301 ÖLÜM YETMEDİ Mİ!
301 madencinin yaşamını yitirdiği madeni işleten Soma AŞ´de, çalışma koşulları facia öncesine döndü. Firmaya bağlı Işıklar ocağında faaliyet yeniden başlarken, işçiler bilmedikleri ocakta eğitimini almadıkları işlerde çalışmaya zorlandı. Verilen gaz maskelerinin de eski olduğunu söyleyen işçiler, bu koşulları kabul etmeyenlere Size başka iş yok, ya gireceksiniz ya da buradan gideceksiniz dendiğini aktardılar.
_9455.jpg)
Soma katliamından sonra kaçamakların olmaması vb. çeşitli eksiklikler tespit edilerek kapatılan Işıklar maden ocağında bir süre önce kısmi olarak üretime geçildi. Şu an iki ayakta üretim yapılırken, ocakta tamir-tarama ve temizlik işlemleri de sürüyor ve 2 bine yakın işçi çalışıyor.
TKİnin taşeronu durumundaki Soma Kömürleri şirketinin işlettiği Atabacası ve katliamın yaşandığı Eynez ocak1 larında da tamir-tarama, yer altında kalan malzemelerin çıkarılması gibi işler sürüyor. Buralarda maden işçileri yarım yevmiye karşılığında çalıştırılıyor.
BİLMEDİKLERİ SİSTEM
Kapalı ocaklar birer birer üretime açılırken yaşanan onca can kayba rağmen işçiler için değişen bir şey yok. Işıklar’m üretime geçtiği gün daha önce Atabacası’nda klasik ayaklarda çalışan işçiler, Işıklar’da mekanize ayakta çalışmaya zorlandı. 14 kişilik ekipte olan işçiler, bilmedikleri bir ocakta yine bilmedikleri bir sistemde çalışmayı kabul etmeyerek yeraltına inmedi. Görüştüğümüz işçi, vardiya amirinin "Mecburen gireceksiniz, size başka iş yok, ya gireceksiniz ya da buradan gideceksiniz" dediğini anlattı. İşçi, daha önce Atabacası’nda çalıştıklarını, Işıklar ocağını tanımadıklarını ifade ederek, yaşananları şöyle aktardı: "Çavuşumuz, başçavuşumuz dahi girmedi. ‘Bilmediğimiz yerde çalışmayız’ dedik. Kazalanma riskimiz çok fazla, kendisine izah ettik kabul etmedi. İşe girmedik, bekledik, sabahleyin de servise binip gittik."
İŞÇİLER YERALTINA İNMEDİ
Sabahleyin vardiya amiri işçilere, yevmiyelerinin kesildiğini ve durumun sicillerine işlendiğini söylemiş. İfadeleri alınmadan yevmiyelerinin kesildiğini belirten işçi, şöyle devam etti: "EĞİTİMini almadığımız, kursunu görmediğimiz, bilmediğimiz çalışma sisteminde ‘çalışacaksınız’ diyorlar. 14 kişilik ekibimizi birlik beraberlik olmasın diye 3’er-3’er parçaladılar." Ocakta tamir-tarama işlerinin devam ettiğini, taban işi yapıldığını, kaçamakların yapıldığını ve temizlik işlerinin devam ettiğini belirten işçi, "Eylül’ün birinden itibaren resmi işbaşı yapmış durumdayız. Bilmediğimiz sisteme gitmek istemiyoruz. Atabacası’ndan giden işçiler ocağı tanımıyor, herhangi bir olayda nereye kaçacaklarını bilmiyorlar" dedi. Önce yeraltında 1-2 gün eğitim almaları gerektiğini belirten işçi, "Mühendis veya teknikerler bir kablo veya bant yangını, grizu ya da başka bir şey olduğunda işçiye ne yapacağını anlatması gerekli. Levhalar var ama biz nereden nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Ocağı tanımıyoruz" diye konuştu. Gaz maskelerinin de daha önceki maskeler olduğunu belirten işçi, "Eski gaz maskelerini kullanıyoruz. Atabacası’nda kullandıklarımızı aldılar. Aynı maskeleri Işıklar’da verdiler. Lambahaneye konuldu maskeler. Hem maskeyi hem lambayı alıp aşağıya iniyoruz" dedi.
GENEL Maden işçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Üzülmez müessesesinde işçilere yaptığı açıklamada madencilik sektöründeki çalışma sürelerine ilişkin Çalışma Bakanı Faruk Çelik’ten söz aldıklarını söyledi.
Torba yasanın yeraltı maden işletmelerinde iş Kanunu’nda bulunan haftalık 45 saatlik çalışma süresini değiştirmeden en fazla 36 saatlik, günlük 6 saatlik yeraltı çalışmasını düzenleyen maddesinin girişimleri sonucu 1 Ocak 2015 tarihine ertelendiğini belirten Alabaş, "Düzenlemenin uygulanabilirliğinin olmadığını ifade ettik. Madencilikte yeraltı çalışma süresinin yanı sıra tüm çalışma sürelerinde günlük 7,5 saat, haftalık 37,5 saat, iki gün tatil düzenlemesinin doğru olacağını belirttik. Sayın Bakan, yeni bir yasayla, çalışma süreleriyle ilgili düzenleme yürürlüğe girmeden, taleplerimiz doğrultusunda yeniden düzenleme yapacakları sözünü verdi" dedi.