NAS’A VEDA VAKTİ
Seçim sonrası ilk faiz kararını açıklayacak olan Merkez Bankası’nın Erdoğan’ın, ‘Nas’ ile ilişkilendirdiği düşük faiz politikasından uzaklaşması bekleniyor. Prof. Kozanoğlu, “Faiz artışı ekonomiye kolay çare olmaz” dedi.
Merkez Bankası, merakla beklenen faiz kararını bugün açıklayacak. Seçimlerin ardından izlenecek ekonomi politikasına yönelik ilk adım olan faiz kararı büyük önem taşıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğindeki yeni ekonomi yönetimiyle düşük faiz politikasından uzaklaşılması bekleniyor. Şimşek’in gelişi Ortodoks politikalardan uzaklaşma iddiası ile sunulan Yeni Ekonomi Model’inden (YEM) de vazgeçilmesi olarak yorumlanıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Nas’ ile ilişkilendirdiği ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ tezi için Nureddin Nebati’yi Hazine ve Maliye Bakanı, Şahap Kavcıoğlu’nu da Merkez Bankası (MB) Başkanı yapmıştı. Kavcıoğlu, YEM’in bir parçası olarak uygulanmaya başlanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile ilgili “Bir taşla beş kuş vuracağız: Kur dengelenecek, enflasyon düşecek, dolarizasyon engellenecek, MB rezervi artacak ve faiz düşecek” demişti. Nebati ise uygulanan politikalarla ilgili “Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım…” demişti. İddia edilen model çerçevesinde yükselen enflasyona karşı pek çok ülkede faiz artışına gidilirken Türkiye’de faiz indirimine gidildi. Politika faizi yüzde 8,5’e kadar indirildi. Modele göre TL’nin değer kaybetmesi ülkenin ihracata dayalı büyümesine katkı sağlayacaktı ve cari fazla verilecekti.
HASAR BÜYÜK
Ancak uygulanan politikaların hasarı büyük oldu. Modelle amaçlanan hiçbir sonuç ortaya çıkmadı. Ne kur dengelendi, ne enflasyon düştü ne de dolarizasyon engellendi. Buna karşın cari açık rekor seviyelere çıktı. Ülkede yaşanan ekonomik sorunlar katmerlendi. Yüksek enflasyon nedeniyle hayat pahalılığı arttı, satın alma gücü düştü. Ocak 2022’de 13,43 olan Dolar/TL, seçim sonrası 23,67’ye kadar çıkarak rekor tazeledi. Yeni ekonomi yönetiminin ilk faiz kararı öncesinde de 23,55 TL seviyelerinde günü kapattı.
Modelin uygulandığı süreçte döviz kurlarındaki artışı baskılamak için MB’nın rezervleri yok edildi. MB verilerine göre brüt rezervler 9 Haziran haftasında 99,8 milyar dolara geriledi. ‘Dost’ ülkelerle yapılan swap anlaşmalarıyla gelen dövizlerle net rezervler 21 yıl sonra ilk kez seçim öncesi hafta eksiye düştü. 9 Haziran haftasında ise eksi 3,2 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021’de yüzde 19,89 olarak hesaplanan resmi enflasyon, geçen yıl yüzde 85,51 ile tarih rekor kırdı. Daha sonra baz etkisiyle gerilese de yüzde 39,59 ile yüksek noktada kalmaya devam ediyor. Bu süreçte resmi enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki fark daha da açılmaya başladı.
Seçim sonrası yabancı para cinsinden açılan döviz mevduatlarının oranı, kurlardaki baskının azaltılmasıyla yeniden yükselişe geçti. 9 Haziran itibarıyla yüzde 42,9 oldu. Gerçek kişilerin mevduatlarındaki dolarizasyon ise yüzde 45,3 oranında gerçekleşti.
ÇARE OLMAZ
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, durumu “Şimşek’in işaret ettiği rasyonel politikalar ekonomiye kolay çare olmaz” diyerek özetliyor. Keskin faiz artışıyla ilk elden sıcak para, yabancı sermaye çekilmeye çalışılacağını söyleyen Kozanoğlu, “Bu sayede rezervlerde kısmi bir toparlanma sağlanabilir. TL’nin değer kaybetmesi sonucu özellikle ithalatın hız kesmesiyle cari açık biraz kapanabilir. Ancak yüksek faizler kişilerin ve şirketlerin borç ödeme sorunları yaşamasına yol açar. Talebin düşmesi sonucu şirket ciroları da artmaz. Bu borç sorunlarını ağırlaştırır. Bu arada kurda artış KKM’nin bütçe yükünü artırdı” dedi. Enflasyon ve durgunluğun yaşandığı bir ortamda Şimşek devrinin sona erebileceğini kaydeden Kozanoğlu, “Kur hareketi enflasyonun düşmesini de engeller. Enflasyon ve durgunluğun bir arada yaşandığı bir stagflasyon ortamı Erdoğan’ın ipleri ele almasına ekonomiyi hızlandırmak için enflasyonu patlatmasına yol açabilir. Şimşek devri de böylelikle sona erebilir” ifadelerini kullandı .