Her yıl olduğu gibi bu yıl da, çok sayıda ilde 1 Mayıs eylemlerle kutlanacak. Ancak, bu sene yeni gelişmeler var. Üstünde durmaya değer gelişmeler.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da, çok sayıda ilde 1 Mayıs eylemlerle kutlanacak. Ancak, bu sene yeni gelişmeler var. Üstünde durmaya değer gelişmeler.
Açalım:
Yeni durumun birinci özelliği, konfederasyonların 1 Mayalardaki parçalı görüntülerinin, bu yıl zirveye çıkmış olmasıdır.
-Türk-İş Çanakkale’ye çağırıyor.
-Hak-İş Sakarya’ya çağırıyor.
-DİSK, KESK, TTB ve TMMOB, son anda Taksim’den vazgeçti, Bakırköy Pazaryeri’ne çağırıyor.
-Memur-Sen, Kahramanmaraş’a çağırıyor
-Sendikalar Birliği Gebze’ye çağırıyor. -Birleşik Kamu-İş Taksime çağırıyor.
-T. Kamu-Sen bu sene miting alanlarına da çıkmıyor.
Ankara’da teröristlerin patlama ile can kaybına sebep oldukları yerde, ölenlerin anısına çelenk koyacak sadece.

••

Bu çok başlılığın dikkat çekici başka yanları da vardı.
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’nin, Taksim saplantısından çıkmış olması önemlidir. İşçi sınıfının sorunlarının konuşulamadığı, tertiplerin ve suiistimalin girdabı Taksim saplantısı, işçi sınıfına büyük zararlar vermişti. Bu girdabın emekçileri giderek daha fazla zarara uğratması ve tabanın eleştirileri, konfederasyonları direksiyon çevirmeye zorladı. Uzun yıllardan sonra nihayet, onların önderlik ettiği 1 Mayıslarda işçi sınıfının ve ülkenin sorunları konuşulabilecek.
İkinci özel durum, Taksim saplantısının zararlarının ayyuka çıkmış, saplantının sahiplerinin bile vazgeçmiş olmasına rağmen, Birleşik Kamu-İş’in, tek başına Taksime çağrı yapmasıdır. Kanımca bu basiret eksikliğinin sebebi, KESK ile onun minderinde güreşmeye çalışmaktır, küçüklük kompleksidir… Birleşik Kamuiş’in son yılarda Taksim kervanına katılması, "temel özellik" saydığı "kitle çizgisinden" uzaklaşmasına, KESK’e özenmeye yol açmıştı.
Peşine takıldığı Taksimcilerin bile artık başka yere girmiş olması, muhtemel olayların ve muhtemel tertiplerin tek müsebbibi olma sonucunu da yaratacak. Birleşik Kamu-İş kündeye geldi. Umarız çabucak toparlar kendini.
Üçüncü farklı durum, Hak-İş ve Memur-Sen, 1 Mayıslara dinsel motifleri giderek daha fazla sokuşturmaya çalışıyorlar. Bu durum, sebepleri ve sonuçları bakımından ayrıca ele alınması gereken önemdedir.
Dördüncü önemli durum, T. Kamu-Sen’in bu sene 1 Mayıs’ta alanlarda olmayışıdır. Sebebi hakkında fikir yürütmek için, henüz erken.
Beşinci ve en önemli eksiklik ise, işçi sınıfını ve konfederasyonları bu dağınıklıktan kurtaracak güçlü bir önderliğin olmayışıdır. Herkesin önderlik etmesini beklediği Türk-İş ise, sorumluluktan kaçmaya çalışıyor.
Gelelim sonuca.
Konfederasyonların farklı yerlere kaçarak yapacakları 1 Mayısların ne kadar etkisi olacak?
Hemen hemen hiç!
İşçiyi memuru, genci, vb. başka başka yerlere çağıranlar, farklı şeyler mi konuşacak? Hayır, hayır!
Bu sene bütün meydanlarda özel istihdam büroları konuşulacak.
Bütün meydanlarda taşeron işçilerine kadro aldatmacası ve haklarının gasp edilmesi konuşulacak.
Bu sene bütün meydanlarda kıdem tazminatını gasp etme girişimi konuşulacak.
Bütün meydanlarda bu üç temel sorun konuşulacak. Her üçü de işçi sınıfını temelden sarsacak, her üçü de genel grev sebebi olan sorunlar. Oysa her üçü de gündemde, her üçü de kapıya dayanmış.
Bu sene 1 Mayıs’tan çıkacak ders, sorunların ortak olduğudur.
Tek kalan kuzuyu kurt kapar. Tek kaldınız mı, kurt hepinizi kapacak, işçi sınıfını kapacak. 1 Mayıs’in hemen ardından konfederasyonların bir araya gelmesi, "işçi düşmanı planların geri çekilmemesi halinde genel grev yapılacağının" ilan edilmesi ve genel grev hazırlığına hemen başlanması gerek.
Görünen köyün herkese söylediği budur.