Merkez Bankası’nın faiz indirimine başladığı eylülden bu yana hem ekonomik hem iç ve dış siyasi gerilimle TL’nin dolar karşısındaki erimesi yüzde 15’i aştı.

Toplumu fakirleştiren, enflasyonun yükselişine kapı açan Türk Lirası’ndaki erime, dün yeni bir zirve seviyeye daha ulaştı.

İktidarın yanlış politikaları nedeniyle yükseliş için bütün bahaneleri değerlendiren Dolar/ TL, bu kez ABD’de enflasyonun 1990’dan bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkması ve Türkiye’de devam eden enflasyon-para politikası endişeleriyle rekoru seviyesini 9.9750 olarak güncelledi. Hatta anlık işlemlerde 9.9870 liraya kadar çıktı. Günü ise 9.92 seviyesinde tamamladı. Böylece Merkez Bankası’nın politika faizinde indirime başladığı 23 Eylül’den bu yana geçen zaman diliminde, yaşanan bir dizi gelişmenin de etkisiyle TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı da yüzde 15’i aştı.

Ayrıca son beş yılda değerinin üçte ikisini kaybeden TL, benzer para birimleri arasında açık ara en çok değer kaybeden para birimi. TL’deki bu kayıp ve çift naneden düşmeyen enflasyon lokallerin alım gücünü eriten en önemli etkenler.

En az yüzde 25

Türkiye’nin beş yıllık CDS’leri ise yeniden artıyor. Geçen ekim sonunda 470 baz puan olan CDS, hafta başı 400 baz puanın altına indi ama son gelişmelerle dün 408-413’te oluştu. Gelişmeleri Reuters’e değerlendiren uzmanlardan İstanbul Analytics temsilcisi Atilla Yeşilada, bu politikalarla enflasyon beklentilerinde bozulmanın devam etmesini beklediğini belirterek “2022 TÜFE enflasyonun bu resim içinde yüzde 2 5’in altında olması kolay değil” dedi. Türkiye’nin yabancı yatırımcılar için bu şekilde giderek daha az çekici hale geldiğini belirten TD Securities Analisti Cristian Maggio da şunları vurguladı: “Eğer faiz indirimleri devam ederse reel faiz 500-600 baz puan negatife geçecek. Tarihsel olarak baktığımızda piyasanın geri kalanına kıyasla bu kadar orantısız bir seviyenin (negatif reel faiz) Türkiye’ye fayda getirdiğini söyleyemeyiz.”