24 Kasım 2020
25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla, BM (Birleşmiş Milletler) tarafından ilan edilen bir gündür.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla, BM (Birleşmiş Milletler) tarafından ilan edilen bir gündür. BM’nin bu günü belirlemesinin sebebi, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde baskıcı politikalara karşı mücadele eden, Mirabel Kardeşler adlı üç kız Kardeşin tecavüz edilerek vahşi bir şekilde öldürülmesine dayanır. Mirabel Kardeşlerin mücadelesi, kadın mücadelesine ilham vermektedir.
Kadına yönelik şiddet, dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasında yer almaktadır. İşyerlerinde kadına yönelik şiddet, kadınların temel hakkı olan çalışma hakkının ihlalidir. Türkiye’de de her gün 5 kadın namus cinayetine kurban gitmektedir. Her 3 kadından biri aile içi şiddete maruz kalıyor.
Biz kadınlar hergün, her an ayrımcılıkla ve baskıyla çok çeşitli yasaklarla karşılaşıyoruz. İşyerleri toplumsal hayatın önemli mekanlarıdır. İşyerlerinde esnekliğin, güvencesizliğin ve sendikasızlığın dayatıldığı, rekabetin, bireyselliğin yoğunlaştığı, çalışanlar arası iletişimin ve ortak hareket etme anlayışının azaldığı, neoliberal çalışma koşullarında işyerinde kadına yönelik şiddet artmaktadır. Pandemi sürecinde çalışma hayatında zorluklar kadınlar içinde daha da derinleşiyor. Kadınlar işyerinde uğradıkları fiziksel, ruhsal ve cinsel saldırılara karşı bir şey yapamıyor.
Türkiye’de işyerlerinde kadına yönelik cinsel taciz, mobing rakamları düşük çıkıyor. Çünkü kadınlar bu tür olayları deşifre edemiyorlar. Kadınların işyerinde karşı karşıya kaldıkları şiddet en temel haklar arasında yer alan çalışma hakkının ihlalidir. Şiddetin önlenmesinde 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesinin uygulanması son derece önemlidir. İstanbul Sözleşmesi evde, sokakta, okulda, işyerinde, pazarda, toplu taşımada, dijital ortamlarda, ülke içinde veya dışında, özel ve kamusal hayatın her alanında şiddetten korur.
İşyerindeki şiddeti bertaraf etmek, kadınları güçlendirmek ve erkek egemenliğini zayıflatıcı politikalar geliştirmek gerekir. Biz sendikalı kadınlar olarak bu işi için mücadele veriyoruz ve bu mücadelemiz devam edecek.
Şiddetten, tacizden, mobingden arındırılmış işyerleri istiyoruz. Ve bunu başarmak için çabalayacağız.
ŞİDDETTEN, TACİZDEN, MOBBİNGDEN ARINDIRILMIŞ İŞYERLERİ İÇİN HAYDİ KADINLAR SENDİKALARA!
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!
