6 MİLYON GÜVENCESİZ NASIL ÖRGÜTLENMELİ?
Ülkemizde ücretli ve yevmiyeli çalışan 15 milyonun yaklaşık 4 milyonu kayıt dışı, sigortasız çalışıyor. Kayıtlı olup kısmi süreli çalışan, yani ayda 30 gün yerine 10-15 gün primi ödenen, kamuda 4/C´li statüde olan, yıllık ücretli izin, kıdem tazminatı, sendika gibi haklardan yoksun da 2 milyonluk bir kitle var.
Ülkemizde ücretli ve yevmiyeli çalışan 15 milyonun yaklaşık 4 milyonu kayıt dışı, sigortasız çalışıyor. Kayıtlı olup kısmi süreli çalışan, yani ayda 30 gün yerine 10-15 gün primi ödenen, kamuda 4/C’li statüde olan, yıllık ücretli izin, kıdem tazminatı, sendika gibi haklardan yoksun da 2 milyonluk bir kitle var. Sonuçta güvencesiz çalışanların toplamı 6 milyonu buluyor. Gündemde olan Ulusal İstihdam Stratejisi de aslında güvencesizliğin yasal hale gelmesini amaçlayan bir belge niteliğini taşıyor. Uzun vadede tüm çalışanlar güvencesiz bir statüye sokulmak isteniyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü Mimarlar Odası’nın İstanbul Şubesinde Güvencesizler Hareketi’nin düzenlediği bir toplantı yapıldı. Toplantının panel bölümünde Ulusal İstihdam Stratejisi, bu stratejiye karşı ne yapılması gerektiği ve sendikalara! yaklaşımı ele alındı. Panele Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Gaye Yılmaz, DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık ve ben katıldım.
Dr. Gaye Yılmaz, Batı ülkelerinden de örnek vererek kiralık işçilik bağlamında güvencesiz çalışanların giderek arttığına dikkat çekti. Gaye Yılmaz, Japonya’da 10 yıllık bir mücadele sonucunda kiralık işçilerin ve güvencesiz çalışanların bağımsız bir konfederasyon örgütleyerek ülkenin ikinci büyük emek örgütü haline geldiğini söyledi. Yılmaz, Türkiye’deki mevcut işkolu sendikacılığı anlayışının kiralık ve güvencesiz işçileri örgütleyecek bir yapıda olmadığını, yeni bir sendikal yapıya ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
DİSK uzmanı Kıvanç Eliaçık da İtalya’dan örnek vererek, "Bu ülkenin önemli konfederasyonlarından CGIL’a üye bir güvencesizler sendikası var. Konfederasyonda normal işçilerin yanı sıra emeklilerin, genç işçilerin de sendikaları var, işkolu sendikaları güvencesiz işçileri de örgütlüyor, sigortalı yapıyor. CGIL, güvencesizlerin örgütlenmemesi halinde işçi hareketinin dağılabileceğini ifade ediyor" dedi.
Toplantının forum bölümünde katılımcılar görüşlerini açıkladılar. Kimi katılımcılar, Türkiye’deki mevcut sendikal yapılardan umutlu olrnadıklannı ve yeni bir örgütlenme ve mücadele anlayışına gerek duyulduğunu belirttiler. Bir kısım katılımcı da "Mevcut sendikalarda değişim için mücadele edilmeli, başarılı olunmazsa yeni bir sendikal odak yaratılmalı" görüşünü savundular.
Toplantının sonuç bildirgesinde, "güvenceli iş, insanca yaşam" talebi etrafında yerelden ve tabandan bir örgütlenmenin başlatılması, Ulusal İstihdam Stratejisi’ndeki hak kayıplan ile ilgili tüm çalışanlann bilgilendirilmesi, işkolu sendikacılığı anlayışının eksiklikleri ile birlikte bu yapıları dönüştürme olanaklannın da ihmal edilmemesi, tüm işsizlere işsiz oldukları sürece ve yeterli miktarda işsizlik ödeneği verilmesi, çalışma sürelerinin azaltılması gibi konular yer aldı.