Taşeron işçisi kendini "köle" diye tanımlıyor. Ama köle olmak için bile AKP referansı gerekli. Taşeronların ihale alabilmesinin de yandaşlığa bağlı olduğunu hatırlarsak, taşeron cehennemi denilen, AKP’nin rant ve yandaşlık alanı. Bu alanı bırakmak istemiyorlar. Bakan Çelik, Türk-İş Genel Kurulunda "çalışma saati 12, izin yok, örgütlenme yok, tazminat yok. Kölelik gibi bir yaklaşım var, bunu Çalışma Bakanı olarak söylüyorum" diyor. Siz Bakan değil misiniz? Yasalan uygulamakla görevli değil misiniz? Madem bu kadar üzgünsünüz, neden 10 yıldır yasaların emri dışında çalıştırılmalarına göz yumdunuz? Fazla mesai ve izin yasada yok mu? Taşeronlann asıl işverenden işçi gideri olarak 45 bin lira almasına rağmen, işçiye asgari ücret verdiğini bilmiyor muydunuz? Kamu taşeronlannda işçinin kıdem tazminatının gasp edildiğini duymadınız mı? Sendikalaşan işçinin kapı dışına konmasına neden seyirci kaldınız? Taşeron işçi sayısını 5 katına çıkaran siz değil misiniz?

Oy deposu sandığınız bu kitlenin feryatlanna 10 yıldır neden kulaklannızı kapattınız? Belediyelerde 13 bin yeni kadro açtınız. Güzel. Peki sormazlar mı, belediyelerde kadroya ihtiyaç varsa, neden 30 bin işçiyi Milli EĞİTİM Bakanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sürdünüz? Sürdükleriniz AKP’li değildi de ondan mı? Cevaben denecek ki, "işte yasal düzenleme yapıyoruz." Düşündüğünüz düzenlemede alt işverenliği kaldırıyor musunuz? Taşeron çalıştırmayı yasaklıyor musunuz?

Hayır! 4 Kasım 2012’de Bakan Çelik, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, AKP, CHP, MHP ve BDP temsilcileri toplanıyor. TİSK Başkanı Kutadgubilik, "alt işverende çalışan gayet ucuz olmalı" diyor. "Hükümet programınızda yer alan ulusal istihdam stratejisini uygulayın, alt işverenlikteki sınırlamalan değiştirmek lazım" diyor. Kutadgubilik neyi hatırlatıyor Bakana? AKP Hükümeti, 25 Temmuz 2003’te, IMF’ye yazdığı taahhüt mektubunda şöyle diyordu: "İşgücü piyasalarının esnekliğinin arfanlması amacıyla TBMM, yeni İş Kanununu 22 Mayıs 2003 tarihinde kabul etmiştir.

Yeni Kanun, esnekliğin arfanlması ve ekonomide yeni istihdam alanlannın yaratılması amacıyla yan zamanlı ve geçici istihdama yönelik yeni hükümler hayata geçirmek suretiyle iş sözleşmelerinde ayrım yapmaya imkan tanımaktadır…" Bu kadar açık… 2008’de ise planlannı etraflı olarak AB’ye anlatıyorlar. "İşgücü maliyetlerini azaltıcı… aktif işgücü programlarını geliştirici… özel istihdam bürolarının açılmasını kolaylaştırıcı, alt işverenlik ilişkisini düzenleyici… tedbirler içeren ve istihdam paketi olarak adlandınlan 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 15/5/2008 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiş ve 26/5/2008 tarihinde yayımlanmıştır." Faruk Çelik itiraf ediyor; "Biz alt işverenliğin kalkmasını istemiyoruz" Yasa değişikliği denilen ne peki? İşçilerin köleliğini değiştirmeyen arka bahçe oyunları…