Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Mayıs 2024
6’LI SİVİL İNİSİYATİF’İN ÇALIŞMALARI

DİSK, 21 Şubat 2000 günü taraflara gönderdiği bir yazı ile, özellikle Ekonomik ve Sosyal Konsey’in yapısı konusundaki görüş farklılıkları nedeniyle, Sivil İnisiyatif’ten ayrıldığını belirtti.

6’LI SİVİL İNİSİYATİF’İN ÇALIŞMALARI

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ

DİSK’in açıklaması şu şekildedir: “Ekonomik ve Sosyal Konsey konusunda bir sonuca ulaşılmadan atılacak adımlar Sosyal Konsey’in arzulanan biçimde kurulmasının önünde engel oluşturacaktır. DİSK, bu nedenle, 7’li Sivil İnisiyatif’in sürdürdüğü faaliyetlerde yer almayacaktır.”

Sivil İnisiyatif’in bu tarihten sonraki çalışmaları DİSK’siz biçimde devam etti.

SİVİL İNİSİYATİF TOPLANTISI (24 Şubat 2000)

Sivil İnisiyatif’i oluşturan 6 örgütün başkanları 24 Şubat 2000 günü bir toplantı yaparak Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirdi.

24 Şubat 2000 günü TOBB’da yapılan toplantının ardından yayımlanan bildiride, kesimlerin üzerinde anlaştığı ortak noktalar dile getirildi. Bildiri aşağıda sunulmaktadır:

“Sivil İnisiyatif TOBB Başkanı Fuat Miras’ın başkanlığında TÜRK-İŞ, TİSK, TESK, TZOB ve HAK-İŞ başkanlarının katılımıyla 24 Şubat 2000 tarihinde toplanarak daha önce kararlaştırılan toplantı gündeminde yer alan maddeleri ve ülkenin diğer sorunlarını görüşmüştür.

“Görüşme sonucunda aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir.

“Ülkemizin dünyada ve bölgemizdeki büyük gücünü daha da artıracak biçimde potansiyelimizin hayata geçirilmesinin ön şartı, toplumsal ve siyasal istikrardır. Sivil İnisiyatif bu anlayış doğrultusunda ülkemizin ve halkımızın umudu olmuştur. Ekonomik ve sosyal konsey bu anlayış doğrultusunda yasa ile kurularak etkili bir toplumsal diyalog platformu olarak işletilmelidir. Tarafımızdan Sayın Başbakan’a sunulmuş bulunan ilkeler doğrultusunda bir yasal dayanağı olan konseyin oluşturulması ülkemizin sorunlarının çözümüne önemli katkılarda bulunacaktır. Sivil İnisiyatif bu temelde çalışmaları sürdürmektedir.

“Hükümet ülkemizin çıkarları doğrultusunda bir ulusal istihdam politikasını Sivil İnisiyatif ile görüşerek belirlemeli ve uygulamalıdır. Sivil İnisiyatif ülkemizin önde gelen sorunları arasında yer alan istihdam sorununun çözümü için kendi içinde çalışmalar yapmaya karar vermiş olup, bu konuda hükümetle işbirliği yapmaya hazırdır. Ülkemizde kendi vatandaşlarımız arasında işsizliğin arttığı şartlarda yabancıların yürürlükteki mevzuatı açıkça ihlal ederek çalışmaları istihdam sorunlarımızı daha da ağırlaştırmaktadır. Bu uygulama önlenmelidir. Giderek yaygınlaşan kaçak işçi istihdamı ise haksız rekabete, devletimizin vergi kaybına, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun prim kaybına ve yasalarda yer alan işçi hak ve özgürlüklerinin kullanılabilmesine engel olmaktadır. Bu uygulamanın önlenebilmesi için, mahsup sistemine dayalı kayıtlı istihdama yönelik teşvik sistemi uygulamaya konulmalı ve ücretliler ve işverenler üzerindeki sosyal güvenlik ve fon yükleri azaltılmalıdır. İşçiler yasalarda yer alan sendikal hak ve özgürlüklerini kullanmalı, bunun önündeki engeller kaldırılmalı, sendikal çalışma teşvik edilmelidir.

“İstihdamın artırılmasında büyük katkısı olan organize sanayi bölgeleri teşvik edilmeli, geliştirilmeli, güçlendirilmeli ve bu konudaki bürokratik formaliteler azaltılarak engeller kaldırılmalıdır. İşyeri kurmanın ve yürütmenin bürokrasisi azaltılmalı, SSK ve BAĞ-KUR, sanayi bölgelerinde kuracağı büroları aracılığıyla hizmeti işletmelere götürülmelidir.

