Gerçekten şaka olmalı. 1 Mayısa 10 gün kaldı. Türk-İş´ten çıt yok. Hadi Hak-İş´i anladık. Ama Türkiye´nin en büyük işçi konfederasyonuna ne oldu? Bu sessizliği neye yormalı?

Gerçekten şaka olmalı. 1 Mayısa 10 gün kaldı. Türk-İş’ten çıt yok. Hadi Hak-İş’i anladık. Ama Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonuna ne oldu? Bu sessizliği neye yormalı?

Çok büyük bir tepki öncesi sessizliğe mi, yoksa ne kadar inkar etseniz de hükümetle bir anlaşma yaptığınıza mı? Türk-İş tarihinde böyle 1 Mayıs tavn var mı? Şimdi bu sorularımıza da yollayın tekzip. Bekliyorum. Hatta sevineceğim. Çünkü koskoca konfederasyon, yaşam belirtisi vermiş olacak.

İşçi haklannı tırpanlayacak yasalan bir bir çıkartan, işçiyi köle yapmaya hazırlanan, kıdem tazminatını yok etmenin planlannı yapan AKP iktidarını tekzip edemeyen Türk-İş yönetimi, hiç değilse Aydınlık’ı tekzip etsin. Öyle ya ya ordasınızdır, ya burda.

Ortak açıklamada AKP hükümetine yönelik hiçbir eleştirinin yer almamasını istemek olsa olsa abesle iştigal etmek olur. Nerede oturuyorsunuz? İşveren sendikasının başkan koltuğunda mı? Gerçi koltuklannızın fiyatına bakılırsa işveren sendikası başkanlarının koltuğundan pahalı. Üstelik faturası işçiye kesilmiş koltuklar bunlar.

Türk-İş yönetimi, "1 Mayıs kutlamalannda siyasi mesaj olmasın" demiş. Nedir bu siyasi mesaj? Sizin bu tavrınız siyasi değil de nedir? Toplu İş ilişkileri yasa tasarısı bir siyasi partinin ürünü değil midir, Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi siyasi değil midir? Hatta tüm yasalar ait olduklan sistemin siyaseti değil midir?

Ben size basitinden bir sözlük tavsiye ediyorum. Aklıma gelmişken bir de hatırlatma yapmak istiyorum. Tekel eylemleri yeni başlamıştı. Tayyip Erdoğan da bu işin canını sıkacağını ilk günlerden anlamış ve işçiyi vazgeçirmek için "ideoloji yapıyor bunlar" diye bağırmıştı.

Hani gülüp geçmeliyiz ya, ben de şimdi 1 Mayıs’ı siyasi mesaj vermeden kutlamayı düşünecek kadar aymazlık içinde olanlara gülüyorum. 1 Mayıs varoluşuyla siyasidir efendiler.

TGS’de neler oluyor?
Olağanüstü genel kurul yapıldı. Sonuçta ortaya çıkan tablo, hem eski yönetimin hem de muhalefetin oluşturduğu yeni bir yönetim kadrosu oldu. Simdi bizzat AKP eliyle bitirilmek üzere olan bir sendikayı ayağa kaldırmak gerekmez mi?
Muhalefetin yaptığı eleştiriler karşısında gereğini yapmasını bekliyoruz. Şimdi gidilmediği söylenilen işyerlerine gidilecek diye umuyoruz Simdi sendikayla arasında hiçbir bağ olmayan gazetecilerle diyalog kurulacak diye düşünüyoruz. Simdi, TGS, sadece AA’nın değil tüm basın emekçilerinin sendikası yapılacak diye düşünüyoruz. Öyle ya kürsüden söz verildi. Bildirileri dağıtıldı. Saklıyorum.
Cumhuriyetin özgür basını Önümüzdeki haftalarda TGS’nin neden hedef ‘alındığını anlatacağım. Basın İlan Kurumundaki temsil sayısının nasıl adım adım düşürüldüğü, mali olarak nasıl zayıf bırakıldığını anlatacağım. Çünkü tüm bunlar özgür basının esirleştirilmesinin siyaseti. Cumhuriyetin nasıl özgür bir basın yarattığının ve özgürlüğün nasıl kaybedildiğinin hikayesi. Avrupa’dan örneklerle basın özgürlüğü ve TGS yazısını bekleyin.