ILO Genel Kurulu öncesi, Türkiye’deki uyum ve ihlalleri içeren uzmanlar raporunda, ülkemizdeki sendikal özgürlükler konusundaki olumsuzluklar yer alıyor.
ILO’nun Türkiye raporundaki birçok eleştiri acil düzenleme bekliyor. Hükümetin ILO uyarılarına, yeni düzenlemelerle yanıt vermesinin, bu sancılı dönemde çok doğru olacağına inanıyorum.
ILO Genel Kurulu öncesi, Türkiye’deki uyum ve ihlalleri içeren uzmanlar raporunda, ülkemizdeki sendikal özgürlükler konusundaki olumsuzluklar yer alıyor.
DÜNYA Ankara Bürosu’ndan arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberinde, raporun eleştirileri arasında örgütlenme özgürlüğünün kısıtlanması, sivil hakların kullanılamaması konusunda engellere yer veriliyor. Hükümetten baskı ve tehditlerden arınmış bir örgütlenme özgürlüğü ortamının sağlanması isteniyor. Ayrıca hükümetten normal yargı ve hukuk süresi sağlamayı garanti etmesi gerektiği üzerinde duruluyor.
Bununla son dönemde bazı işyerlerinde sendikal örgütlenme başlatan işçilerin işten çıkarılması, uygulamalarının yarattığı olumsuzluk eleştiriliyor. 5 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle görevden uzaklaştırılan sendika başkanları konusunun gözden geçirilmesi istenirken, eleştirisi yapılan bir diğer konu, sendikaların kapatılmasının ancak yargı sürecinde ve savunma hakkı kullanılarak olması gerektiği şeklinde ifadesini buluyor.
Rapora uluslararası konfederasyonların işten atılanlar ve kapatılan sendikalara ilişkin Türkiye’de girişimde bulunduğu konusu da yansıyor. ILO Raporu’nda sivil özgürlüklerin kullanılması karşısında polisin zor kullandığı eleştirilen bir diğer konu.
İLO Komite Raporu’nda özellikle kamuda yürütülen idari kavuşturmalara ilişkin hükümete uyarılarda bulunuluyor. Hükümetten sendikalaşma özgürlüklerine halel getiren yer değiştirmelerin ve görevde alt kademeye indirmelerin önlenmesi isteniyor. İşe alımlarda ayrımcılığa son verilmesi için objektif kriterlerle hareket edilmesinin altı çiziliyor.
Hükümetin ILO uyarılarıyla eleştirilerine, yeni düzenlemelerle yanıt vermesinin, özellikle bu sancılı dönemde çok doğru olacağına inanıyorum.