Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
10 Ağustos 2011
BÜYÜK DURGUNLUK SÜRERKEN TC MERKEZ BANKASI

2008 küresel krizinin merkez bankacılığı açısından en büyük dersi tek başına fiyat istikrarını gözetmenin genel anlamda makro ekonomik istikrarı sağlamaya yetmeyeceği gerçeğiydi.

BÜYÜK DURGUNLUK SÜRERKEN TC MERKEZ BANKASI

       Önce 2011in güncel tespitlerini bir kez daha anımsayalım:

       • Küresel kapitalizmin büyük durgunluk diye de adlandırılan 2008 sonrası krizi yeni bir yavaşlama evresine sürüklenmiş durumda. 2011de yüzde 4.5 büyümesi beklenen dünya ekonomisinin büyüme hızı son öngörülere göre yüzde 3ün altında olacak.

       • AB ülkelerinde yaşanan yüksek hacimli borç yükü sonucunda bu borçların çevrilmesi için daha yüksek faiz oranlarını gerekli kılmakta, bir yandan da enflasyonist baskıları körüklemekte. Ancak, yüksek faiz baskısı ve enflasyon tehdidi finansal varlıkların değerlerini erittiği için finans sermayesi açısından kabullenilemez bir olgu olarak durmakta. Küresel finans dünyasının derecelendirme kuruluşları ve piyasa yorumcuları panik halinde güvenilir liman arayışı içinde…

       • Türkiyenin makro ekonomik dengeleri son derece sarsılmış durumda. Türkiyenin milli gelirine oran olarak yüzde 10a ulaşması beklenen dış açığı, içeride tasarruf yatırım açığı olarak ortaya çıkmakta. Tamamen özel sektör kaynaklı bu dengesizlik ile mücadele etmenin araçları ise ana akım (neoliberal) iktisat öğretisinde henüz geliştirilebilmiş değil.

       2008 küresel krizinin merkez bankacılığı açısından en büyük dersi tek başına fiyat istikrarını gözetmenin genel anlamda makro ekonomik istikrarı sağlamaya yetmeyeceği gerçeğiydi. Sadece fiyat istikrarına odaklanmış, enflasyon hedeflemesiyle sınırlandırılmış merkez bankası politikaları, finansal sistemde oluşan aşırı risk ve finansal varlık fiyatlarındaki köpüklerin yarattığı istikrarsızlık ile mücadele edememekteydi.Serbestpiyasaların, uluslararası finans şebekesinin derecelendirme kuruluşları ve diğer kurumları aracılığıyla kendi kendini denetleyebileceği beklentisi ise açıkça boş çıkmıştı.

       Bu derece net olmasa da, bu tespitlerin giderek yaygın kabul görmesiyle birlikte TC Merkez Bankası da geçen kasım ayından başlayarak politika araçlarını daha genel anlamda finansal istikrarı gözetmeye yönelik biçimde zenginleştirme yoluna gitti. Bu amaçla TCMB politika faizi ve (kabaca Merkez Bankasının kısa vadeli borç verme ve borç alma faizi arasındaki farktan oluşan) faiz koridoru politikalarının yanına bir de zorunlu karşılık oranları aracını ekledi.

       TCMB 2010un son aylarından başlayarak sıcak para sermayesi girişlerini dizginlemek için politika faizlerini düşürmeyi, iç piyasada talep artışından kaynaklanacak enflasyonist baskıları dizginlemek için de zorunlu karşılık oranlarını yükseltmeyi denemekteydi. Yurtdışı sıcak parayı caydırmak üzere ayrıca faiz koridoru geniş tutularak piyasalara kontrollü ölçüde belirsizlik yansıtılmaktaydı. Geçen hafta sonunda olağanüstü toplanan Para Politikası Kurulunda ise faiz oranında (yüzde 0.5) gerileme; döviz satım ihaleleri yoluyla döviz likiditesinin arttırılması ve (borçlanma faizinin yükseltilerek) faiz koridorunun daraltılması hedeflendi.

