Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
03 Temmuz 2013
‘İSÇİ SENDİKAYI TÜRK-İŞ İŞÇİYİ TANIMIYOR’

Bugün sayfamızda İstanbul İkitelli Organize Sanayi’de işçi olarak çalışan Türkan Sayın’ın mektubuna yer veriyoruz.

‘İSÇİ SENDİKAYI TÜRK-İŞ İŞÇİYİ TANIMIYOR’

Bugün sayfamızda İstanbul İkitelli Organize Sanayi’de işçi olarak çalışan Türkan Sayın’ın mektubuna yer veriyoruz. Sendikaların, işçilerin çalışma hayatında karşılaştığı sorunlara neden sessiz kaldığını, işçi havzalarında köle gibi çalıştırılan emekçilerin yanında neden olmadığını, bir işçinin kaleminden okuyacaksınız. İşte o mektup: “15 ay bir plastik fabrikasında taşeronda, 9 ay da çorap fabrikasında eleman olarak çalıştım. 24 ay üretimde işçi idim. Maaş asgari ücret. Bu işlerle 40 yaşından sonra tanıştım. Fabrika işçiliği zor. Ağır iş. Gençlik ister, güç ister.

Bu dünyanın kendine has kuralları var, ona göre yaşamayı bilmek lazım. Tekdüzelikten sıkılmayacaksın. Hep aynı tür mallara, seri üretime alışacaksın ve yapacaksın. Mal makinede ve masada birikmeyecek. Birikirse vay haline! İşte o zaman işçi olduğunu anlarsın. Bağırıp çağıracaklar. Cevap vermeyeceksin, tartışmayacaksın. Yoksa vay haline! Cezalar başlar, en zor işlere verilirsin. İki kişilik işi tek başına yapman beklenir. Müdüre şikâyete gidersin. ‘İşine gelirse çalış’ denir. Ustaların öyle davranmasını kendileri istemiştir. Anlayacağınız danışıklı dövüş. İşçiyi daha da sindirmek için hepsi. İşçi bilir, susar. İşe mecbur çünkü. Susmazsa işi bırakır ya da bıraktırılır.

Kuralsızlığın kuralları Mecburiyetler, sahipsizlik, bir insanı beşeri duygularından o kadar uzaklaştırır ki, orada kalabilmek için kuralsız kuralların her türlüsüne katlanmak zorundasın. İnsan olmayı unutur, makineleşirsin. Duyguların yok olur. Düşünemezsin, düşünmek de yasaktır. Haksızlıklara karşı konuşamazsın, dilini de kafanı da keserler. Tek bir gerçek vardır. Bir adamın fabrikası ve kuralsızlığın kuralları. Sendikalar… İşçilere elini uzatması gerekenler. Renkli sendikalar. ‘Bilmem hangi sendikanın işçileri, bilmem hangi renk sendikaya geçirilmiş’ diye duyarsınız. Kökleşmiş işçiler gibi çalışırken, fikrimizin bile sorulmadığı oluşumlardan, haklarımızı korumasını, savunmasını isteyeceğiz, bekleyeceğiz, öyle mi? Hiç inandırıcı değil. Özel sektörde sendikanın kelimesi bile yok. Konuşulamıyor ki… 

Organize Sanayi bölgelerine bir bakın. Hani nerede sendikalar? Adı var, kendi yok İşçi iş kazası geçirdi, organlarını kaybetti, haklarını alamadı; nerede sendika? İşçi, ‘gözünün üstünde kaşın var’ diye işten atıldı; nerede sendika? İşçi işyerinde hastalandı, doktora gönderilmedi; hani nerede sendika? Türk-İş… En büyük işçi örgütü. Ama büyüklüğü kendine olan, işçiye hayrı olmayan. Adı var, kendi yok. Bu sahipsizler dünyası, Türk-İş’ten kurtuluş bekliyor. El uzatılmasını, birleştirilmesini ve örgütlenmesini bekliyor. Oysa yüz binlerce işçinin köle gibi çalıştığı bu işçi havzalarında, Türk-İş’in adı bile yok. Yıllar, yıllar boyu bu böyle. 

