İzmir 7 Nolu Şubemizin 17. Olağan Kongresi tamamlandı.

İzmir’de 5 Haziran Pazar günü yapılan kongreye, Genel Başkanımız Mustafa Türkel, Genel Sekreterimiz Mustafa Akyürek, Genel Mali Sekreterimiz Ali Bükülmez, Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz İbrahim Ören ve Genel Eğitim Sekreterimiz Kemal Köse katıldı.

Kongreye şube başkanlarımızdan Adana Şube Başkanı İbrahim Sani Gökmen, Ankara 1 Nolu Şube Başkanı İsmail Ilıcan, Ankara Fırınları Şube Başkanı Çelebi Karakökçek, Bursa Şube Başkanı Zeki Ertürk, Bursa Karacabey Şube Başkanı Ergün Çarıkçı, Eskişehir Şube Başkanı Serdar Geneci, Eskişehir 2 Nolu Şube Başkanı Erdoğan Yörüksoy, Eskişehir 3 Nolu Şube Başkanı Yılmaz Taşpınar, Gebze Şube Başkanı Seyfullah Keskinoğlu ve şube yönetimi, İstanbul Avrupa Yakası Şube Başkanı Turgay Koç, Kocaeli Şube Başkanı Ali Bostan, Manisa Şube Başkanı Yavuz Uçkıran, Rize Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel, Samsun Şube Başkanı Cafer Erkoç, Tuzla Şube Başkanı Fikret Yılmaz, Trakya Şube Başkanı Aytaç Göçmen ile eski Tekgıda-İş İzmir 7 Nolu Şube Yöneticisi Haydar Yılmaz ve Örgütlenme Uzmanımız Adem Çınkır katıldı.

KARDEŞ SENDİKALAR DA KATILDI

Kongreye konfederasyonumuzdan Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak; diğer sendikalardan Çimse-İş İzmir Alsancak Şube Başkanı Muharrem Kuru, Tez Koop-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Mert Kop İzmir Şube Başkanı Mustafa Çelik, Türk Metal İzmir Şube Başkanı Mürsel Öcal, avukat İbrahim Bahçıvancılar ve Avukat Bengü Bilgiç katıldı.

Kongre, Tekgıda-İş İzmir 7 Nolu Şube Sekreteri Özay Aydın tarafından açıldı. Daha sonra kongreyi yönetmek üzere Divan Kurulu Başkanlığına Genel Eğitim Sekreterimiz Kemal Köse, Divan Kurulu Üyeliklerine; Genel Mali Sekreterimiz Ali Bükülmez ve Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz İbrahim Ören seçildi. Divan Kurulu oluşturulduktan sonra başta Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı şehitleri olmak üzere iş kazalarında hayatını kaybeden işçilerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Kongre açış konuşmasını yapmak üzere kürsüye Tekgıda-İş İzmir 7 Nolu Şube Başkanı Ömer Atabey çıktı. Daha sonra konuklardan Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak bir konuşma yaptı. Çakmak’ın konuşmasının ardından bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mustafa Türkel, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durumu, bunun çalışanlara yansımalarını ve çalışma hayatının gündemindeki konuları değerlendirdi.

‘SAVAŞI, BARIŞIN ÖNÜNE KOYMAMALI’

Genel Başkanımız Mustafa Türkel’in konuşmasının satır başları şöyle:

– Yıllara dayanan tarihi bir kardeşlik bağlarımız olan Suriye ile savaşmamızı gerektirecek ortada hiçbir neden yokken diplomasi ile, diplomatik dille, devletler arası ilişkilerle çözülebilecek sorunları savaşla çözmeye kalkmayı kabul edilemez buluyoruz.

– Emperyal ülkelerin gelip Suriye’de operasyonlar yapmaya kalkması ve bizim çocuklarımıza karşı orayı da silahlandırarak adeta ülkemizi tehdit eder hale gelmesinin temeline baktığımızda bu ülkenin yönetenlerinin son yıllardaki basiretsizliklerini görürüz.

– Bu ülkeyi yönetenler savaşı, barışın önüne koymamalı. Barışın çözebileceği şeyleri savaşla halletmeye kalkarak kendi siyasi ikballerini ve geleceklerini güçlendirmeye çalışmamalılar.