“Özelleştirmede sadece fiyat konusu değil, üretimi, istihdamı ve teknolojili geliştirecek tekliflere öncelik verilmeli ve konunun sosyal boyutu göz ardı edilmemelidir. Sivil İnisiyatif özelleştirme uygulamalarını takip edecek ve denetleyecektir.

“Ulusal istihdam politikasının temel dayanaklarından olan mesleki ve teknik eğitim konusunda Sivil İnisiyatifi oluşturan örgütlerimiz işbirliği yapacaktır.

“Ülkemizin tarım ve sanayi ürünlerinin tüketici de bir sosyal sorumluluk doğmasını sağlayacak şekilde tüketimin teşviki temin edilmelidir.

“Ülkemize kaçak sanayi ve tarım ürünü girişi engellenmelidir. Sınır ticaretine imkan veren yasal mevzuatın sınır illeri için uygulanması sağlanmalıdır.

“Çiftçilerin ve işçilerin devletten ve belediyelerden alacaklarını öncelikle ödenmesi, ekonominin canlanmasına ve istihdamın artırılmasına önemli katkılarda bulunacaktır.

“Sivil İnisiyatif Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarılarının incelenmesi konusunda gerekli çalışmaları yapmaktadır. Temsil ettiğimiz kitleyi ilgilendiren kanun tasarı ve teklif hazırlıklarının öncelikle taraflarla görüşülmesinin toplumsal barışın sağlanması açısından önemi vardır.

“Ülkemizin iş ahlakının daha da geliştirilmesi büyük önem kazanmıştır. Sivil İnisiyatif bu konuda kamuoyunun bilinçlendirilmesi amacıyla gerekli çalışmaları yapacaktır.

“Erzincan depreminde uygulandığı gibi, zorunlu tasarruf fonunda biriken ana para ve nemalar hak sahibi depremzedelere öncelikle ödenmelidir. Zorunlu tasarruf fonundaki birikimin diğer hak sahiplerine ödenmesi ise 1 Haziran 2000 tarihinden önce gerçekleştirilmelidir.

“Tüm toplum kesimlerinin ortak sorunu olan enflasyonun düşürülmesi konusunda Sivil İnisiyatif üzerine düşen denetleme ve takip görevini yapacaktır.

“Sivil İnisiyatif ülkemizin ve halkımızın umududur. Örgütlerimizin yetkilerini daraltan müdahaleler sivil toplum örgütlerini zayıflatmakta, dolayısıyla bundan Türkiye zarar görmektedir. Sivil toplum üzerindeki idari ve siyasi baskılara son verilmelidir.”

Bu metin, TOBB Başkanı Fuat Miras, Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, TİSK Başkanı Refik Baydur, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, TZOB Başkanı Faruk Yücel ve TESK Başkanı Derviş Günday tarafından imzalandı.

SİVİL İNİSİYATİF TOPLANTISI (7 NİSAN 2000)

Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu 7 Nisan 2000 günü Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde toplanarak, işçi, işveren, esnaf-sanatkar ve çiftçilerin ortak sorunlarını görüştü. Toplantıya, bu işbirliği platformundan çekildiğini açıklamış olan DİSK katılmadı. Toplantı sonrasında aşağıdaki bildiri yayımlandı:

“Sivil İnisiyatif TOBB Başkanı Fuat Miras’ın başkanlığında TÜRK-İŞ, TİSK, TESK, TZOB ve HAK-İŞ başkanlarının katılımıyla 7 Nisan 2000 tarihinde toplanarak daha önce kararlaştırılan toplantı gündeminde yer alan maddeleri ve ülkenin diğer sorunlarını görüşmüştür.

“Görüşme sonucunda aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir.

“Küreselleşme eğiliminin hızla arttığı dünya ekonomisi ile giderek bütünleşen ve halen önemli ekonomik ve sosyal sorunları bulunan ülkemizin; her bakımdan gelişmesi, güçlenmesi ve ülkenin sahip olduğu imkan ve potansiyelin en etkin biçimde kullanılarak uluslararası camiada layık olduğu yeri almasında Sivil İnisiyatif, ekonomik ve siyasi istikrarın en önemli unsurlardan birisi olduğu inancındadır. Sorunların aşılması için toplumun çeşitli kesimlerinin bir araya gelerek sosyal diyalog ve uzlaşı anlayışı içinde birlikte çalışma yapmaları kaçınılmaz bir gerekliliktir. Sivil İnisiyatif bu gereklilikten doğan bir gelişim olarak ortaya çıkmış ve toplumun beklentilerinin yerine getirilmesinin takipçisi olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

