Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
03 Ocak 2014
2014,’ZAMLARA KARŞI MÜCADELE YILI’DA OLSUN

Yeni yıl mesajlarındaki mutluluk, umutluluk,… üstüne kurulan edebiyatı, piyangonun büyük ikramiyesinin herkese çıkmamış olmasının yarattığı mahmuriyet geçmeden, daha yılın ilk günü iflas etti.

2014,’ZAMLARA KARŞI MÜCADELE YILI’DA OLSUN

Yeni yıl mesajlarındaki "mutluluk", "umutluluk",… üstüne kurulan edebiyatı, piyangonun büyük ikramiyesinin herkese çıkmamış olmasının yarattığı "mahmuriyet" geçmeden, daha yılın ilk günü iflas etti.
Önce Hükümet karşıladı yeni yıl "umutlarıyla"’biraz uyuşmuş vatandaşı; pasaporttan trafik cezalarına, telefondan mazota, harçlar, içki ve sigaradan her tür harca zam yağdırdı! Daha ortada yılın son ayında 1.90’dan 220’ye tırmanmasının yaratacağı büyük ve hiçbir tüketim ve üretim malının kurtulamayacağı, (yüzde 10-20’ler düzeyinde) zamlar daha gelmedi bile.
Bu zam yağmuru arasında yüzde 5 6 asgari ücret zammının bir simit parası bile olmadığı tartışılamadı. TV kanallarının mikrofon tuttuğu vatandaşlar, zamlara tepkilerini "Gelmezse şaşardım"dan, "Ne yapalım demek ki gerekliymiş"e kadar "değişen"biçimde dile getiriyorlar. Zam "geldi", "geliyor", "gelecek" tartışmasında, tartışmanın üslubu bile sanki zamların bir "takdiriilahi", bir "kader" gibi görüldüğünü ifade ediyor. S
anki zammı yapan, bu zammı ekonomi politikalarının yakıtı olarak kullanan, izledikleri ekonomi politikaların başarısını zam yapma başarısına bağlamış egemen güçler ve onların hükümeti yokmuş gibi.
"Dolar yükseldi o zaman zam da artık kaçınılmaz", "Zamlarekonominin ihtiyacı olarakyapılmıştır" gibi denklemler doğru denklemler değildir. Peki zammın sorumlusu yok mu? Dolar kendiliğinden mi yükseliyor? Elbette hayır! ABD dolara bir zam yapmış değil. Almanya’da doların yükseldiğini görmüyoruz. Ama Türkiye’de bir ayda yüzde 10-15’i aşan biçimde yükseliyor dolar. 0 zaman doları bir yükselten, dolardan gelecek zamların bir müsebbibi olmalı. Tıpkı harçlara vergilere, cezalara yapılan zamların, asgari ücretliye bir simit parası kadar zammı bile çok gören, bir yapanın olduğu gibi.
"Bütün bu zamların nedeni Hükümetin izlediği ekonomik politikadır" dersek gerçeğin önemli bir yanını ifade etmiş oluruz. Ancak böylece, önemli bir tespit yapmış olduğumuzu, ama sorunu aşmak için bir inisiyatif almadığımızı, sadece "takdiriilahi", "kader" gibi görünen zammı, Hükümetin ekonomi politikasına bağlayarak bir "yakınmaya" dönüştürdüğümüzü söyleyebiliriz.
Elbette "zam" dendiğinde, ekonomi politikadan söz ettiğimizde burada sözü edilen sadece Hükümetin ekonomi politikası değildir. Bu aynı zamanda egemen sınıfın ve onun entegre olduğu uluslararası sermaye güçlerinin politikasıdır. Yani zamlara karşı bir mücadeleden söz ettiğimizde aynı zamanda sermayeye,onun ekonomik siyasi sistemine karşı bir mücadeleden söz ederiz. Eğer ki adına yakışan bir mücadeleden söz ediyorsak. Ve sınıfların var olduğu bir toplumda zamlara karşı mücadele, işçinin emekçinin ekonomik çıkarlarını koruma örgütü olarak kurulan (en azından iddia bu) sendikaların ve öteki emek örgütlerinin görevlerinin asli yanlarından birini oluşturur.
Öyle ya, mademki TİS’lerde "ücrete zam" talebini en önemli talep olarak gören sendikalar, ücrete yapılan zammı geri almanın en kestirme yolu olan zamlara karşı mücadeleyi kendi asli görevlerinin dışında sayamazlar. Ama ne var ki sendikalar pek çok diğer konuda olduğu gibi, zamlara karşı mücadeleyi de çoktan beri kendi görevleri olmaktan çıkarmışlardır.
Onun için de zamlar yağmur gibi yağarken sendikacılar, bu zamlar kendileri ve üyelerini hiç ilgilendirmiyormuş gibi davranmaktadırlar. Ve bugün "zamlara karşı mücadele" deyince ortada, zamlardan şikayet eden, bu şikayetini mahkemeye götüren "tüketiciyi koruma örgûf/erf" kalmaktadır. Zamlarla başlayan yeni yıl sendikacılar, daha çok da işçilerin ileri kesimlerine zamlara karşı mücadelenin sendikal mücadelenin önemli alanlarından birisi olduğu gerçeğini hatırlatır, bu doğrultuda adım atmalarına vesile olursa, yılbaşı mahmurluğundan zamların verdiği acıya uyanmanın bir yararı olacaktır. Aksi halde zam yağmuru, 2014’te yapılacak iki seçime rağmen devam edecektir. Üstelik bunu Hükümet, "Bakın seçim ekonomisi izlemiyoruz" diyerek zamcılığı bir "erdem" düzeyine yükselterek, bundan fayda sağlamaya çalışacaktır. Bu köşenin yazarının yeni yıldaki ilk dileği ise "2014 yılı, zamlara karşı mücadelenin yılı da olsun’olacaktır.

DİĞER HABERLER
COCA COLA İÇECEK’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
COCA COLA İÇECEK’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Coca Cola İçecek arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

DOĞUM SONRASI ÜCRETSİZ İZİN ASKI HALİDİR
DOĞUM SONRASI ÜCRETSİZ İZİN ASKI HALİDİR

Ulusal Bayram ve Genel tatil ücretine hak kazanabilmek bakımından işçi ve işveren arasında iş sözleşmesi ve çalışma ilişkisinin mevcut olması gerekir.

ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI MART AYINDA AZALDI
ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI MART AYINDA AZALDI

Ücretli çalışan sayısı martta aylık bazda yüzde 0,1 azalırken yıllık bazda yüzde 2,6 arttı.

ESKİDEN İŞÇİLER NASILDI?
ESKİDEN İŞÇİLER NASILDI?

Benim işçilerle doğrudan ilişkim 1972 yılında başladı. “Eski işçi” dediğimde benim bildiklerim bu yılların işçileridir. Ancak tabii ki daha öncenin işçileri de, “iyice eski işçiler” de var.