AKP hükümeti madencilere büyük kıyak yaptı. Artık ölmeyecekler. Çünkü işsiz kalacaklar. Madene inmeyince de ölüm tehlikesi ortadan kalkmış olacak. Bundan büyük iş güvenliği mi olur?

AKP hükümeti madencilere büyük kıyak yaptı. Artık ölmeyecekler. Çünkü işsiz kalacaklar. Madene inmeyince de ölüm tehlikesi ortadan kalkmış olacak. Bundan büyük iş güvenliği mi olur?

Hani bir torba yasa geçti ya yakın zamanda; vergi cezaları için çıkarılan ardından Soma katliamından ders alındığını göstermek için madencilere yeni hakları da içine attıkları torbadan söz ediyorum. O torbadan çıka çıka şimdilik beşbin maden işçisine işsizlik çıktı. Sözde AKP hükümeti işçilerin maaşının alt sınırını asgari ücretin iki katına çıkarttı. Yeraltında günlük 6 saat, haftalık 36 saati geçmeme şartı koydu. Ne büyük bir lütuf. Şimdiye kadar işçi düşmanı denen hükümet birden nasıl da işçi dostu oldu; şaşmamak elde değil

EEEE SONRA NE OLDU?

Özel maden işletmecileri işçileri dışarıya çıkartarak madenlerin kapısına kilidi vurdu. Sonra işsiz kalan işçilerellerinde işten atılacak diğer arkadaşlarının listeleri yollara döküldüler. Niye? İşverenlerden alınan rödovans payı artık alınmasın diye. İşçi mi yürüdü, işveren mi yürüttü belli değil. Ama belli olan o ki, AKP hükümeti kaşığı gösterip sapını verdi işçiye. Bir yasa ancak böyle işçinin lehine gibi çıkartılıp, işçiyi vurabilir. Bu düpedüz bir oyun. Koysanıza o yasanın içine işletmeleri bu yasadan dolayı işten çıkartmanın yasak olduğu maddesini. Şimdi ortaya nur topu gibi bir sorun attı hükümet. Çözümü sizce nasıl olacak? Ya o ocaklardan rödovans bedeli alınmayacak yani ocaklar bedelsiz olarak özel işletmeciye devredilmiş olacak, ya da işçilere verdikleri 2 asgari ücret oranındaki maaşı aşağıya çekecekler.

ÖLÜM GİRİYOR DEVLET GİREMİYOR

Aslına bakarsanız işverenler yasadışı yollarla zaten maaşları aşağıya çekmiş bile. Üstelik işçilerin kıdemlerini de sıfırlayarak. Aydınlık’a konuşan Zonguldaklı maden işçileri, işverenlerin kıdem tazminatlarını hesaplarına yatırdıklarını, tekrar işe alınmaları için de işçilerin tazminatlarını çekerek kendisine geri vermelerini şart koşuyor. İş bu kadarla kalmıyor. İşçilerin maaşları yasa gereği asgari ücretin 2 katı hesaplarına yatıyor. İşçi yine bankadan maaşını çekiyor ve gerçek maaşının üstünü işverene veriyor. İşçi yaptığı işin karşılığında almıyor madenlerde maaşı. Kazdığı metre başına alıyor. Sanki evde fason iş yapıyor. Kaç metre dantel ipi kullanırsa ona göre fiyatladırılan kadın emeği gibi. O boyalı düzenin boyaları sapır sapır dökülüyor. Hangi 6 saat, hangi asgari ücretin iki katı? Maden ocaklarına sömürü giriyor, ölüm giriyor bir tek devlet giremiyor.

ÇÖZMEK İSTENİYORSA ÇÖZÜM BASİT

Bunun adını siz koyun. Bu düzene kölelik demek bile az kalır. İşçiye mi kaldı işverenin kârını düşünmek? İşçileri işten atıp, sonra yollara döken işverenlerde hiç mi ahlak ve vicdan kalmadı? Kendileri dökülsünler yollara. Hükümetle danışıklı dövüşte değillerse AKP hükümetine kendileri karşı çıksınlar. Bir kere de onlar ödesin faturayı. Tek gerçekçi çözüm var ve aklın yolu da bir. Özel sektör doğası gereği kârı esas alır. İşçinin can güvenliği de iş güvencesi de onun için sadece gider kalemini oluşturan iki maddedir. Eğer işsizliğin, ölümlerin önlenmesi konusunda hükümet samimi ise özel sektörün işlettiği tüm ocakları kamulaştırsın. Sorunun tek çözümü bu.