İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarının yasaklamaya çalışan hükümet ve kent valiliği, Taksim’de basın açıklaması yapan DİSK, KESK, TTB ve TMMOB heyetine saldırısını şiddetle kınıyoruz. Hükümetin yasakçı ve polisin saldırgan tutumu açık faşizme gidişin emarelerini taşıyor.
İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarının yasaklamaya çalışan hükümet ve kent valiliği, Taksim’de basın açıklaması yapan DİSK, KESK, TTB ve TMMOB heyetine saldırısını şiddetle kınıyoruz. Hükümetin yasakçı ve polisin saldırgan tutumu açık faşizme gidişin emarelerini taşıyor.
Türkiye’nin emek güçlerinin mücadelesi sonucu resmi bayram ilan edilen ve Taksim Meydanı’nda kutlanması için elde edilen kazanım, hükümetin yasakçı tutumuyla yok edilmek isteniyor.
21 Nisan Pazartesi günü, DİSK, KESK, TTB ve TMMOB heyetlerinin Taksim’de yapmak istediği basın açıklamasına yönelik polis saldırısını Türkiye’yi karanlık sulara sürüklemek isteyen iktidarın, demokrasi değil faşizm istediğinin en ciddi kanıtı olarak görüyoruz.
Bu tahammülsüzlüğü ve anayasal demokratik hakların kullanımına yönelik açık suç teşkil eden saldırıyı kınıyoruz. AİHM kararlarıyla güvence altına alınmış bir hakkın kullanımını engellemeye çalışmak, anayasayı ve demokratik teamülleri ihlal etmektir. Hukuk devletini yok etmeye çalışan bu girişimlerin hukuk devleti ve toplumun vicdanıyla engelleneceğini umuyoruz.
1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için onlarca şehit veren emek güçleri, karanlık saldırıları gerçekleştirenler ile bugün iktidarda olup Taksim’i tekrar halka kapatarak yeni ölümlere yol açması muhtemel kararlar verenlerin aynı karanlık zihniyetin piyonları olduğunu vurgulamak isteriz.
Taksim’de özgürce kutlamalar yapılan yıllarda olayların çıkmadığını, kimsenin burnunun dahi kanamadığını ve demokrasinin Türkiye’nin tüm sorunlarının tek ilacı olduğunu bugünkü iktidara ve kurumlarına bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Taksim’de 1 Mayıs kutlamasına izin vermeyip, basın açıklamasına dahi tahammülsüz olan bir rejimin adı demokrasi değil ancak ‘faşizm’dir.