ABD SERMAYESİNE KAFA TUTMAK
Türkiye´nin köklü şeker markası KENT, birkaç defa el değiştirerek şimdi ki sahibi ABD´li şekerlemeci Mondelez´e satıldı.
Sahip değiştiren KENT´te 40 yıldır değişmeyen tek şeyse Tek Gıda-İş Sendikası.
_9167.jpg)
ABD Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Irak’a saldırdığı zaman yine bir ramazan bayramı arifesiydi ve atılan bombalardan birinin üzerinde "Ramazan bayramınız kutlu olsun" yazıyordu.
Irak’ın tepesine bomba yağdıran ABD şimdi de Türk işçisinin haklarına saldırıyor. Türkiye’nin köklü şeker markası KENT, birkaç defa el değiştirerek şimdi ki sahibi ABD’li şekerlemeci Mondelez’e satıldı.
Sahip değiştiren KENT’te 40 yıldır değişmeyen tek şeyse Tek Gıda-İş Sendikası. Tek Gıda-İş Sendikası uzun bir süredir yürüttüğü Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde grev kararı aldı. 800 işçi 15 Temmuz Salı sabahı greve çıkarak üretimi durdurdu.
Ramazan Bayramı öncesinde işçiyi greve çıkartacak kadar katı olan Mondelez acaba işçinin istediğini veremeyecek durumda mı bir bakalım.
Mondelez’in ya da bizim bildiğimiz adıyla Türkiye’deki adı KENT’in ekonomik büyüklüğü yaklaşık yarım milyar (500 milyon) TL. Türkiye hediyelik ve ikramlık şeker pazannın yüzde 70’ine sahip. Dünyanın ise 2. büyük şekerleme ve çikolata üreticisi. Mondelez’in 2013 yılı cirosu 35,3 milyar dolar.
Tek Gıda-İş’le imzalamadığı ve greve çıkmayı kabul ettiği sözleşmede ise istenen ücret ise ilk işe girişlerde asgari ücret, Maaşlara 330 TL zam ve 1500 TL’nin altında ücret alanlara 60 TL iyileştirme. O dünya devi Mondelez’in kabul etmediği ücret artışı bu işte.
Türkiye pazarının yüzde yetmişine sahip olan Mondelez işçisine 170 Tl vermeyi teklif etti. Bu teklifi kabul etmeyen Tek Gıda-İş Sendikası ABD sermayesi, dünya devi Mondelez’e resti çekti, 800 işçiyi greve başlattı. Ramazan Bayramı öncesi bomba bu sefer ABD’ye 800 kişilik KENT’in işçi ordusundan atıldı. Tek Gıda-İş üyesi işçiler Mondelez’in Türkiye’deki tahtını sallıyor.
HAVA-İŞ NE YAPAR?
Hatırlarsınız bu sayfadan ve köşeden 305 işçinin sendikası Hava-İş’le başlattığı bir büyük direnişi ve ardından yapılan THY Grevini çok yazdık. THY’de şimdi o grevin yeni seçilen sendika yönetimi eliyle bitirilmesinin ardından iş başı yapan işçiler, işten bir bir çıkartılıyor. Gerekçe "Verimsizlik!"
Aslında iş kanununda yeri olmayan bir uygulama bu. Daha önceki Hava-İş Sendikası yönetimi bu gerekçeye dayandırılarak yapılan iş akti sonlandırmalarına yargıda itiraz ederek, işe iade kararlan aldırmıştı. Şimdi THY işvereni işçileri "Verimsiz!" olduğu gerekçesiyle işten atarken Hava-İş yönetimi ortalarda gözükmüyor. Sendikanın telefonuna bile ulaşmak zor. Genel Başkan Ali Kemal Tatlıbal’ı ise görünmezlik zırhıyla kaplı sanki.
SİLAHLA KORUNAN SENDİKA
Tatlıbal geldikten sonra Hava-İş’te çok şeyin değiştiği söyleniyor. İşçiler artık sendika binasına istedikleri gibi gidemiyorlarmış. Gidenler de sendikada muhatap olacak kimseyi bulamamaktan şikayetçi. Yeni yönetim iş başı yapar yapmaz ilk icraat olarak Atilay Ayçin’le birlikte çalışan personeli işten çıkardı. İşçi sendikası kendi işçilerini haksız bir şekilde işten çıkartırsa işçi haklarını koruması ve geliştirmesi söz konusu dahi olamaz.
Hava-İş’in yeni yönetiminin yaptıklarının bununla sınırlı olmadığı söyleniyor. Başkan Tatlıbal, iki silahlı korumayla geziyor ve kendisi de silah taşıyor deniliyor. Şimdi sıkıysa gidip başkana "Ne yapıyorsun?" diye sorsun bakalım işçi. Bir de dini bütün insanlar bunlar ve ramazan ayında sendikada çay bile yasakmış. Eğer ziyarete gidecekseniz tabii ki orada bulursanız aman çay falan beklemeyin. İşe iade davasında işverene tanıklık yapan bir sendika başkanının samimiyetine nasıl inanırsınız bilemem ama, dilerim sendika asli görevini yerine getirir.