Başbakan Binali Yıldırım´ın açıkladığı reel sektörü destekleyen, istihdamın önünü açan, TL´yi güçlendiren, küçük işletmelerin krediye erişimini kolaylaştıran, büyük firmaları kur riskinden arındıran paket piyasalara moral verdi.
Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı reel sektörü destekleyen, istihdamın önünü açan, TL’yi güçlendiren, küçük işletmelerin krediye erişimini kolaylaştıran, büyük firmaları kur riskinden arındıran paket piyasalara moral verdi. Hükümet, pakette yer alan 600 bin istihdama ek olarak yeni bir hamle daha yapıyor. Toplam 280 bin kişiye daha iş kapısı açacak yeni bir proje yaşama geçiriliyor. Buna göre kadın, bir yıldan fazla işsiz kalan, engelli, 25 yaş gençleri işe alan işletmelerin ücret yükünün yüzde 60’ını devlet üstlenecek. Bu oran gelişmekte olan bölgelerde daha yüksek tutulacak, işçilerin sigortasını devlet karşılayacak. Özel sektörde, toplum yararına işlerde çalıştırılacak. Böylece 2017’de ilk etapta toplam 880 bin kişiye iş imkânı sağlanmış olacak.
İLK ADIM PAZARTESİ
Reel sektörün 250 milyarlık can suyu kredisinden yararlanmaları için gereken düzenleme en geç pazartesi yapılacak. Bunun için yasa değişikliği ile Kredi Garanti Fonu’na kaynak aktarılması gerekiyor. aHaber’de konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bunu beklemeden pazartesiden itibaren sistemi hayata geçirebileceklerini söyledi.
TAŞERONLARA MÜJDE
Canikli, 720 bin taşeron işçiye ilişkin çalışmada sona gelindiğini belirterek, bu konuda verdikleri sözü tutacaklarını söyledi. Canikli, "Personel harcamalarımız çok yüksek, esnek de değil. Bunun yükünün hafifletilmesi hedefimiz var. O kadar insanın sisteme monte edilmesi için çalışmaların yapılması gerekiyor. Yoğun çalışıyoruz. Zamanlama konusunda bir şey söylemeyelim. Ekonomik dengelerin korunması da önemli. Genel sistemi bozmayacak şekilde mevcut şu anda sisteme entegrasyonunu en sancısız şekilde yapılmasını sağlayacak çalışma yapılıyor. Sona gelindi" diye konuştu.
EKONOMİ DİMDİK AYAKTA
Canikli, "Her taraftan yapılan saldırılara, operasyonlara rağmen ekonomi tüm unsurları ile dimdik ayakta. Yaşanan sadece ekonominin iç dinamikleriyle ortaya çıkan riskler değil. Başka saiklerden beslenen ekonomiye yönelik bir takım operasyonları da ortadan kaldırmak için çalışıyoruz" dedi.
