Kafkas’ın kuzen ortakları Ali Tatveren ve İnci İnhal’in şirket satışı konusunda anlaşmazlığa düşmesinin cezasını çalışanlar çekiyor. Ali Tatveren’in kuzenini satışa zorlamak için desteklediği sendikaya kaydolan çalışanlar, İnci İnhal tarafından tazminatsız olarak çıkarıldı.

Kestane şekerinin adını dünyaya duyuran Kafkas’ın ortakları Ali Tatveren ve İnci İnhal kuzenler arasındaki kavganın mağduru sendika bahanesiyle işten çıkartılan çalışanlar oldu. Şehir Gazetesine konuşan çalışanların iddialarına göre; kavganın sebebi ise “düşman ortak” olarak tanımlanan kuzenler Ali Tatveren ile İnci İnhal’in Kafkas’ın Anatolia Grup’a satışı konusunda anlaşmaya varamamış olması. Tatveren satışın bir an evvel gerçekleşmesini ve payına düşeni almayı isterken, İnci İnhal aile mirasını kesinlikle satmayacağını açıkladı. Kuzenini bezdirmek için işçiler üzerinden bir sendika planı kuran Tatveren, çalışanların çıkarılması durumunda ise sessiz kalmayı tercih etti.

BİR GARİP SENDİKA HİKAYESİ

Ali Şakir Tatveren’in kurucusu olduğu ve ölümü sonrası çocukları Atila Tatveren ile Yüksel Tatveren’in yönettiği Kafkas markası şimdi 3. Kuşağın çekişmesine sahne oluyor. Tatveren şirketin Anatolia Grup’a satılmasını ve payını alıp ayrılmayı tasarlarken, İnci İnhal aile yadigarı şirketi satmamakta kararlı. Anatolia Grup’un Kafkas için 115 milyon lira teklif ettiği konuşuluyor. Eski çalışanların iddialarına göre, İnhal’in şirketle uğraşmayı bir yana bırakması için yıldırma politikası üzerinden plan kuran Ali Tatveren işçilere sendika kurmalarını öğütledi. “Bu sizin yasal hakkınız, korkmayın bir şey olmaz, ben arkanızdayım” diyen Ali Tatveren’in desteği ile 450 işçiden 370’i Tek- GıdaİŞ’e üye oldu. Patron tarafından desteklenen ve beyaz yakalıların da üye olduğu sendikanın yetki hakkını kazanması ardından 72 işçi tazminatsız, 4 işçi henüz ödenmese de tazminatlı olarak işten çıkartıldılar. Sendikalı işçiler bu süreç yaşanırken Ali Tatveren ile hiçbir şekilde görüşme sağlanamadığını belirtti.

İNHAL: “SENDİKA YÜZÜNDEN İŞTEN ÇIKARMADIK”

İşten atılan çalışanların iddialarını sorduğumuz İnci İnhal, “Sendika elbette yasal bir haktır. İşçilerimizi sendikalı oldukları için işten çıkarmadık.” dedi. İnhal, çalışanların kanunsuz eylem yaptığını iddia ederek şunları söyledi: “Sendikalı olduktan sonra biz işveren olarak sendika ile oturup konuşmadan işçiler eylem yaptılar. Ben ve yetkilimiz 3 defa üretime inip bunun usulsüz olduğun u anlattık, günlük üretim yapan bir gıda şirketiyiz. Bu iş bırakmanın şirkete vereceği zararı anlattık. Noter huzurunda çalışmayacaklarını beyan ettiler. 10 yıl evvel çalıştığı firmada da benzer bir usulsüz kışkırtma nedeniyle işten çıkartılmış bir ustanın aklına uyup eyleme gittiler. Çıkartılmaların nedeni bu kanunsuz eylemdir. Çalışan tüm işçilerimizin hakları tam olarak zamanında ödenmekte.”

"ATA YADİGARI BU ŞİRKETİ SATMAM”

Kafkas’ın bir şahıs ya da aileden öte Bursa’ya ait olduğunu söyleyen İnci İnhal, Anatolia Grup’la ile herhangi bir anlaşmaya varılmadığını belirterek şunları söyledi: “100. Yılına yaklaşan bir aile yadigarı şirketiyiz. Herhangi bir şahsa ya da şirkete satış yapmam söz konusu değil.”

ERTÜRK: “İŞTEN ÇIKARMALAR USULSÜZ”

Tek-Gıda İŞ Başkanı Zeki Ertürk ise işten çıkarmaların usulsüz olduğunu ve mahkeme sürecinin devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Yetkili sendika olduktan sonra işverenin çalışan üzerindeki baskısı arttı ve yıldırma politikasına başladılar. İzmiryolu şubesi çalışanını Arabayatağı şubesine göndererek bezdirmek istediler. İş bırakma eylemi olmadı, biz yetkili sendika olduktan sonra işten çıkarılan gıda mühendisinin geri alınması için yarım saat iş yavaşlatıldı. Bu yasal bir tepki idi. 76 işçinin kıdem tazminatlarını almaları için mahkememiz sürüyor.” Çalışanların, işlerini düzenli yapabilmesi için işyerinin vermesi gereken araç ve telefon gibi teknik ekipmanların çalışanlarca kullanımının bir lüks gibi görüldüğünü hatırlatan Ertürk, “Kendilerine tahsis edilen araçları iade eden beyaz yakalılar da bu nedenle işten çıkarıldı” de