“Bilindiği üzere ülkemizde uzun yıllardır yaşanan ve kronik hale gelmiş olan enflasyonun kontrol altına alınması için çaba harcanmaktadır. Enflasyon, ekonomimizde kaynak ve gelir dağılımını bozarak ekonomik ve sosyal hayatta önemli ölçüde tahribat yapmaktadır. Enflasyonun kontrol altına alınması toplumun tüm kesimlerine yarar sağlayacaktır. Sivil İnisiyatif, enflasyon beklentisini kırmak için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Türkiye İhracatçılar Meclisi ile birlikte toplumun bütününe yönelik olarak başlattığı kapsamlı kampanyayı desteklemektedir. Bu çerçevede Sivil İnisiyatif, enflasyonun düşürülmesi yönündeki çabalarda, kamu ve özel sektördeki haksız fiyat artışlarının izlenmesi, denetlenmesi ve teşhir edilmesinde her türlü katkıyı verecektir.

“Enflasyonla mücadele programının gerçek anlamda devam etmesi üretken ekonomiyi ve gelir dağılımını iyileştirici yapısal reformları da gerektirmektedir. Enflasyonla mücadelede siyasi iradenin de aynı kararlılık ve yaklaşımı göstermesi zorunlu görülmektedir.

“Sivil İnisiyatif, kayıt dışı sektörün enflasyonu beslediği gerçeğini vurgulamıştır. Giderek yaygınlaşan kaçak işçi istihdamı ise haksız rekabete, devletimizin vergi kaybına, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun prim kaybına ve yasalarda yer alan işçi hak ve özgürlüklerinin kullanılabilmesine engel olmaktadır. Bu nedenle, Sivil İnisiyatif kayıt dışı çalışma ve çalıştırmaya karşı etkin bir mücadele kararı almıştır. Hükümetin Sivil İnisiyatif’in bu girişimine destek vermesi gerekli görülmektedir.

“Haziran 2000 tarihi itibariyle, uygulaması sona erecek olan ve Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkı durumundaki zorunlu tasarruf fonunun ana para ve nemalarının hak sahiplerine dönecek şekilde tasfiye edilmesi için hükümetin gerekli düzenlemeleri sosyal tarafların katılımıyla yasa haline getirmesi zorunlu görülmektedir.

“Çalışan ve çalıştıran açısından kabul edilemeyecek düzeyde ve hükümetin öngördüğü ekonomik hedeflere aykırı bir düzenleme olan SSK primine esas tavan ve taban miktarlarının ivedilikle günün koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

“Kayıt dışı ekonomiye davet anlamı taşıyan bu oranların Nisan ayı içinde TBMM’den hızla geçirilememesi çalışma hayatında önemli sorunlara yol açacaktır. Bu bakımdan hükümetin konuyu öncelikle yasallaştırılması zorunlu görülmektedir.

“Sivil İnisiyatif, gündeminde yer alan, ulusal istihdam politikalarının oluşturulması, elektronik ticaret konusunda yasal ve fiziki altyapının oluşturulması ve Sivil İnisiyatifin çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi ile özelleştirme konularındaki çalışmalara önümüzdeki dönemde devam edilmesi kararını almıştır.”

SİVİL İNİSİYATİF BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI (13 TEMMUZ 2000)

Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu 13 Temmuz 2000 günü TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde toplandı. Toplantının açılışında TÜRK-İŞ Genel Başkanı Bayram Meral, ülkenin ve halkın sorunlarını dile getiren aşağıdaki konuşmayı yaptı:

“Sivil İnisiyatifi Oluşturan Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Yöneticileri, Basınımızın Değerli Çalışanları,

“Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu’nun toplantısını açarken, TÜRK-İŞ adına hepinizi en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

“Başkanlar Kurulumuz, Türkiye’de rekor sıcakların yaşandığı bir günde, yoğun bir gündemle toplanmaktadır. Gösterilen bu ilgiye yürekten teşekkür ediyorum. Sayın Fuat Miras, yurtdışında olması nedeniyle bugün aramızda değildir.

“Ekonomik ve Sosyal Konsey, Sayın Başbakan’ın başkanlığında 27 Haziran günü toplanmıştır. Konsey’in bundan sonraki toplantılarının, bizlerin görüşleri doğrultusunda hazırlanan tasarının yasalaşması sonrasında yapılabileceğini umut ediyoruz.

