Koronavirüse karşı aşılama tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan da dünya yeni salgın dalgalarına karşı teyakkuzda… Şimdi ise çalışma yaşamında aşının zorunlu tutulup tutulamayacağı konusunda bir tartışma alevlendi.

Türkiye Kovid-19’la mücadele kapsamında yoğun şekilde aşılama programına devam ediyor. Ülke genelinde iki doz aşı uygulanan kişi sayısı 15 milyonu aştı. Şimdi ise işverenlerin çalışanları için aşıyı zorunlu tutup tutamayacağı tartışılıyor. Aşı olmayı reddedenlerin sözleşmesinin fesh edilebileceği yönünde görüşler ortaya atılıyor. Milliyet Yazarı Prof. Dr. Cem Kılıç şu yorumu yaptı:

“İşçinin aşı yaptırmaya zorlanması kişilik haklarının ihlali anlamına gelebilecektir. Kişilik haklarına bu yönde bir müdahale için yasal düzenleme gerekmektedir. İlgili aşı mevzuat açısından zorunlu tutulmuş bir aşı değildir. Ayrıca ilgili aşının etkinliği ve kişiler üzerindeki etkileri tam olarak kanıtlanmamıştır. Bu nedenlerle işveren de aşı yaptırma zorunluluğu getiremeyecektir.

Yükümlülük getirememekle birlikte konunun fesih için neden oluşturup oluşturmayacağı ise tartışmalıdır. Aşının etkinliği ve kişiler üzerindeki etkileri tam olarak kanıtlanmadığı için işveren bu yönde kural koysa bile, bunun haklı veya geçerli fesih nedeni de oluşturmayacağı görüşündeyim. Çünkü işçilerin işlerini kaybetme korkusuyla aşı olmaya zorlanmaları, kanunda sınırlama olmadan işverenlerin işçilerin kişilik haklarına müdahalesi olarak değerlendirilebilecektir.

Konuyu iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atmak olarak değerlendirdiğimizde, bir iş sağlığı ve güvenliği önlemine uymamak ancak bilimsel olarak kanıtlanmış bir eylemi yapmamak olarak değerlendirilmelidir. Aşının ise bilimsel olarak tüm sonuçları kanıtlanmamıştır. Aynı nedenlerle işverenin aşı olmayan işçilere fesih dışında diğer yaptırımları da uygulama hakkının olmadığı görüşündeyim.”