ÖZELLEŞTİRME GELİRLERİ YENİDEN CARİ HARCAMALARDA KULLANILIYOR
Şimdi özelleştirmenin başlangıç dönemine, 1985 sonrasına yeniden dönüyoruz. Deniz bitiyor. Son on yıllık rahatlık dönemi bitiyor.
Şimdi özelleştirmenin başlangıç dönemine, 1985 sonrasına yeniden dönüyoruz. Deniz bitiyor. Son on yıllık rahatlık dönemi bitiyor.
Özelleştirme gelirleri yeniden cari harcamalarda kullanılıyor
Torba yasadan AKP hükümeti yeni bir "acil yardım paketi" daha çıkarttı. Resmi Gazetede Temmuz ayı başında yayımlanıp yürürlüğe giren torba yasadaki bu acil düzenlemeden, muhalefet partilerinin bilgisi olup olmadığı anlaşılamadı. Acil yardım paketi, 2012 yılı bütçesi için çıktı. MALİye Bakanı bütçe için ek önlemlerden söz ederken, ek önlem yürürlüğe girmişti bile.
Rahatlık döneminin sonu
Torbadan çıkan 6338 sayılı "Özelleştirme Uygulamaları Hakkında" yasa çok kısa. Özelleştirme gelirlerinin yeniden nasıl kullanılacağını düzenliyor. "Özelleştirme uygulamalarından elde edilecek gelirlerin, genel bütçe harcama ve yatırımlarında kullanılmaması" ilkesini yürürlülükten kaldınyor. Açık anlatımla; torbadan çıkan yasa, "özelleştirme gelirlerinin bütçeye aktanlıp, bütçenin cari harcamalan için kullanılmasına yeniden izin veriyor". Şimdi özelleştirmenin başlangıç dönemine, 1985 sonrasına yeniden dönüyoruz. Deniz bitiyor. Son on yıllık rahatlık dönemi bitiyor.
Çaresizliğin sınırlarında
Sıkışınca genişliyor. Bütçe, özellikle kamu harcamalarının finansmanında çok sıkıştı. Haziran ayı sonuçları ve yılın ilk altı aylık sonuçlan bu sıkışmayı gösteriyor. Bütçe vergi gelirleri, tahminlerin aksine, artmıyor. Tüketim vergileri bütünüyle durdu. Yavaşlayan ithalat ve daralan yurt-içi tüketim talebinin sonucu olarak vergi gelirleri artmıyor. Dahilde alınan KDV 961.7, ithalde alınan KDV tahsilatı % 0.3 oranında artmış sadece. Olağanüstü diğer gelirler, Merkez Bankası kârı benzeri olanlar da Nisan-Mayıs aylarında kullanıldı ve tükendi. Bütçe dengesindeki açık büyümeye devam ediyor. Özelleştirmenin dolaylı gelirleri de 2012 başından bu yana geçen yıllar gibi gelmiyor. 2B’nin ne zaman tahsilata dönüşeceği ve miktarının ne olacağı tahmin edilemiyor. Gelir ihtiyacı acil. Bütçe finansmanı için AKP, özelleştirme gelirlerini yeniden doğrudan kullanmaya başlıyor. Torbadan çıkan son yasa, özelleştirme gelirlerinin bütçe cari harcamaları için kullanımına izin veriyor. Bu yolu yeniden açıyor. Bu yolun yeniden açılması demek, bütçe finansmanında, "çaresizliğin sınırlarına" gelinmiş olması demek. Bütçe geliri içinde vergi geliri düşüyor. Vergi dışının payı artıyor.
Torba bereketi
AKP hükümeti bir önceki "torba" yasadan, özelleştirmeye ilişkin bir başka düzenlemeyi daha çıkartmıştı. Danıştay tarafından durdurulmuş olan özelleştirme kararlarında "nihai karann" Bakanlar Kurulu tarafından verileceğine ilişkin yasanın uygulamasını başlattı bile. Seydişehir Alüminyum işletmesi ve eki Oymapınar Barajı ile Balıkesir SEKA’da Danıştay kararlan yok sayıldı. Bu karann arkasından da özelleştirme gelirlerinin bütçe finansmanı için kullanıma yeniden izin veren yasa düzenlemesi geldi.
Hazine nakit dengesinin gösterdiği açık daha büyük
Hazine nakit dengesi sonuçları daha da farklı bir duruma işaret ediyor. Bütçe dengesinden daha yüksek bir açık ile karşı karşıya olunduğunu gösteriyor. Yılın 6 aylık dönemine aylık olarak baktığımızda, 4 ay da yüksek nakit açığı, bir ayda başa baş durum ve Merkez Bankası kânnın kullanıldığı Mayıs ayında ise "fazla" yaşandığını görüyoruz. 6 ayda açık 9.2 milyar.
2012 yılının ilk yarısında, hazine nakit dengesinde İşsizlik Fonu ve Özelleştirme gelirlerinden 2 milyar kullanılmasına rağmen, 9.2 milyar toplam açık var. Özelleştirme ve İşsizlik Fonu gelirlerini dışarıda tutarsanız, açık 11 milyar liranın üzerinde.
Açık büyüyor
Açığın en büyük nedeni bütçe harcamaları. Bütçe harcamalannın yıl başından bu yana eksik olduğunu sıkça vurguladık. Eksiklik, kamu çalışanlanna ücretlerinin 2011 yılı ücretleri üzerinden ödenmeye devam edilmesinden kaynaklanıyor idi. Yeni ücret uygulaması ve farkların ödenmesi sonucu gerçek açık ortaya çıktı. Gerçek açığa ilişkin gelir cephesindeki bir başka gerçeği bir kez daha hatırlatmak gerekli oluyor. Merkez Bankası’nın 2011 yılı sonundaki olağanüstü kânndan hazine ve bütçeye 7.2 milyar liralık transfer ve kurumlar vergisi ödemesini hesaba katmak gerek. Yılın ilk yarısındaki açık 17 milyar lirayı aşıyor.
Açığın finansmanında özelleştirme gelirlerinin, torbadan çıkan son yasa ile, doğrudan finansman aracı olarak devreye sokulması, bütçe dengesindeki sıkışıklığın somut göstergesidir. Aynı zamanda 1989-2000 arasındaki temel kamu finansmanı sorunu olan; yatırımların ötesinde, cari harcamalan da finanse edemeyen kamu gelir yetersizliğinin, yeniden yaşanmaya başlandığının da göstergesidir.
İlk altı ayın muhasebesi
Bütçe dengesindeki açığın, 2012 yılı içinde hızla düşen büyüme hızına karşın, cari açığın yeterince daraltılamamasından kaynaklanan dış denge açığı ile birlikte hareket ederek ikili bir açığa dönüşmekte olduğunu, yılın ilk yarısının bitiminde söyleyebiliyoruz.
Şimdi yeniden, 1970’lerin ve 1990’lann sonundaki türden kurtarıcılara ihtiyaç duyulabilir.