“27 Haziran’daki Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısında ekonomimizde 5 aylık gelişmeler değerlendirilmiştir. Bu dönemde, enflasyonla mücadelede küçümsenmeyecek başarılar elde edilmiştir. Bunda, Sivil İnisiyatifi oluşturan kuruluşların katkısı son derece önemlidir. Ancak, ekonomik gidişten memnun değiliz. İşçilerin sorunları artmaktadır. Kaçak işçilik yaygınlaşmaktadır. Memurların aldıkları aylıklarla geçinebilmesi mümkün değildir. Emekliler, dul ve yetimler, açlıkla karşı karşıyadır. İşverenlerimiz, yaşanan kriz, artan girdi maliyetleri ve ithal ürünlerin rekabeti nedeniyle büyük sıkıntı yaşamaktadır. Ülkemizde üretilen malların tüketimine öncelik verilmesine yönelik önerilerimiz, Hükümetlerce gerektiği biçimde desteklenmemiştir. Çiftçilerimiz kan ağlamaktadır. Uygulanan politikalar, kırsal kesimde, tarımda ve hayvancılıkta hızlı bir yoksullaşmaya neden olmaktadır. Doğrudan gelir desteği uygulaması öncesinde yapılan bazı araştırmalar, çiftçimizin giderek artan bir bölümünün tarlalarını sattığını göstermektedir. Çiftçinin yoksullaşması, işçinin, memurun, işverenin ve küçük esnaf ve sanatkarın yoksullaşmasını daha da artırmaktadır. Küçük esnaf ve sanatkarımızın yaşam koşulları, çok uzun çalışma sürelerine rağmen, her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Siftah etmeden dükkân kapatanların sayısı hızla artmaktadır.

“Hükümetin bugün başarılı olduğu tek saha, iç ve dış borçların zamanında ödenmesidir. Yatırımlar durmuştur; işsizlik artmaktadır. Kaptı-kaçtı modeli özelleştirme, işsizliği daha da artırmaktadır. Yıllarca ülkesine ve işçisine karşı sorumlu davranan bazı işverenlerimiz, bu kaptı-kaçtı model özelleştirmeden özenle uzak durmaktadır. Gelir dağılımı adaletsizliği her geçen gün daha da artmaktadır.

“Kamu maliyesinin durumu ise kaygı vericidir. +999 yılı sonunda 22 katrilyon 920 trilyon lira olan iç borçlarımız, 2000 yılı Nisan ayı sonunda 28 katrilyon 539 trilyon liraya ulaşmıştır. 1996 yılı sonunda 84 milyar dolar olan dış borcumuz, 2000 yılı başlarında 113 milyar doları aşmıştır. Dış borcun milli gelire oranı 1996 yılında yüzde 45,8 iken, 1999 yılı sonunda yüzde 60,1 düzeyine çıkmıştır. 1999 yılının ilk dört ayında toplanan vergi, ödenen faize denktir. 2000 yılının ilk dört ayında ödenen faiz ise, toplanan verginin yüzde 19 daha üstündedir. Bu durum, ekonominin işleyişine ilişkin kaygılarımızı artırmaktadır.

“Yukarıda saydığımız sorunlar, ülkemizin sorunlarıdır, bizim sorunlarımızdır. Ülkesine karşı sorumluluk duyan bizler ve bizim gibi düşünenler yıllardır fedakarlık yapmaktadır. Amacımız, ülkemizi, içinde bulunduğu sorunlardan ve sıkıntılardan kurtarmaktır. Tespitlerimize göre, dar gelirli kitlenin yaptığı fedakarlıklar ülke sorunlarının aşılmasına yetmemektedir. Hükümetler her dönem dar ve sabit gelirli vatandaştan fedakarlık beklemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bizim bildiğimiz, fedakarlığın her kesimden gücü oranında istenmesi gerektiğidir. Aksi taktirde toplumsal sorunlar ve patlamalar, sıkıntıları daha da artırır.

“Kamuoyunun titizlikle izlediği konulardan birisi de sürmekte olan toplu sözleşme görüşmeleridir. Ülkemizde, demokratik kurallar içerisinde serbest toplu pazarlık düzeni yürümektedir. Amacımız, toplu sözleşme görüşmelerinin masa başında sonuçlandırılmasıdır. Toplu sözleşme görüşmelerinde bir tıkanıklık olduğu taktirde, işçi ve işveren konfederasyonları olarak üzerimize düşen yapılacaktır. Ancak şu anda müdahaleyi gerektiren bir durum yoktur.

“Bizim, sivil inisiyatifi oluşturan kuruluşların, amacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter devlet yapısının bütünlüğünün ve bağımsızlığının, parlamenter demokratik düzenin, laik ve demokratik sosyal hukuk devletinin, Atatürk ilkelerinin, toplumsal barışın, dostluğun, kardeşliğin korunması ve daha da güçlendirilmesidir; ülke sorunlarına çözüm aranması ve bulunmasıdır; insanın insanca yaşayabileceği bir sistem temelinde huzur ve istikrarın pekiştirilmesidir.

