Şimdi artık söylenip durma değil, Emniyet-Sen´de örgütlenme zamanı. Çalışma sürenizden, amirlerin size davranışlanndan, lojmanlannızdan, servislerden, çocuğunuzu gönderebildiğiniz Emniyet kreşinden, sürgünlerden, yıllık ücretli izin hakkınızdan, tayin ve terfilerden memnunsanız, örgütlenmeyin. Bunlardan memnun değilseniz, dünyanın birçok ülkesindeki Emniyet mensuplan gibi yapın; EmniyetSen´de örgütlenin.

Birçok toplantıda "aman dikkat, aramızda polis var!" uyansını duymuşsunuzdur. Artık devir değişti. Nihayet aramızda polisler de var. Ancak farklı biçimde varlar. Emniyet-Sen’i kurdular ve demokrasi mücadelesinde onlar da artık aramızda. Belki onlar da toplantilannda önce ”aman dikkat, aramızda polis var" uyansını yapacaklar.

Ben 25 yılı aşkın süredir telefonlan dinlenen biriyim. Hiç kuşkum yok ki bugünlerde telefonlan en dikkatle dinlenenler arasında Emniyet-Sen’in kuruculan var. Onlara önerim, bayramlarda ve yılbaşlannda kendilerini dinleyenlerin de bayramlannı ve yeni yıllannı kutiamalan. Emniyet-Sen kuruldu. Kuranlan ve destekleyenleri kutluyorum; basanlar diliyorum. Emniyet-Sen sayılan 250 bini bulan Emniyet mensuplan arasında bugünden yaygın bir biçimde tartışılıyor.

Emniyet mensuplannın sorunlan çok olduğu için sendika konusunu çok tartışıyorlar. Bu sorunlan çözmek için ne kadar çabuk örgütlenirlerse, o kadar hızlı yol alırlar. Emniyet-Sen’in tüzüğüne göre örgütün amacı şöyle:

”Sendika; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayışıyla yönetilen bir Türkiye’de daha katılımcı bir demokrasinin yerleştiği, daha özgür kişi ve sivil toplum örgütlerinin gerçek anlamda var olabildiği, düşünce üretip teklifler sunabildiği ve bunu sivil ve kamusal alanda yaşama geçirebildiği, gelir dağılımının adilce paylaştırıldığı, sosyal devlet olmanın gereği her vatandaşın devlet imkânlarından eşit olarak faydalanabildiği, daha özgür, daha zengin, daha mutlu insanlann yaşadığı bir Türkiye’ye ulaşabilmeyi hedefler."

Bu amacın altına kim imza atmaz ki! Normal bir memurun haftalık çalışma süresi 40 saattir. İşçilerin haftalık çalışma süresi ise 45 saattir; 45 saatin üzerinde çalışüklan her saat için, saat ücretlerini yüzde 50 zamlı alırlar. Bilir misiniz ki, bir polis memurunun olağan durumlarda haftalık çalışma süresi 60 saattir ve bu süre, en küçük bir olay olasılığında 75-80 saate çıkabilir.

Polisler bu kadar uzun süre çalışırlar, ama fazla mesai ücreti almazlar. Bazen toplantılan izleyen polislere takılırdım. "Siz," derdim, "40 saatin üzerindeki çalışmalarınız için yüzde 50 zamlı ücret alsanız, köşeyi dönmüştünüz." Birşey diyemez, söylenip dururlardı.

Şimdi artık söylenip durma değil, Emniyet-Sen’de örgütlenme zamanı. Çalışma sürenizden, amirlerin size davranışlanndan, lojmanlannızdan, servislerden, çocuğunuzu gönderebildiğiniz Emniyet kreşinden, sürgünlerden, yıllık ücretli izin hakkınızdan, tayin ve terfilerden memnunsanız, örgütlenmeyin. Bunlardan memnun değilseniz, dünyanın birçok ülkesindeki Emniyet mensuplan gibi yapın; EmniyetSen’de örgütlenin.

Bizim mevzuatımıza göre, kuruluş belgelerinin valiliğe verilmesiyle bir örgüt resmen kurulmuş olur; tüzel kişilik kazanır. Valilik, kurulan derneğin kanunlara uygun olmadığını düşünürse, yargıya başvurur. Emniyet-Sen, belgelerini Ankara Valiliğine teslim ederek tüzel kişilik kazanmıştır.

Bu belgelerin valilik tarafından iade edilmesi tüzel kişiliği ortadan kaldırmaz. İade işlemi, belgelerin resmen alındığının kanıtıdır. Emniyet-Sen yöneticileri Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen, Birleşik Kamu-İş ve Türk-İş’i ziyaret etti. Bu örgütler ve ayrıca KESK, Emniyet mensuplarının bu girişimini yürekten desteklediklerini açıkladılar. Türk-İş Genel SEKRETERİ Pevrul Kavlak daha da ileri gitti, Emniyet-Sen’e Türk-lş üyeliğini teklif etti. 60 yıllık Türk-İş, sendika camiasına yeni katlan Emniyet-Sen’e sahip çıktı, onun sorumluluğunu üstlendi. Aramıza hoşgeldiniz!