       Bu kararlar piyasa oyuncularıtarafından kuşkuyla karşılandı ve TCMBnin piyasalarda belirsizlik ve güvensizlik doğurduğu ve hatta U dönüşüşeklinde hareket ettiği biçiminde yorumlandı. Piyasa yorumcularınagöre MB, beklenmedik politika çıkışlarıyla piyasaları tedirgin etmekteydi.

       MBnin kararlarını doğru yorumlayabilmek için her şeyden önce MBnin amaçlarının doğru algılanması gerekmektedir: TCMB geçen kasım ayından bu yana ulusal ekonomide finansal istikrarsızlığın ana unsuru olarak küresel ekonomide aşırı bollaşan kısa vadeli sıcak paranın Türkiye finans piyasalarına büyük hacimlerle yönelmesi tehdidini görmekteydi. Son PPK toplantısında ise finansal istikrarsızlığın ana unsurunun daha çok dış açığın (cari işlemler açığının) düzeyi ve küresel ekonomide beklenen yavaşlamanın yaratacağı sermaye girişlerinin azalması sonucu döviz fiyatlarında aşırı oynaklık tehdidi olarak değerlendirilmekte olduğu anlaşılmakta.

       MBnin daha aktif olarak finansal istikrar hedefine odaklanıyor olması bağlamında, zaman içinde finansal istikrarsızlığın kaynaklarının biçim değiştirmesi nedeniyle, merkez bankası politikalarının da aktif biçimde sert yön değiştirmesini gerekli kılacaktır. Kanımızca MBnin finansal istikrar hedefine daha aktif olarak odaklanması kendi içerisinde tutarlı ve doğru bir yaklaşımdır. Ancak, yine kanımızca, MBnin politika araçlarını daha doğrudan ve sıcak para işlemlerinin kaynağını hedefleyen finansal işlem vergisi, sermaye hareketlerinin doğrudan kontrolü/denetim altına alınması gibi tedbirlerle doğrudan kontrol altına almaya çalışması daha doğru ve verimli bir yaklaşım olacaktır.

       Son gözlem olarak, “piyasa oyuncularının MBden, 2008 öncesi dönemde olduğu üzere, sadece fiyat istikrarına ve enflasyon hedeflemesine odaklanarak geri kalan her türlü finansal aktiviteyi piyasanın kendi güdümüne bırakacağı günler artık geride kalmıştır. Bir gerçek son derece açıktır: Küresel kapitalizmin dizginleşmemiş finansal işlemlerinin ve merkez bankalarının her şeyi piyasaların tahakkümüne terk eden edilgen konumunun 2008 ve sonrasında yaşananların ardından tekrar gündeme gelemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Bu gerçeğin finans sermayesinin yürütücülerince de kabullenilmesi, küresel kriz sonrasında şekillenmesi olası yeni finansal üstyapının da daha sağlıklı işlemesini kolaylaştıracaktır.

DİĞER HABERLER
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 51.Cumhuriyet Hükümeti (II.Çiller Hükümeti) 5.10.1995-30.10.1995 tarihleri arasında, 52. Cumhuriyet Hükümeti (III.Çiller Hükümeti) 30.10.1995-6.3.1996 tarihleri arasında görevdeydi. 24 Aralık 1995 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçiminde oyların yüzle 21,4’ünü alan Refah Partisi 158 milletvekili çıkardı. ANAP’ın oyu yüzde 19,6 (132 milletvekili) ve DYP’nin oyu yüzde 19,2 (135 milletvekili) düzeyinde kaldı. DSP oyların yüzde 14,6’sını (76 […]

YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR
YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR

Son vaka, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yaşanıyor. Emekli maaşı alabilmek için eşinden boşananların sayısındaki artıştan yola çıkan kurum; boşandığı eşiyle yaşamaya devam eden 2 bin 418 kişi belirledi.

İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?
İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?

Aynı anda veya çalışma sürelerini bölerek farklı işverenlere yönelik çalışma giderek yaygınlaştı. Çoğunlukla ekonomik gerekçelerle olsa da kişilerin farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösterme isteği de bunda etkili oluyor.

“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?
“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?

Bir ay önce bugünler… Yerel seçimlere birkaç gün kalmış. Seçim sonrasına ilişkin tahminler havada uçuşuyor. En çok merak edilen de dövizin seçimden sonra nasıl bir seyir izleyeceği…