“Siyasilerin de bizim bu çabalarımıza katkıda bulunacağı umuduyla, hepinize saygılarımı sunuyorum.”

Sivil İnisiyatif tarafından yapılan açıklamaların siyasi iktidar nezdinde bir etkisinin olmaması, bu toplantı sonrasında Sivil İnisiyatif’in çalışmalarında bir gevşeme yaşanmasına neden oldu. Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu ancak 7 ay sonra, 22 Şubat 2001 tarihinde, ekonomik krizin iyice derinleşmesi ve döviz kurunda önemli bir artışın yaşanması sonrasında toplandı.

 SİVİL İNİSİYATİF BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI (22 ŞUBAT 2001)

21 Şubat 2001 günü Türkiye’de büyük bir ekonomik kriz patladı. Şubat 2001 ekonomik krizinin çıkmasının ertesi günü Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde bir toplantı yaptı. Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu’nun 22 Şubat 2001 toplantısı, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Bayram Meral’in aşağıdaki konuşmasıyla açıldı:

“Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu’nun Değerli Üyeleri,

“Yazılı Basınımızın ve Televizyon Kanallarının Değerli Çalışanları,

“Değerli Arkadaşlarım,

“Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu, 8 Eylül tarihinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Hüsamettin Özkan ile Başbakanlıkta yaptığı toplantının ardından ilk kez toplanmaktadır.

“O toplantıda çalışanın, çalıştıranın, esnafın, köylünün, kısacası ülkenin sorunları hükümet adına Sayın Özkan’a iletilmiş ve bu sorunların çözümü istenmişti. Üzülerek görmekteyiz ki, bu sorunların çok büyük bir bölümü bugün daha da ağırlaşarak devam etmektedir. Dar ve sabit gelirli vatandaşı ezen ekonomik baskılar, bugün artık sermaye kesimine de yansımıştır. Çok sayıda işyeri kapanmış, yüz binlerce işçi işinden olmuştur. İşverenlerin büyük bir bölümü vergi borçlarını ve sosyal sigorta primlerini ödeyemez duruma gelmiştir. Tarım ve hayvancılığımız, tarihinin en büyük çöküntüsünü yaşamaktadır; köylü perişandır. Esnaf ve sanatkar, uygulanan ekonomik politikaların kurbanıdır. Emekli, memur, işçi ve diğer dar gelirli kitlenin mağduriyeti artarak devam etmektedir. Yatırımlar durmuştur. İşsizlik hızla yaygınlaşmaktadır, toplumsal huzursuzluklar artmaktadır.

“Bugünkü ortamda faizlerin artması, döviz fiyatının serbest piyasada dalgalanmaya bırakılması, yatırımların daha da azalmasına, işsizliğin daha da artmasına yol açacaktır. Yalnızca paranın para kazandığı yeni bir dönem başlayacaktır.

“21 Şubat günü yaşanan büyük krizin ardından, her an yeni bir ekonomik kriz kaygısı ve beklentisi, uzun vadeli programları engellemekte, yatırımları durdurmakta, kaynakların yurtdışına kaçmasına neden olmaktadır.

“21 Şubat krizi IMF politikalarının iflasıdır.

“Diğer taraftan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini engellemek için Türkiye’ye yönelik saldırıların arttığı bir dönemde Meclis’te yaşanan bazı olumsuzluklar, halkımızın moralini bozmakta, siyasete duyulan güveni ciddi biçimde sarsmaktadır. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan ve dolayısıyla Hükümet arasında yaşanan gerginlik, moral çöküntüsüne yol açmıştır. Bu gerginlik derhal giderilmeli, yanlışlıklarda ısrar edilmemeli; benzer yanlışlıklar bir daha yapılmamalıdır. Ekonomik sorunların çözümünün siyasi istikrardan geçtiği bir ortamda, halkımıza güven verici adımlar derhal atılmalıdır

“Sivil İnisiyatifi oluşturan kuruluşlarımız, halkımızın tamamını kapsamaktadır. İşçisi, işvereni, köylüsü, esnaf ve sanatkarı, ülkemizin ve halkımızın sorunlarının aşılması için omuz omuza vermiştir. Aynı anlayışı Devletin üst yönetiminde ve Meclisimizde de görmek istiyoruz.

“Gün, bu olumsuzlukları aşabilmek için işçisiyle, işvereniyle, köylüsüyle, esnaf ve sanatkarıyla, emeklisiyle, işsiziyle tüm halkımızın, birlik ve bütünlük içinde ortak bir çabaya girme günüdür. Sorunları daha aza indirebilmenin yolu, bu anlayıştır.