Yazıklar olsun böyle sendikacılığa. isçilere sahip çıkın Sendikalar ve onların başında oturmaya heveslenenler, o koltukları devletten ve patronlardan sonra işçiyi ve emeğini soymak amacı ile haksız zenginlik aracı olarak kullanmaktan vazgeçer, asli görevlerini yerine getirerek, işçilerin tekrar güvenlerini kazanmadığı sürece, ister eski tabela sendikaları, ister yenileri, fark etmez. Kaybeden yine işçi olur. Tek bir çözüm var. Gerçekten işçileri sahiplenin, onlara değer verin ve bunu tüm işçilere ispatlayın. Yoksa işçinin, denize düşenin yılana sarıldığı gibi, işçinin, kişiliğini kaybedip patron yalakası bir adam olarak yaşamayı kendisine bir kurtuluş saymasından kurtaramazsınız. Bu insanları da örgütleyemezsiniz. 

Aydınlık, Türk-İş’i işçinin tartışmasına açmış. Türkİş yöneticileri, koltuklarından kalksın, işçinin içine girsin hele. Neler duyacaklar, ne acılara tanık olacaklar, ne kahırlar işitecekler. Benimki deryada bir damla. İşçi bekliyor onları."I Tartışmaya devam 

1- Hükümetin saldırısıyla, işçi sınıfı kazanılmış haklarını kaybediyor ve köleleştirişken, sendikacılar neden susuyor? 

2- Hükümet yandaşı olan sendikacının işçiye daha iyi sahip çıkacağı ya da çıktığı doğru mudur? 

3- İşçilikten gelen kimi sendika başkanları, milyonlarca dolara, onlarca arsa ve taşınmaz sahibi olmaları, sizce nasıl mümkün olabilir? 

4- Sendika yöneticilerinin hükümetlerin avucuna düşmesi, sendikada yapılan yolsuzluklar yüzünden midir? 

5- Türk-İş, hükümetlerin arka bahçesi olmaktan nasıl kurtulur? İşçi sınıfını savunan bir örgüt haline nasıl getirilir? 

6- Sendika Genel Kurullarında işçinin etkili olabilmesinin yolu nedir? 

7- Türk-İş’in ve bağlı sendikaların, işçi sınıfını ve vatanı savunan örgütler yapılması, tabanın söz ve karar sahibi olacağı sendikalar haline gelmesi nasıl sağlanır?


Katkılarınızı bekliyoruz Görüşlerinizi bir dosya kâğıdı boyutuna sığdırmaya çalışınız. Mektuplarınızı göndereceğiniz adreslerimiz: İstanbul: Esin Ergenç – Aydınlık Gazetesi, İstiklal Caddesi, Deva Çıkmazı, Taksim-İstanbul Ankara: İlkay Akkaya – Aydınlık Ankara Bürosu, Toros Sokak, No: 9 Sıhhiye Ankara e-posta: esinergenc@gmail.com / ilkayakkaya@hotmail.com  

DİĞER HABERLER
COCA COLA İÇECEK’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
COCA COLA İÇECEK’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Coca Cola İçecek arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

DOĞUM SONRASI ÜCRETSİZ İZİN ASKI HALİDİR
DOĞUM SONRASI ÜCRETSİZ İZİN ASKI HALİDİR

Ulusal Bayram ve Genel tatil ücretine hak kazanabilmek bakımından işçi ve işveren arasında iş sözleşmesi ve çalışma ilişkisinin mevcut olması gerekir.

ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI MART AYINDA AZALDI
ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI MART AYINDA AZALDI

Ücretli çalışan sayısı martta aylık bazda yüzde 0,1 azalırken yıllık bazda yüzde 2,6 arttı.

ESKİDEN İŞÇİLER NASILDI?
ESKİDEN İŞÇİLER NASILDI?

Benim işçilerle doğrudan ilişkim 1972 yılında başladı. “Eski işçi” dediğimde benim bildiklerim bu yılların işçileridir. Ancak tabii ki daha öncenin işçileri de, “iyice eski işçiler” de var.