– Biz savaşa hayır diyoruz. Çocuklarımızın üzerinden kimse kahramanlık yapmasın. Kahramanlık yapmak isteyenler önce bu ülkedeki yoksulluğu, işsizliği, enflasyonu durdursun. Herkesin parasız ve kaliteli eğitime ulaşmasını sağlasınlar.

‘ÖRGÜTLENEREK YAŞAM KALİTELİSİNİ GELİŞTİREBİLİRİZ’

– Çalışanlar ancak örgütlenmeyi gerçekleştirerek refah düzeylerini, yaşam kalitelerini geliştirebilirler.

– Herkes kendisini asgari ücrete bağlar, asgari ücreti bir umut ücreti, yaşam ücreti olarak görmeye başlarsa o zaman köleleşme başlar. Asgari ücret yaşam ücreti değil adı üzerinde en alt ücret olmalı. En alt ücretin alım gücüyle ilgili standartları olmalı.

– Asgari ücretin ötesinde biz sendika olarak örgütlenmeyi savunan ve örgütlü yapının güçlenmesini için olağanüstü çaba gösteren bir politika izliyoruz. Yaşanan bu süreçte bizim çabalarımız yetmiyor, bu çabalara siz işçilerin de katkı koyması gerekiyor. Örgütlü yapı ne kadar güçlü olursa sizler örgütlü çalışanlar sendikalı üyeler de kendilerini o kadar güvende hisseder.

– Biz çalışanlar olarak örgütlü yapıyı güçlendirerek kötü örnekleri ortadan kaldırabilmek için hepimizin sorumlulukları var. Öncelikle sendikal örgütlenmeyle ilgili çevremizi, ailemizi, yakınlarımızı, dostlarımızı hangi işkolunda olursa olsun mutlaka örgütlenmeleri yönünde teşvik etmek zorundayız.

‘EMEKTEN YANA İKTİDARLARI DESTEKLEMELİYİZ’

– Siyasi iktidar ekonomik anlamda yetersizlikleri, uyguladıkları kötü ve yetersiz politikalar sonucunda vergilerle açığı kapatmaya çalışırken öbür taraftan bu vergiler çalışanların canını yakmaya başlıyor. Yılbaşı’nda aldığınız ücretle şimdi aldığınız ücret bir mi? Ücretlerin bir kısmını elinizden aldıkları yetmiyormuş gibi dolaylı vergiler dediğiniz bizim tükettiğimiz ürünlere yapmış olduğu zamlarla bir şekilde bizi fakirleştiren yoksullaştıran politikalar var. Biz, siyasi iktidar seçimleri yapılırken daha sorumlu davranılması gerektiğine inanıyoruz.

– Siyasi tercihlerimizi yaparken önce kendi sınıf duruşumuzdaki geleceğe dair bakışımızı da bütünleştirerek doğru yapmalıyız. Emekten yana iktidarları desteklemek gibi bir sorumluluğumuz var.

– Siyasi partilerle ilgili tercih yaparken emekten yana, sınıftan yana olan tercihlerinizi bir kez daha gözden geçiriniz.

’10 BİN CİVARINDA YENİ ÜYE GELİYOR’

– Biz demokrasiyi savunuyoruz. Her türlü totaliter anlayışı reddediyoruz.

– Hangi koşullarda olursa olsun işçiler sendikalarla gücünü paylaşmaktan korkmamalı.

– Sendika olarak hem kendimizi dönüştürüp geliştirmek hem de güçlenmek için kendi iç hesaplaşmamızı yaparken dışarıya karşı örgütlenmemizi güçlü yapmaya çalışıyoruz. Epey de mesafe aldık. Toplu sözleşme düzeni içerisinde 10 bin civarında yeni üye geliyor.

– Diliyoruz ülkemiz savaşsız sabahlara uyanır. Diliyoruz gözyaşının, kanın, çatışmaların olmadığı, işsizliğin olmadığı, kimsenin açlıktan ölmediği, namerde muhtaç olmadığı bir Türkiye’yi birlikte yaratırız.

Genel Başkanımızın konuşmasından sonra delegeler sandık başına gitti.