“IMF’nin ortaya koyduğu bu ekonomik model, yatırımları durdurmuş, ithalat-ihracat dengesini bozmuş, işsizliği ve yoksulluğu artırmış, gelir dağılımı adaletsizliğini had safhaya getirmiştir. Bu model her an için çökmeye mahkumdu. Bu ekonomik modelin geleceğinden bizim kuşku duyduğumuz kadar, sorumlu işverenler de kuşku duymaktadır. Devletin zirvesindeki kavga da buna gerekçe olmuştur.

“Bugün bu olumsuzlukları hep birlikte yaşıyoruz. Bu olumsuzlukları aşmakta başlıca görev, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, Hükümetimize ve siyasi partilerimize düşmektedir; Devletimizi yönetenlere düşmektedir. Ekonomik sorunların çözümü siyasi istikrardan geçmektedir.

“Gün, kavga etme günü değildir.

“Gün, halkın sorunlarına, ülke sorunlarına çözüm bulma günüdür.

“Siyasi istikrarın sağlanması için de halkımıza yeniden güven ve geleceğe ilişkin umut verilmelidir. Bugün bu toplantıda bizler işçisi, işvereni, köylüsü, esnaf ve sanatkarı, ülkemizin ve halkımızın sorunlarının aşılması için omuz omuza veriyoruz. Aynı anlayışı Devletimizi yönetenlerden, Yüce Meclisimizden ve siyasi partilerimizden de bekliyoruz.

“Gün sorunlara sorun katma günü değildir. Gün sorunları çözerek ülkeye ve halkı hizmet etme günüdür.

“Kısacağı, gün, ülkenin ekonomik ve toplumsal sorunlarını çözmek için ulusal seferberlik günüdür

“Her yurtseveri bu seferberliğe katkı sağlamaya çağırıyor, saygılarımı sunuyorum.”

Sivil İnisiyatif, 22 Şubat 2001 günü Türk-İş Genel Merkezi’nde yaptığı toplantının sonunda aşağıdaki kararı kabul etti ve kamuoyuna açıkladı. Karar, Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Miras, TİSK Başkanı Refik Baydur, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, TZOB Başkanı Faruk Yücel ve TESK Başkanı Derviş Günday tarafından imzalandı:

“Ülkemiz ve halkımız bugün büyük sorunlarla karşı karşıyadır. Sivil İnisiyatif’i oluşturan kuruluşlarımız, işçisi, işvereni, esnaf ve sanatkarı ve çiftçisiyle, bazı konulardaki farklı görüş ve çıkarlarımıza rağmen, ülkemizin ve halkımızın sorunlarının çözümü için bir araya gelmiştir.

“Meclis’teki olumsuzluklar, siyasetteki tıkanmalar ve Devletimizin zirvesindeki kavga, ekonomik çalkantıların üzerine benzin dökmüştür. 19 Şubat 2001 günü gerçekleşen kavga, tarihimizdeki İkinci Kara Çarşamba nedeniyle, her vatandaşımıza 600 dolar ek yük getirmiştir. Bunun hesabı verilmelidir. Sorumlular faturayı ödemelidir. Başarısız olan bakan ve bürokratlar değiştirilmeli, görevini daha iyi yerine getirecek kişiler görevlendirilmelidir.

“Ekonomik istikrarın ön şartı olan siyasi istikrar sağlanmalıdır. Bu nedenle, Devletimizin zirvesindeki anlaşmazlık derhal giderilmeli, devlet geleneğine uygun bir tavır ve davranış yeniden hakim kılınmalıdır.

“Sorunları aşmak amacıyla, işçi, işveren, esnaf-sanatkar ve çiftçi kuruluşlarının görüşü ve onayı alınmalı; yatırımın, ihracatın ve istihdamın artırılmasına dayalı bir mutabakat programı oluşturulmalıdır. Yönetenler de yönetilenler kadar hukuka saygı göstermeli ve demokratik kurallara uygun hareket edilmelidir. Sivil İnisiyatif, bu şekilde oluşturulmayacak bir programa hiçbir şekilde destek vermeyecektir.”

SİVİL İNİSİYATİF BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI (29 EKİM 2001)

Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu, 29 Ekim 2001 tarihinde, TOBB, TÜRK-İŞ, TESK, TZOB, HAK-İŞ ve TİSK Genel Başkanlarının katılımıyla TOBB Genel Merkezi’nde toplandı. Bu toplantıda, Sivil İnisiyatif Çalışma Usul ve Esasları belgesi kabul edildi. Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu toplantısının sonunda, toplumun çok farklı kesimlerinin üzerinde anlaştığı noktaların yer aldığı bir sonuç bildirgesi yayımlandı. Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu, ilk kez bu toplantısında, “Avrupa Birliği ile gerçekleştirilmiş bulunduğumuz gümrük birliği ilişkisi Türkiye’nin aleyhinde işlemektedir; bu ilişki gözden geçirilmeli ve Türkiye’nin bu ilişkide karar organlarında ve mekanizmalarında söz sahibi olmasını sağlayabilmek için gerekli tedbirler alınmalıdır” tespitini yaptı.

Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu’nun 29 Ekim 2001 tarihli toplantısında kabul edilen “Sivil İnisiyatif Çalışma Usul ve Esasları” metni aşağıda sunulmaktadır:

“(1) OLUŞUMU:

“Türkiye’nin en yüksek temsil gücüne sahip sivil toplum kuruluşları olan Sivil İnisiyatif, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği (TOBB), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanları ile Başkanlar tarafından uygun görülecek diğer sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının eşitlim, bağımsızlık, gönüllülük, uzlaşmacılık ve kararlılık ilkeleri etrafında bir araya gelmesinden oluşmaktadır.

“(2) AMACI:

“Sivil İnisiyatifin amacı, diyalog, dayanışma ve işbirliğinin önemine inanarak, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, siyasal ve dış politikaya ilişkin sorunlarında kendi içinde görüş alış verişinde bulunmak, temsil ettikleri toplum kesimlerinin menfaatlerini gözeterek görüş ve öneriler geliştirip Hükümete ve kamuoyuna sunmaktır.

“(3) YAPISI:

“Başkanlar Kurulu ve Genel Sekreterler Komitesinden oluşur.

“3.1. Başkanlar Kurulu

“Başkanlar Kurulu, yukarıda isimleri zikredilen Kuruluşların başkanlarından oluşur.

“3.2. Genel Sekreterler Komitesi

“Genel Sekreterler Komitesi, Başkanlar Kurulu’nun toplantı gündemi ile belirlenen önceliklerin yerine getirilmesi konusunda ilgili kurumların Genel Sekreterleri ve görevlendirilecek yeterli sayıda uzmandan oluşur.

“(4) DÖNEM BAŞKANLIĞI:

“Sivil İnisiyatif Dönem Başkanlığı, TOBB’dan başlamak üzere, Ekim 2001 ayından itibaren altı aylık süreler için Başkanların uygun göreceği sıraya göre dönüşümü olarak yürütülür.

“Dönem Başkanlığını yürüten Kuruluş, Başkanlar Kurulu toplantılarına ev sahipliği yapmanın yanında, Genel Sekreterler Komitesi toplantılarını gerçekleştirir; belirlenen eylem planına uygun şekilde çalışmaların yürütülmesini gözetir. Sivil İnisiyatif kuruluşları arasında koordinasyonu sağlar ve Sivil İnisiyatifin Sekretarya görevini yürütür.

“(5) BAŞKANLAR KURULU TOPLANTILARI:

“Başkanlar Kurulu olağan toplantıları her ayın ikinci yarısında, dönem başkanlığını yürütecek kuruluşun ev sahipliğinde gerçekleştirilir.

“Başkanlar Kurulu, üye Kuruluş Başkanlarından birinin talebi üzerine olağanüstü toplantı yapabilir.

“Müteakip toplantıların gündemi, bir önceki Dönem Başkanlığını yürüten Kuruluş mevcut Dönem Başkanı ile bir Sonraki Dönem Başkanlığını üstlenecek Kuruluş temsilcileri tarafından (troika düzeni), üye kuruluşların görüşleri alınmak suretiyle hazırlanır.

“Toplantı sonunda, görüşülen konularda Sivil İnisiyatifin görüşünü yansıtan bir bildiri hazırlanarak yayımlanabilir.

“(6) GENEL SEKRETERLER KOMİTESİ TOPLANTILARI:

“Genel Sekreterler Komitesi, Dönem Başkanı kuruluşun daveti üzerine toplanır. Görevleri şunlardır:

“Başkanlar Kurulu toplantılarının gündeminde yer alacak konularda gerekli teknik hazırlıkları yapmak.

“Sivil İnisiyatif tarafından her yıl belirlenen eylem planındaki ortak faaliyetlerin gerçekleştirilmesine katkı yapmak.

“Genel Sekreterler Komitesi, gerekli gördüğü durumlarda çalışmalarına dışarıdan uzmanlar davet edebilir.”

Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu, toplantısının sonunda, toplumun çok farklı kesimlerinin üzerinde anlaştığı noktaların yer aldığı bir sonuç bildirgesi yayımladı. Bildirgeyi TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, TESK Genel Başkan Yardımcısı Ali Paşa Aksu, TZOB Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yücel, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur imzaladı. Sivil İnisiyatif Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi aşağıda sunulmaktadır:

“TOBB, TÜRK-İŞ, TESK, TZOB, HAK-İŞ ve TİSK Genel Başkanları Büyük Atatürk’ün Türk Ulusuna armağan ettiği Cumhuriyetimizin ulusça kıvançla kutladığımız 78. yıldönümünde bir araya gelerek aşağıdaki hususlarda görüş birliğine varmışlardır.

