sınıfı olmuştur.
 
AB Komisyonu Başkanı Barosso’nun tehditkar biçimde gündeme getirdiği darbe söylemi, sermaye sınıfının yüzyıllar öncesinden, askeri darbelerle İşçi sınıfını sindirme politikasının yeni bir versiyonudur. Avrupa işçi sınıfı, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bu tehdit eğiliminin bilincinde olarak, üzerinde oynanan oyuna gelmemelidir^) Öte yandan, demokrasi ve işçi sınıfının çıkarları adına Türkiye’nin AB üyeliğini koşut haline getirenlerin içinde bulundukları tarihi yanılsama yüzlerine vurulmalı ve bu süreçte neden oldukları kayıpların hesabı sorulmalıdır.

EVRENSEL- ÖZGÜR MÜFTÜOĞLU

DİĞER HABERLER
ANKARA’YA ‘ANAYASAL HAK YÜRÜYÜŞÜ’ YAPMAK İSTEYEN POLONEZ İŞÇİLERİNE POLİS ENGELİ: ‘GÜCÜNÜZ İŞÇİYE YETİYOR DEĞİL Mİ?’
ANKARA’YA ‘ANAYASAL HAK YÜRÜYÜŞÜ’ YAPMAK İSTEYEN POLONEZ İŞÇİLERİNE POLİS ENGELİ: ‘GÜCÜNÜZ İŞÇİYE YETİYOR DEĞİL Mİ?’

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılınca 140 gün önce direnişe başlayan Polonez işçilerinin, Çatalca’dan Ankara’ya “Anayasal Hak Yürüyüşü” çevik kuvvet tarafından engelleniyor.

YENİ SAYFA İÇİN YOLCULUK BAŞLIYOR
YENİ SAYFA İÇİN YOLCULUK BAŞLIYOR

Polonez işçisi aylardır devam ettiği direnişi Ankara’ya taşımaya karar verdi. Bugün saat 11’de Çatalca Adliyesi önünden Ankara’ya yürüyüş başlayacak.

POLONEZ EMEKÇİSİNİN ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BAŞLIYOR
POLONEZ EMEKÇİSİNİN ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BAŞLIYOR

Sendikaya üye olduğu için hukuksuzca işten çıkarılan 146 işçi, ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’nde ilk adımı saat 11.00’de Çatalca’daki Polonez fabrikasından atacak.

POLONEZ İŞÇİSİ HAKLARI İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYOR
POLONEZ İŞÇİSİ HAKLARI İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYOR

Ürdünlü işveren anayasayı çiğnedi; sendikaya üye işçileri işten attı. Yetkililer çözüm üretmedi. Çoğunluğu kadın 146 işçi, Ankara yürüyüşü için ilk adımı yarın atacak.