Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AKP’nin grup toplamışında yaptığı konuşmada küçük ve büyük baş hayvan sayısının artmasına rağmen, halen ülkedeki et fiyatlarının artmasının genel refah seviyesinin yükselmesi nedeniyle talepte yaşanan artıştan kaynaklandığını söylemesine rağmen, Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan vatandaş sayısının talepteki yükselişi doğrulamadığı ortaya çıkıyor. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar ise ‘Nüfusun yüzde yirmiden fazlası yani 16.5 milyon kişi açlık sınırının altında, yüzde altmışdan fazlası ise yani 48 milyon yoksulluk sınırının altında yaşıyor’ diye açıklama yapmıştı. Bu rakamlarda Türkiye’de 64 milyon nüfusun et alabilecek alım gücüne sahip olmadığını ortaya çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti grubun-daki konuşmasında, ihtiyaç duyan kesi-me, sosyal yardımların artırılarak 38 milyar TL’ye yükseltildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’deki grup toplantısında, el fiyatlarındaki yükselişe karşı ithalata devam edeceklerine dikkat çekerek şöyle devam etti.
Tarıma verdiğimiz destek ödemelerini yıllık 1,9 milyar liradan 15 milyar liraya çıkardık. Böylece, genel bitkisel üretimi yıllık 98 milyon tondan 115 milyon tona yükseltmeyi başardık. Özellikle kalma değeri yüksek ürünlerde bu artış oranı yüzde 40’ı buldu. Büyükbaş hayvan varlığımız 9,9 milyon adetten 16 milyon adedin üzerine, küçükbaş hayvan varlığımız ise 32 milyon adetten 44 milyon adedin üzerine çıktı. İnşallah kısa bir zamanda artık hayvan ithaline de ihtiyacımız olmayacak. Bütün bunlara rağmen, halen ülkemizde et fiyatlarının yüksek seyretmesinin genel refah seviyemizin artması sebebiyle talepte yaşanan yükselişle ilgili olduğunu düşünüyorum. Ama şunu da söylüyorum, biz bu fiyatları bir defa şöyle rantabl seviyeye düşürmek için gerekirse cari açığı bile düşünmeden ithale gider ve piyasayı biz balans ederiz. Çünkü vatandaşımıza ucuz el, kıyma, kuşbaşı yedirmekte kararlıyız. Zaman zaman da bunu yapıyoruz. İnşallah bu meseleyi de yeni dönemde kalıcı bir şekilde çözeceğiz.
Çalışanların sayısının 19,6 milyondan 28,8 milyona çıktığına değinen Erdoğan, şunları kaydetti: “16 yılda, 9,2 milyon yeni istihdam ortaya çıkmış oluyor. İşçisinden emeklisine, engellisinden yaşlısına kadar tüm kesimlerin gelirlerinde yüzde binlere, 2 binlere varan artışlar sağladık. Kamu borç stokunun milli gelire oranını yüzde 60’tan son dönemdeki tüm olumsuzluklara rağmen yüzde 9’a düşürmeyi başardık. IMF’ye geldiğimiz zaman 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. 2013’te ne yaptık? Bunu sıfırladık. Şimdi IMF’ye borcumuz var mı? Yok. Bay Kemal bunlar bize sizlerden geldi. Sıfırladık.
Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar
TÜKETİCİ Hakları Demeği Genel Başkanı Turhan Çakar da yaptığı açıklamada, ‘Nüfusun yüzde yirmiden fazlası açlık sınırının altında, yüzde altmıştan fazlası ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor demişti. Türkiye’de milyonlarca kişinin ” resmi asgari ücretin altında ve sigortasız “ çalıştırılmakta olduğuna da dikkat çeken Çakar, ” Ayrıca, genç işsizlik rakamları da yüzde 25 dolayındadır. Söz konusu açlık ve yoksulluk rakamları ile TÜİK’in hane halkı kullanılabilir gelir rakamlarını karşılaştırdığımızda, nüfusun yüzde 20’sinden (16 milyondan çok kişi) fazlasının açlık sınırının altında, yüzde 60’ından fazlasının da (48 milyondan çok kişi) yoksulluk sınırının altında yaşadığı anlaşılmaktadır “ diye konuşmuştu.
‘Sığır ithalatında dünyada ikinciyiz’
Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı (KASİ- AD) Ali Arpasatan, Türkiye’nin dünyada ikinci, Avrupa’nın ise en büyük sığır ithalatçısı durumuna geldiğini söyledi. CHP’li Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de son 2 yılda 1 milyon 790 bin 223 büyükbaş hayvan ithal edildiğini söylemişti. Tarım ve hayvancılıkta yeni fırsatlar Kahramanmaraş Ramada Otel’de düzenlenen panelde masaya yatırıldı. Başkan Arpasatan “2017’de 12 milyon 138 bin ton yem hammaddesi ithal edilmiş. Mera alanları hızla daralmakta. Akılı tarım, ancak biyolojik inovasyonla desteklenen tarımsal mekanizasyona geçilmesiyle mümkün, ülkemiz gençlerinin tarıma ilgisini arttırmak, tarımsal üretim ve yatırımı öğrenmek zorundayız. Çiftçilerimize yeterince mazot, gübre ve tohum desteği sağlanmalı “dedi. Dünya gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım da Türkiye’nin hep kırmızı et üzerinden hayvancılık politikası uygulamaya çalıştığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: ” Biz hayvan hastalıklarıyla yeterince mücadele edebilsek, ithalatın önemli bir bölümünü yapmamıza gerek kalmayacak. Türkiye’de tarım desteklerinin üçte biri hayvancılığa veriliyor. 2018’de 4 milyar liraydı, 2019’da 5 milyara çıkacak. Fakat, verilen desteğin önemli bir bölümü ithalata gidiyor. Genç çiftçi için dağıtılan hayvanlar ithal. Bu sistemin mutlaka değiştirilmesi gerek.
