Antakya Ziraat Odası Başkanı ve çiftçi Mehmet Okay, Hükümetin yanlış politikasını değiştirmesini isteyerek şunları söyledi: “Biz daha önce de net ve açık söyledik. İthalat yapılınca üretim daralıyor. Üretim daralınca da ithalat yapılıyor. Yani ithalat açık bir şekilde Türk çiftçisinin belini kırıyor, üretim alanından koparıyor. Şimdi buğday ve mısır fiyatları yükseliyor. Tüccar veya parası olanlar buğday ve mısır alıp, stok yapıyor. Fiyatlar iyice yükselince piyasaya sürecekler. Fiyatların artmasında çiftçinin kârı olmayacak. Hükümet fiyatların artmasından ve enflasyondan çiftçiyi sorumlu tutarak gümrük vergilerini sıfırlıyor.”

 

Kovid-19 pandemisinin gıdanın önemini gösterdiğini söyleyen Okay “Dünya bu konuda çiftçilere destek veriyor, bizde ise hükümet köstek oluyor. Barajlar yapılıyor, tohum çalışmaları yapılıyor, diğer taraftan da çiftçinin ürettiği mallar ithal ediliyor” dedi.

 

 

Arsuz ilçesi Ziraat Odası Başkanı ve çiftçi Bünyamin Nal kısa süreli sıfırlamayı olumlu bulduklarını, bunun uzun süreli olmayacağını düşündüklerini söyledi. Devletin bir denge sağladığını söyleyen Nal, şu ifadeleri kullandı: “Ekmek fiyatlarının artması, yem fiyatlarının artması bu ürünleri tüketenleri zor durumda bıraktı. Zaten şu anda çiftçinin elinde buğday, arpa, mısır yok. Bu mallar karaborsacının elinde. Onlar da piyasaya sürmeyerek ürünlerin pahalı olmasına neden oluyor. Hükümet tüketiciyi de korumak gerektiğini düşünebilir.”

 

Reyhanlı Ziraat Odası Başkanı ve Amik Ovası çiftçilerinden Şemsettin Cüneydioğlu, hükümetin aldığı kararları doğru bulmadığını ve bu kararların odalara ve çiftçilere de danışılması gerektiğini vurguladı. İthalatın çiftçiye zarar verdiğini belirten Cüneydioğlu şöyle devam etti: “Hep üretimin düşmesine neden olmuştur. Biz isteriz ki ihracatımız artsın. Biz isteriz ki, verim artsın, ekilmeyen alanlar ekilsin. Çiftçi borçlu çıkmasın, gelecek üretim için planlar yapsın ve mutlu olsun.

 

“Madem fiyatlar pahalı, madem halkın çıkarları düşünülüyor, o zaman aracı ortadan kaldırılsın.

 

Biz patates ürettik, tüccar 1 lira 30 kuruştan aldı. Hadi maliyeti 1 lira 50 kuruş olsun, markette tam iki katından satıldı. Biz bakan dahil bütün yetkililerle üretim ve hasat öncesi görüşmeler yapıyoruz, önerilerimizi sunuyoruz ama bizi dikkate almıyorlar.”

 

Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, kararı alanların çiftçiyi düşünmediğini belirterek, şunları söyledi. “Çiftçiler yıllardır söyler; ithalat çiftçiye zarar verir. Bu kararları alanlar neden çiftçi ve onların temsilcisine sormazlar? İhtiyaç var mı, yok mu?” dedi.

 

 

Nebil Gali, Amik Ovası’nın büyük çiftçilerinden biri… Kararın çiftçi açısından hiçbir yararı olmayacağını söylüyor. “Hatta bu sene üretim yüksek, verimlilik iyi” diyen Gali şöyle devam ediyor: “Neden ithalata yöneliyorlar? Bu hükümetin üretim alanında politikasının olmamasından ileri geliyor. İthalat yapılacak ve piyasa dengelenecek. İthalat yapılacak, ofislere verilecek, buğday, mısır gibi ürünler piyasanın altında verilip, devlet tarafından sübvanse edilecek. Aradaki fiyat farkını devlet karşılayacak. İthal ürünlerin ucuz satılmasına destek yerine çiftçiye destek çıkılması üretimin devamı için daha uygun olur. Çiftçinin ürünü hasat döneminde çöp muamelesi görüyor. Buğday ilk çıktığında 1 lira 60 kuruştan alındı. Şimdi ise 2 lira civarında. Bu aradaki fark fabrikanın veya stokçunun cebine indi.” Ziraat odalarının ve üretici kooperatiflerinin politikaları değiştirme imkanı olmadığını belirten Gali “Ancak sıkı bir çiftçi birliğinin oluşması ile bu yanlış politikalara karşı durabiliriz” dedi.