“Ülkemizin ve temsil ettiğimiz kesimlerin sorunları her geçen gün daha da yoğunlaşmaktadır. Uygulanmakta olan ekonomik program başarısızlığı doğru gitmektedir. Ulusumuzun büyük bir kesimini temsil eden kuruluşlarımız, yaşadığımız sorunların aşılabilmesi için temel konularda anlayış birliği içindedir.

“Kamu yönetimi yeniden yapılandırılarak, etkili, şeffaf, hukuka saygılı ve israfa yer vermeyen bir sistem oluşturulmalıdır. Yolsuzluk ve haksız kazanç önlenmelidir. Demokratik ve laik sosyal hukuk devleti anlayışı ve uygulaması güçlendirilmelidir.

“Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası demokratikleştirilmelidir

“Bugüne kadar uygulanan politikalarda reel sektörün karşı karşıya bulunduğu büyük sorunların çözümü için adım atılmamıştır. Yatırımı, üretimi ve ihracatı artırıcı tedbirler alınarak, insanca yaşama ve çalışma koşulları sağlayacak istihdamın artırılması sağlanmalıdır. Bu amaçla, birer istihdam vergisine dönüşmüş olan vergi ve sosyal sigorta primi kesintileri azaltılmalı, sosyal sigorta primi tabanı asgari ücret düzeyine çekilmelidir. İstihdamı özendirici ekonomik teşvikler getirilmelidir.

“Ekonomik kriz nedeniyle kapanan veya kapanma riskiyle karşı karşıya bulunan işletmelerin yeniden faal duruma geçirilmesi için gerekli mali destek sağlanmalıdır.

“Katma değer vergisi oranları indirilerek ve iç talebi artırıcı gelir politikaları izlenerek talep yetersizliği giderilmeli ve kapasite kullanım oranlarının artırılması sağlanmalıdır.

“Artan yoksullaşma koşullarında sosyal koruma sistemleri güçlendirilmelidir. Çalışanların kazanılmış hakları korunmalı, yasalarda ve onaylanmış uluslararası sözleşmelerde yer alan hak ve özgürlüklerini kullanmaları sağlanmalıdır.

“Kayıt-dışı sektörün kayıt içine alınmasını ve verginin tabana yayılarak toplam vergi tahakkuk ve tahsilatının artırılmasını sağlayacak adaletli bir vergi düzenine geçilmelidir. Bu bağlamda mali milat kaldırılmalı ve enflasyon muhasebesi sistemine geçilmelidir.

“Halk Bankası ve Ziraat Bankası’na kaynak sağlanarak, esnafın, KOBİ’lerin, tüccar ve çiftçilerin kredi borçları yeniden yapılandırılmalıdır. Ayrıca, tarımda KDV iadesi yapılarak çiftçi borçlarının ödenmesi için çözüm getirilmelidir.

“Avrupa Birliği ile gerçekleştirilmiş bulunduğumuz gümrük birliği ilişkisi Türkiye’nin aleyhinde işlemektedir. Bu ilişki gözden geçirilmeli ve Türkiye’nin bu ilişkide karar organlarında ve mekanizmalarında söz sahibi olmasını sağlayabilmek için gerekli tedbirler alınmalıdır.

“Kamu kesiminin sorunlarının çözümü için işçi-işveren-hükümet kesimleri arasındaki diyalog geliştirilmeli ve bu amaçla Özelleştirme İdaresi yeniden yapılandırılmalıdır.

“Türkiye, bugün karşı karşıya bulunduğu büyük sorunları aşacak gücü sahiptir. Bu gücü seferber edebilmenin yolu, toplum kesimleri arasında gerçekleştirilecek sağlıklı bir diyalogdan ve hükümetin de bu diyaloğa etkili ve duyarlı bir biçimde katılmasından geçmektedir.

“Ekonomik ve Sosyal Konsey en kısa sürede toplanmalıdır.

“Sivil İnisiyatif bu hususları yakından izleyecek ve bu sorunların aşılması doğrultusunda gereken adımların Hükümetçe atılmaması durumunda, tavır belirleyecektir.”

Ancak 29 Ekim 2001 tarihindeki bu toplantı sonrasında 6 örgütten oluşan Sivil İnisiyatif’in önemli bir etkinliği gerçekleşmedi ve Sivil İnisiyatif bir süreç içinde dağıldı.

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.