Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
02 Kasım 2011
AB KURTARMA PLANI VE SONRASI

Avrupa Birliği geçen çarşamba günü Yunanistan’ın özel sektöre olan borcunun yarısının silinmesi kararı aldı. Brüksel’den gelen bu haber bütün finans piyasalarında sevinçle karşılandı.

AB KURTARMA PLANI VE SONRASI

       Avrupa Birliği geçen çarşamba günü Yunanistan’ın özel sektöre olan borcunun yarısının silinmesi kararı aldı. Brüksel’den gelen bu haber bütün finans piyasalarında sevinçle karşılandı. Avrupa’da borç krizi aşılmıştı. Artık coşkuyla önümüzdeki günlere bakılabilirdi.

       Ancak, daha haftası dolmadan bu sevinç yumağı yerini karamsar düşüncelere bıraktı ve finans dünyasında işlem faaliyetlerinin yeniden daraldığı gözlemlendi. Bu hafta sonu Fransa’nın Cannes kentinde toplanacak olan G20 Zirvesi öncesi bu tablonun ana öğelerini satır başlarıyla okuyucularıma anımsatmak istedim:

       • Yunanistan’ın 400 milyar dolara ulaşan borç stokunun yarısını silmek demek, söz konusu borcun alacaklısı olan bankalar açısından zorunlu bir daralma anlamına gelecek. Bu işleme kaynak sağlamak üzere kullanılması düşünülen Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun (EFSF) elinde ise sadece 440 milyar Avro’luk bir birikim var. Bunun 110 milyarı Yunanistan’a, 45 milyarı İrlanda ve Portekiz’e; 200 milyarı da bankaların sermayelerinin yapılandırılmasına ayrılmış idi. Bu durumda, borç stoku 1 trilyon 843 milyar Avro’ya ulaşmış olan İtalya ile 639 milyar Avro borç biriktirmiş bulunan İspanya’nın zora düşmesi halinde, EFSF’nin elinde bu ülkeleri kurtarmak için kullanabileceği kaynak sadece 85 milyar.

       • Yunanistan’ın borç artı diğer finansal yükümlülükleri çoğunlukla Fransız ve Alman bankalarına ait. Fransız bankalarının Yunan ekonomisinden toplam alacakları 500 milyar Avro, Alman bankalarının ise 300 milyar Avro düzeyinde. Bu resme olası İtalya, İspanya… ve diğerleri de eklenince söz konusu bankaların bilanço varlıklarının ne kadar kırılgan olduğu gözlerden kaçmıyor.

       • Ancak söz konusu bağımlılık ilişkileri tek yönlü değil. Yunan bankalarının “yükselen Avrupa ekonomilerine” açmış olduğu krediler de resme dahil edilince finans dünyasının karmaşık ilişkiler yumağındaki kırılganlıkların ve tehditlerin ne denli yüksek boyutta olduğu ortaya çıkıyor. Yunan bankaları, Bulgaristan’ın finansal varlıklarının üçte birini, Romanya’da yüzde 15’ini, Sırbistan’da ise yüzde 18’ini elinde tuttuğu gözleniyor. Yunan bankalarındaki olası bir çalkantının bu yoldan söz konusu ülkelerin finans piyasalarına da aktarılacak olması çok yüksek bir olasılık olarak değerlendirilmekte.

       Yaklaşan G20 Zirvesi öncesinde somut çözüm adımları da önerilmiyor değil. Örneğin, finans piyasalarının açığa satış, gölge bankacılık, türev fonlama gibi istikrarsızlık yaratan uygulamalarının kesin olarak denetlenmesini savunan Almanya MALİye Bakanı Wolfgang Schäuble, AB’nin aşırı spekülatif faaliyetleri önlemek üzere bir finansal işlem vergisi uygulaması gerektiğini önermekte. Schäuble, bu önerinin İngiltere tarafından reddedilmesi halinde dahi, Avrupa Para Birliği ülkelerinin söz konusu girişimi kendi başlarına sürdürmesi gerektiğini savunmaktan çekinmiyor.

       “Finansal işlem vergisi” sözünü duymaya kesinlikle tahammül edemeyen finans piyasaları ise OECD’nin G20 için hazırlamış olduğu rapordaki uyarıları dikkate almak zorunda: OECD bu hafta başında yayımladığı raporda, eğer üye ülkelerin koordineli bir eylem planıyla büyüme ve istikrarı sağlamaya yönelik adımları atmazsa, 2007 ve 2009 arasında gözlenen biçimde bir krizin yeniden yaşanabileceği uyarısını yapmaktaydı. OECD’ye göre AB ülkeleri finansal istikrarı sağlamaya yönelik adımları kararlılıkla uygulamaya geçmek zorunda.

       Son gözlemimiz ise Financial Times yazarı Wolfgang Münchau’dan. Münchau dünkü yazısını şu sözlerle tamamlamış: “Avro’nun çökmesi halinde, beraberinde Avrupa Birliği’nin de çöküntüye uğrayacağı endişesi sık sık dile getiriliyor. (…) Bu gözleme bir de şöyle bir ek yapmak mümkün: Eğer Avro kurtarılırsa, AB gene çökecektir. Zira eğer Avro’yu kurtaracak politikalar gerçekten uygulanırsa, bu Avrupa Birliği diye bildiğimiz sistemin artık uygulanamayacak olması demek olacak.”

       Bütün bu tartışmalar sürerken Yunanistan Başbakanı Papandreu, Yunan halkının direnişine daha fazla karşı duramayarak AB’nin 27 Ekim’deki “borç silme operasyonunun getirdiği yükümlülükleri” ocak ayında düzenlenecek olan bir referandum ile halkoylamasına sunacağını açıkladı.

       Finans titanları, Yunanistan’da demokrasiyle karşı karşıya… Bu satırları sizlere iletirken “piyasa oyuncularının” şimdiden huzursuz olduğu ve finans dünyasının da çalkalanmaya başladığı haberleri geliyordu.
 

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.