Yargıtay, disiplinsiz davranışı gerekçesiyle işten çıkarıldığı iddia edilen işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini kaydederek bu talepleri reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Yargıtay, disiplinsiz davranışı gerekçesiyle işten çıkarıldığı iddia edilen işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini kaydederek bu talepleri reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, işverenin haklı fesih gerekçesini kanıtlayamadığı belirtildi. Bir şirkette 13 Haziran 2008’de şoför olarak işe giren işçi, 28 Eylül 2013’te hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının tahsilinin ödenmesi için dava açta. İş Mahkemesinde görülen davada işyeri avukatı, işçinin, daha önceki yönetimle çalışırken nöbet saatlerine uymadığı gerekçesiyle para cezası aldığını, işe geç gelmesi sebebiyle araca çıkmamasına karar verildiğini, benzer şekilde sözlü uyarıları dikkate almayarak disiplinsiz şekilde çalışan işçiye 20 gün işten uzaklaştırma cezası verildiğini iddia etti. İşçinin son olarak şirket aracı ile bir başka şirket aracına çarptığını ve zararın sigorta tarafından karşılanmadığını savunan işyeri avukata davanın reddini istedi. Davanın kısmen kabul edilmesi üzerine taraf avukatları dosyayı temyiz etti. Temyiz edilen dosyada Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, haklı fesih nedenlerinin ispat edilemediğinden davacı işçinin ihbar ve kıdem tazminatı isteklerine hak kazandığının kabulü ile hüküm altına alınması gerekirken, bu isteklerinin reddedilmesini hatalı görerek yerel mahkeme kararını bozdu.

TAZMİNAT REDDİ HATALI

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararının gerekçesinde, şöyle denildi: “İşveren tarafından soyut şekilde tüm olaylara dayanılmak suretiyle fesih bildiriminde bulunulmuş olup daha önce disiplin cezası verilen haller hariç feshe konu edilen diğer hususların yasal anlamda haklı fesih olgusunu oluşturduğu dosya kapsamında ispat edilememiştir. Davacının sözü edilen davranışları geçerli fesih nedeni oluşturabilir ise de haklı fesih nedenleri usulünce ispat edilemediğinden davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerine hak kazandığının kabulü ile hüküm altına alınması gerekirken, bahse konu isteklerin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”