Yoksulluğun boyutları her geçen gün kendisini farklı şekillerde gösteriyor. İSKİ ve İGDAŞ’ın resmi rakamları, insanların artık en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiklerini gösteriyor. Sadece geçen yıl faturalarını ödeyemedikleri gerekçesiyle İstanbul’da 580 bin evin suyu, 493 bin evin ise doğalgazı kesildi. Utandıran rakamlar bu kez de Meclis gündemine taşındı.
“Hükümetiniz tarafından doğalgazdan, suya, akaryakıttan ulaşıma, ekmekten vergilere kadar birçok alanda yapmış olduğunuz zamlar neticesinde çaresiz kalan vatandaş, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi diyen CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, TBMM’ye verdiği yazılı soru önergesinde “Milyonlarca vatandaşın asgari ücretle çalıştığı ve açlık sınırının altında yaşadığı bir ülkede, vatandaşın en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmasını nasıl açıklıyorsunuz?” diye sordu.
En temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyorlar
Gaz ve su kesintilerine ilişkin, “vatandaş perişan” diyen Tekin, hükümete şöyle seslendi; “2017 yılında borcunu ödeyemeyen binlerce insanın gazı ve suyu kesildiği, bu vatandaşlarımızın büyük mağduriyetler yaşadığı ifade ediliyor. İstanbul gibi bir metropolde gaz ve su kesintileriyle insanlarımızın mağdur edilmesi bir skandaldır. En temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi yıllardır mağdur insanlar yarattı. Şimdi de su ve gaz kesintileriyle insanlarımız sınanıyor.”
Vatandaşın, İstanbul’da kesinti sonrasındaki açma ve kapama bedellerini bile ödeyemez hale geldiğini de vurgulayan belirten Tekin şöyle konuştu: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, açma ve kapama bedeli adı altında elini vatandaşların cebine sokmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Abone olan vatandaşlarımız da her ay zam yapılan su ve gaz faturalarıyla boğuşuyor. Her ay enflasyon oranında zam yapılmasını Sayıştay hukuka aykırı buluyor ama beyefendilerin hukuk anlayışı paradan ibaret olduğu için Sayıştay’ın uyarısı onlar için bir anlam ifade etmiyor. Her geçen gün faturasını ödeyemeyen vatandaşlarımızın sayısı artıyor.”
Yanıtı istenen o sorular
Tekin, Başbakan Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu sorulara yanıt istedi;
1. Milyonlarca vatandaşın asgari ücretle çalıştığı ve açlık sınırının altında yaşadığı bir ülkede, vatandaşın en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmasını nasıl açıklıyorsunuz?
2. Toplam olarak 1 milyon tüketicin su ve doğalgazının kesildiği İstanbul’da, bir aileyi 4 kişi kabul edersek, yaklaşık olarak 4 milyon yurttaşımız etkilenmiş olduğu bu soruna nasıl seyirci kalabildiniz?
3. Suya ve gaza her ay enflasyon oranında zam yapılmasını doğru buluyor musunuz?
4. Sayıştay’ın, suyun maliyeti dikkate alınmadan, su ve gazdaki fiyat tarifesinin her ay enflasyon oranında belirlenemeyeceğini söylemesine rağmen bu yanlıştan neden dönülmüyor?
5. Yurttaşa, tüketiciye “başının çaresine bak” , “benden bir şey bekleme” demekten öteye geçip bu mağduriyetin giderilmesi için ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?”