FAO’nun bu açıklamalarının ardından, başta Rusya, Ukrayna ve Brezilya gibi bazı ülkeler tarım ve hayvancılık ürünlerinin ihracatına kısıtlama getirmiş, başta Çin olmak üzere bir çok ülke buğday, arpa, mısır, un gibi bir çok tarım ürününü stoklamaya başlamıştı. Bu ihracat kısıtlaması ve ardından ülkelerin tarım ürünü stoklaması ile birlikte gıda fiyatları küresel çapta tırmanmaya başladı. FAO’nun her ay açıkladığı gıda fiyatları endeksinde de fiyatların Mart ayından itibaren hızla yükseldiği ortaya çıktı. 

 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de, pandemi nedeniyle tüm dünyada özellikle tarımsal ürünlerle ilgili ihracat kısıtlamasına gidilmesi ihtimaline karşı kıtlık yaşanabileceğini belirterek Türkiye’nin aldığı önlemlerin açıklanması için Ticaret Bakanlığı’na yazılı soru önergesi vererek hükümeti uyarmıştı. Gürer "Çiftçinin tarlasını ekeceği dönemdeyiz. Çiftçiye acil destek sağlanıp, girdi fiyatlarını düşürülüp toprakla buluşması sağlanmalıdır. İthalat da zorlaşacağına göre, gıda ve tarımsal ürünlerde kıtlık kapımızı çalmasın istiyorsak çiftçiye köylüye sahip çıkılmalıdır" demişti. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Ulusoy, buğdayın stratejik bir ürün olduğunu belirterek "Pandemi sonrası ülkeler, buğday stoklamaya başladı" ifadesini kullanmıştı. Ulusoy, buğdaya dünya çapında en büyük stok talebenin Çin’den geldiğini ve bu yıl 7 milyon ton buğday stokladığını söylemişti. 

 

Ulusoy, yaptığı yazılı açıklamada, Çin’in, dünya buğday stokunun yarısını elinde bulundurduğunu hatırlattı. Türkiye’nin de tarımın dibe vurduğu ve herşeyi ithal etmek zorunda kaldığı dönemde bu salgınla yüzyüze gelmesi, TMO’yu ihale üstüne ihale yapmaya yönlendirdi. TMO’da buğdayın yanı sıra, arpa, mısır, pirinç ihalesiyle stoklamaya gitmeye yöneldi.